Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5629
Karar No: 2015/13201
Karar Tarihi: 02.12.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5629 Esas 2015/13201 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/5629 E.  ,  2015/13201 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2014
NUMARASI : 2006/107-2014/427

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalılardan B.. K.."nın davalılardan S.. K.."in işleteni olduğu ve diğer davalı K.. D.. adına kayıtlı bulunan ....plaka sayılı araçla seyir halindeyken F.C."e çarptığını ve olay yerinde durmayarak maktul F.C."i kaza yerinde bıraktığını, bu nedenle davalı eş İ.. C.."in yapmış olduğu cenaze masrafları için 1.000,00 TL maddi tazminat ile, davacı eş İ. için 15.000,00 TL maktulün kızları ve babası için 10.000,00 er TL, kardeşleri için 5.000,00 er TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 08.10.2014 tarihinde, ıslah dilekçesiyle davacı İ.için maddi tazminat talebini 70.079,20 TL"ye davacı D. için 14.898,05 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili özetle; müvekkili B.. K.."nın olayda kusurunun olmadığını, davalılardan K.. D.."a husumet yöneltilemeyeceğini, kendisinin sadece kaza yapan vasıtanın kayden maliki olduğunu, vasıtanın fiili ve gerçek malikinin S.. K.. olduğu bu nedenle K.. D.."un işleten sıfatının da olmadığını, davacı tarafça her bir davacı için istenilen manevi tazminatın yüksek olduğunu, eğer mahkemece
bu konuda kabul yönünde karar verilecek ise manevi tazminatın istenilebilmenin şartlarının ve unsurlarının nazara alınarak hüküm verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacı İsmet için 70.079,20 TL maddi 10.000,00 TL manevi tazminatın, davacı D. için 14.898,05 TL"nin maddi 7.000,00 TL manevi tazminatın, davacı B. için 7.000,00 TL, davacı G.için 7.000,00 TL, davacı A. için 5.000,00 TL, davacı M.A.için 5.000,00 TL ve davacı S.için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir
Davayı genişletme ve değiştirme yasağı, davacının dava konusu olguları veya istemini değiştirememesidir. HMK 141/1"e göre davanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı yanıta yanıt dilekçesi verildikten sonra başlar. Yargılamanın ikinci kesiti olan ön inceleme aşamasında davacı, ancak davalının açık muvafakati ile davayı genişletebilir veya değiştirebilir. Ön inceleme aşaması tamamlanmasından sonra dava genişletilemez yada değiştirilemez. Davayı genişletme ve değiştirme yasağının istisnalarından birisi ıslah müessesesidir. HMK madde 176 da düzenlenmiş olan ıslah mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Mevcut istem korunarak dava konusu ile ilgisi olmayan başka bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir.
Yukarıda açılanan ilkeler çerçevesinde davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur ve daha sonra 15.11.2006 tarihli cevaba cevap dilekçesinde, istenmiş olan maddi tazminatın davalılardan eş İ.. C.. için olduğu ve bu paranın cenaze giderleri için harcanmış olduğunu beyan etmiştir. 08.10.2014 tarihinde, ıslah dilekçesiyle davacı İsmet için maddi tazminat talebini bilirkişi raporunda hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı olarak 70.079,20 TL"ye davacı D.için 14.898,05 TL"ye çıkarmıştır. Davacı taraf, sadece İ.. C.. yönünden ve cenaze giderlerine ilişkin maddi tazminat talebinde bulunduğuna göre dava dilekçesindeki talebi ile bağlıdır. O halde Islah dilekçesi ile davacı eş İsmail Cömert için 70.079,20 TL ve talepte olmadığı halde davacı baba D.için 14.898,05 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edemez. Usul hukukumuza göre ıslahın yapılabilmesi için dava dilekçesinde bir talebin olması ve dava dilekçesindeki talebin artırılması için gerekir. Yani olamayan bir talebin arttırılması söz konusu olmayacağı gibi ıslah yoluylada yeni taleplerde bulunulamaz.
3-2918 sayılı KTK."nun hükümlerine göre, trafik kaydı "işleteni" kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde "işleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve aracı üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır" şeklinde tanımlanmıştır. Somut olayda dava konusu aracın kayden maliki davalı K.. D.. olup davalı S.. K.. ile aralarında aracın işletinlik sıfatını kazandıracak herhangi bir hukuki işlem bulunmamaktadır. O halde mahkemece davalı malik K.. D.. yönünden davanın kabulüne diğer davalı S.. K.. yönünden husumetten reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi