
Esas No: 2020/280
Karar No: 2021/1360
Karar Tarihi: 27.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/280 Esas 2021/1360 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2019
NUMARASI ....
DAVANIN KONUSU : ... Kararının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/11/2019 tarih ve.... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı ... tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı şirketin "..." ibareli marka başvurusuna SMK'nın 6/3 ve 6/9 maddelerine dayalı olarak yaptıkları itirazlarının ... tarafından kısmen kabul edilerek dava konusu başvurunun 43. 01 sınıfa yer alan hizmetler bakımından reddine karar verildiğini, oysa müvekkili şirketin yetkilisi ...’ın uzun yıllar “...” kullanıcı ismi ile sosyal medyada yer aldığını, başta yemek tecrübeleri olmakla birlikte birçok tecrübesini sosyal medyada paylaştığını, 25.06.2015 tarihinde “...” markası için başvuruda bulunduğunu, ancak; tescil noksanlarının tamamlanmaması nedeniyle söz konusu başvurunun işlemden kaldırıldığını, müvekkilinin “...” ibareli marka ile 2011 yılından itibaren faaliyet göstermekte olduğunu, tüketici nezdinde belli bir tanınmışlık seviyesine ulaştığını, müvekkilinin söz konusu markaya ve markanın içerdiği şekil ibaresine, eskiye dayalı kullanım sayesinde ayırt edicilik kazandırdığını, “...” ibaresini içeren davacı kullanımlarının hem 35. hem de 43. sınıfta yer alan hizmetleri kapsadığını, müvekkilinin reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetlerine ilişkin danışmanlık sağladığını ve eğitim hizmeti verdiği, davalı tarafça yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek ... ... tarafından verilen 10.11.2018 tarih ve...... sayılı, 35. ve 43/2-3-4 sınıflar yönünden itirazlarının reddine dair kısmi red kararının iptalini ve...numaralı marka başvurusu hakkındaki tescil işlemlerinin tüm sınıflar yönünden reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının başvuru kapsamında bırakılan hizmetler bakımından SMK'nın 6/3 maddesine dayalı öncelik hakkı bulunmadığını Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı şirketin yetkilisi ...'ın dava konusu başvuru tarihinden önceki kullanımları ile “...” ibareli tanıtıcı işaretini ilgili tüketici kitlesi nezdinde belirli bir bilinirlik seviyesine ulaştırdığı, davaya mesnet işarete ekonomik bir değer kazandırdığı ve bu sebeplerle kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığı, davacı şirket yetkilisi ...’ın yolculuğu sırasındaki maceralarını ve çeşitli kültürel faaliyetlerini, hem ülkemiz yörelerinde hem de dünyanın birçok yerinde fotoğraflayarak "..." ibaresini kullandığı sosyal medya platformlarında, belirli bir takip kitlesi ile paylaştığı, söz konusu bu paylaşımlardan gezilecek yerlerin, kültürel yemek çeşitlerinin tanıtımlarının yapıldığı, bunun yanında, paylaşımlar arasında doğrudan ya da dolaylı olarak... adlı dergisine ait reklamlara yer verildiği, bu bakımdan davaya mesnet davacı markasının faaliyet alanlarının, Nice sınıflandırması kapsamında, 35. ve 43. hizmet sınıflarında olduğunun değerlendirildiği, kötüniyet iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ....... sayılı kararının iptaline, tescil edilen tüm mal ve hizmetler yönünden davaya konu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı ... vekili, davacının, dava konusu başvuru kapsamında bırakılan 35. Ve 43. Sınıf hizmetler yönünden SMK'nınn6/3 maddesine dayalı öncelik hakkı bulunmadığını, zira başvuru kapsamında bırakılan 35. Sınıfta perakendecilik hizmetinin birçok ürünü kapsadığını, bu ürünlerinin çoğunun davacının faaliyet alanı ile ilgisi bulunmadığını, davacının bahsi 35. Ve 43.2-3-4 alt gruplarında yer alan hizmetlerden korunmaya değer bir kullanımının bulunmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ... kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden, davalı Şirketin, "..." ibaresini 35/1-2-3-4-5(1'den 34. sınıfa kadar olan tüm sınıflarda yer alan mallara özgülenmiş mağazacılık hizmetleri),41. ve 43/1-2-3-4 sınıfta yer alan hizmetlerde tescili için 05/01/2018 tarihinde davalı Kuruma başvurduğu, davacının SMK'nın 6/3, 6/9 maddelerine dayalı olarak marka