Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/2757
Karar No: 2014/13662
Karar Tarihi: 03.06.2014

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/2757 Esas 2014/13662 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, davacının suçlamaları nedeniyle gözaltına alındığını ancak sonrasında suçsuz olduğuna karar verildiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştu. Mahkeme, davanın kısmen kabul edilmesine karar vermişti. Ancak davalı tarafın temyiz itirazları sonucunda davanın yeniden incelenmesine karar verildi. Mahkeme, davalının davacının kendi kusuru nedeniyle tutuklandığına karar verdi ancak faiz talebinin bozma ilamından önce yapılmadığı için yasal faize hükmedilemeyeceğini belirtti. Davalıdan 150 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine karar verildi. Kanun maddeleri: 466 sayılı Kanun, 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 322. maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2014/2757 E.  ,  2014/13662 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
    Hüküm : 150 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

    Davacı vekilinin 16.05.2003 tarihli dilekçesi ile avukat olan müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle gözaltına alındığını, yapılan soruşturma sonunda üzerine atılı suçtan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Tazminat davasının dayanağını oluşturan Kara Kuvvetleri Komutanlığı Isparta Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı Askeri Savcılığının, 2003/1616 Soruşturma - 2003/1170 Karar sayılı ceza dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) Bakaya kalmak suçundan, 22.04.2003 – 23.04.2003 tarihleri arasında gözaltında kaldığı, yapılan soruşturma sonunda davacı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği tazminat davasının 16.05.2003 tarihinde işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun vasıf, mahiyet ve niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespit edildiğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin davacının kendi kusuru ile tutuklanmasına neden olduğuna ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Davacı vekili tarafından davacının haksız tutuklama nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirten dava dilekçesinde ve bozmadan önceki duruşmalarda yasal faiz talebinde bulunulmadığı, davacı vekilinin bozmadan sonra 17.12.2012 tarihli dilekçesinde "ıslah" suretiyle faiz tarihinin “olay tarihi olması” gerektiğini belirtilerek, faiz konusundaki talebini ıslah ettiği, dava dilekçesinde faiz talebinde bulunulmaması halinde, ıslah suretiyle faiz talebinde bulunulabileceği, ancak bu hakkın Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 04.02.1948 gün ve 10-3 sayılı kararına göre bozma ilamından önce kullanılması gerektiğinin anlaşılması karşısında davacı yararına hükmedilen tazminat miktarları için yasal faize hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 1. bendinde faize ilişkin kısımdaki “davacının nezarete alındığı tarih olan 22/04/2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte” ibaresinin ve hüküm fıkrasının 2. bendinde faize ilişkin kısımdaki “nezarate alındığı tarih olan 22/04/2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte” ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi