1. Hukuk Dairesi 2016/17818 E. , 2020/1874 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar asıl davada davalı birleştirilen davada davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl dava, mülkiyete dayalı elatmanın önlenmesi; birleştirilen dava inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı, 936 parsel sayılı taşınmazdaki 60/2360 arsa paylı 14 numaralı meskeni davalıdan satın aldığını, davalının bir süre oturmasına müsade ettiğini ancak, davalının taşınmazdan çıkmaya yanaşmadığını ileri sürerek taşınmadaki davalının müdahalesinin önlenmesi ile taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiş, birleştirilen davanın da reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davacı, çekişme konusu taşınmazı...’nin kredi kullanması amacıyla ona temlik ettiğini, aralarındaki inanç sözleşmesi ile kredi ödemeleri bitince taşınmazın kendisine devredileceği konusunda anlaştıklarını, Adem Selami’nin taşınmazı devretmediği gibi müdahalenin meni davası açtığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, asıl davada da davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, inanç sözleşmesi uyarınca devrin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ...’ın 15.08.2013 tarihinde 936 parsel sayılı taşınmazdaki 60/2360 arsa paylı 14 numaralı meskenini ...’a satış suretiyle temlik ettiği, ... ve ... arasında 25.09.2013 tarihli “Protokol” başlıklı adi yazılı belge düzenlendiği, ... eşi ...l’ın Adana 1. Noterliğinin 01.10.2013 tarih ve 26766 yevmiye numaralı limited şirket hisse devri ile .... Tarım Tic. Paz. Ltd. Şti’deki paylarını ...ye devrettiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, öncelikle çözülmesi gereken husus birleştirilen davada davacı ...’nın tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde bedel isteğidir. İmzası inkar edilmeyen 25.09.2013 tarihli protokol ile taşınmazın ... tarafından...’ye inançlı işlem gereğince devredildiği, kredi ödemeleri bittikten sonra taşınmazın ...’ya devrinin kararlaştırıldığı, kredi ödemelerinin ise banka kayıtlarına göre 2023 yılında biteceği anlaşılmakla zamansız açılan tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin birleştirilen davanın reddi doğrudur. ...’nın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine,
Elatmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Her ne kadar, asıl davada davacı ... tapu maliki ise de yukarıda bahsedildiği üzere taraflar arasında düzenlenen protokol gereğince taşınmazın devredildiği, protokolde kullanma hakkının devredildiğinin kabulüne ilişkin bir açıklama bulunmadığı gibi dosya kapsamı ile de bunun ispat edilemediği ve aralarındaki protokole rağmen eldeki davayı açan...’nin kötü niyetli olduğu sabittir. Kötü niyetin hukuk düzenince korunması mümkün değildir.
Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin asıl davanın da reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Asıl davada davalı – birleştirilen davada davacı vekinin değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 16/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.