başvurusuna yaptığı itirazının ... Dairesi Başkanlığı tarafından reddedildiği, davacının bu karara karşı yaptığı itirazının ..... sayılı kararıyla, itiraz edilen başvurunun, dava dışı kişinin itirazı üzerine ... Dairesi Başkanlığınca 41. Sınıf yönünden reddine karar verildiği bu kararın başvuru sahibi tarafından itiraz edilmemesi üzerine kesinleştiği dolayısıyla davacı şirketin 41. sınıf yönünden itirazı konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 35. ve 43. Sınıf yönünden yapılan değerlendirmede de davacı şirketin, başvuru konusu ibare üzerinde, 43/1. Sınıfta yer alan "Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri" yönünden SMK'nın 6/3 maddesi uyarınca öncelik hakkı bulunduğu, davacının kötüniyet iddasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının itirazlarının kısmen kabulü ile dava konusu başvurunun 43/1 yönünden reddine karar verildiği, anılan kararın davacı tarafa 12/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 2 aylık hakdüşürücü sürenin son günü 12/01/2019 cumartesi gününe rastladığından, davanın 2 aylık hakdüşürücü içerisinde 14/01/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda özet kısmından da anlaşıldığı üzere mahkemece davacının, başvuru konusu ibare üzerinde, davacı itirazının reddedildiği 35 ve 43. Sınıf hizmetler yönünden de SMK'nın 6/3 maddesi uyarınca öncelik hakkı bulunduğu, kötü niyet iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı sadece davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan istinaf incelemesine konu uyuşmazlık, davacının dava konusu "..." ibaresi üzerinde, başvuru kapsamında bırakılan 35/1-2-3-4-5(1'den 34. sınıfa kadar olan tüm sınıflarda yer alan mallara özgülenmiş mağazacılık hizmetleri) ve 43/2-3-4 sınıf yönünden SMK'nın 6/3 maddesi uyarınca öncelik hakkı bulunup bulunmadığı bu bağlamda dava konusu ... kararının yerinde olup olmadığı noktasındadır.
Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6769 sayılı SMK'nın 6/3. maddesinde düzenlenen "gerçek hak sahipliği" ilkesi uyarınca, davacının önceye dayalı hak sahipliğine dayanabilmesi için, marka başvurusundan önce tescil kapsamında bulunan mal ve hizmetler bakımından, başvuru konusu işaretin yerelden daha geniş coğrafyada ve ciddi surette markasal kullanması, bu kullanımla markaya konu işarete belirli ölçüde ayırt edici nitelik kazandırılması gerekmekte olup, önceye dayalı kullanımların, marka başvurusuna karşı çıkılan tarafın kullanımlarından önce olması gerekmektedir. Diğer taraftan markanın münferit kullanımları ile başvuru kapsamı dışında kalan mal ve hizmetler yönünden kullanımlar da davacıya önceye dayalı hak sahipliği vermeyecektir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin ... 13/05/2019 Tarihli kararı da bu yöndedir.
Somut olayda davacı taraf eskiye dayalı kullanımını ispat için; davacı şirketin kurucusu ...'a ait sosyal medya (..., ...,...) hesaplarına ve www.gurukfa.com internet sitesine ait görseller , google arama motorunda "..." kelimesine ilişkin arma sonuçları, 08/10/2016 tarihinde ,"www. ..." haber sitesinde , 18/06/2017 tarihinde de " ... " haber sitesinde yayınlanan köşe yazıları ve davacı tarafça, sosyal medya hesaplarında yer verilen reklamlar için dava dışı şirketler adına düzenlendiği iddia olunan "..... bedeli" açıklmalı muhtelif faturalara dayanmış olup, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı şirket kurucusu ve yetkilisi ...'ın sosyal medya hesaplarında ve www.gurukfa.com internet sitesinde "..." ibaresini dava konusu başvuru tarihinden önce aktif şekilde kullandığı, sosyal medya hesaplarının yine başvuru tarihinden önce ulusal yayın yapan iki gazatenin köşe yazılarına konu olduğu, anılan sosyal medya platformlarında dava dışı kişilere ait bazı markaların tanıtım ve reklamlarına yer verildiği, davacı şirket yetkilisi ve kurucusu ...'ın bahsi geçen sosyal medya hesaplarında ve internet sitesinde yurt içi ve yurtdışında gezilecek yerlerin , kültürel yemek çeşitlerinin tanıtımlarının yapıldığı anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere; davacı tarafın "..." ibareli kullanımları, dava konusu "..." ibareli marka başvurusundan önce olsa da uyuşmazlık konusu 35/1-2-3-4-5(1'den 34. sınıfa kadar olan tüm sınıflarda yer alan mallara özgülenmiş mağazacılık hizmetleri) ve 43/2-3-4 sınıfta yer alan hizmetlere ilişkin bulunmadığı gibi davacının bu kullanımları uyuşmazlık konusu hizmetlerle benzer hizmetlere ilişkin de değildir. Her ne kadar mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda ; davacı kullanımlarının dava konusu başvuru kapsamında bırakılan 35/1-2-3-4-5(1'den 34. sınıfa kadar olan tüm sınıflarda yer alan mallara özgülenmiş mağazacılık hizmetleri) ve 43/2-3-4 sınıf hizmetlerle aynı ve benzer olduğu, davacı kullanımlarının gerçekleştiği sosyal medya hesaplarında dava dışı kişilere ait bazı marka ve tanııtımlarının yapılmasının reklamcılık faaliyeti olduğu, reklamlarına yer verilen markaların tanınmış olması ve bu marka sahiplerinin ulusal havayolu şirketi, elektronik odaklı şirket, ototomiv firması, fotoğraf ve gözlük şirketi , teknik resim ve teknik çizim materyalleri üreten şirket olması sebebiyle davacı faaliyetlerinin uyuşmazlık konusu 35. sınıf kapsamındaki hizmetleri de kapsadığı bildirilmişse de davacı tarafın dava konusu ibareyi kullandığı sosyal medya hesaplarında, ücreti karşılığında dava dışı kişilere ait markaların tanıtımına ve reklamlarına yer verilmesi reklamcılık faaliyeti olarak kabul edilemeyeceği gibi reklamlarına yer verilen marka sahiplerinin çeşitli sektörlerde faaliyet göstermesi ve bu markaların tanınmış olması da davacının dava konusu ibareyi uyuşmazlık konusu 35. sınıfta yer alan hizmetler yönünden markasal olarak kullandığı anlamına gelmeyeceğinden dosya kapsamına uygun düşmeyen bu değerlendirmeye ve aynı yöndeki mahkeme kabulüne Dairemizce itibar edilmemiştir.
O halde ; davacının dava konusu ibare üzerinde uyuşmazlık konusu olan 35/1-2-3-4-5(1'den 34. sınıfa kadar olan tüm sınıflarda yer alan mallar bakımından mağazacılık hizmetleri) ve 43/2-3-4 sınıfta yer alan hizmetler bakımından SMK'nın 6/3 maddesi uyarınca öncelik hakkı bulunmadığı, eş deyişle davacının eskiye dayalı tescilsiz kullanımı nedeniyle dava konusu başvurunun uyuşmazlık konusu sınıflarda tesciline engel olamayacağı gerekçesiyle ... kararının iptali istemi yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçeyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durum karşısında Dairemizce , HMK'nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ... kararının iptali istemli dava yönünden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiş, her ne kadar dava konusu marka tescil edilmemesine rağmen mahkemece dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmişse de istinaf edenin sıfatına göre hükümsüzlük davası yönünden Dairemizce herhangi bir değerlendirme yapılmamış ve ilk derece mahkemesi ile aynı şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 13/11/2019 gün ve.... sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-... kararının iptali istemli davanın REDDİNE,
3-Tescil edilen tüm mal ve hizmetler yönünden davaya konu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının davalı Şirketten alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan ve hükümsüzlük davası yönünden herhangi bir istinaf başvurusu olmadığından ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 3.931,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı Şirketten alınarak davacıya verilmesine,
6-... kararının iptali istemli dava reddedildiğinden ve davalılar kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 169,60 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 36,50 TL posta-tebligat masrafından oluşan toplam 2.006,10 TL'nin, takdiren 1/2'sinin hükümsüzlük davası yönünden yapıldığının kabulü ile bu orana tekabül eden 1.003,05 TL'ye, 44.40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç tutarı eklenerek toplam 1.091,85.TL 'nin davalı Şirketten alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı ... tarafından istinaf aşamasında yapılan 24,38 posta masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı Kuruma verilmesine,
9-Davalı şirket tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen taraflara iadesine (HMK m.333),
11-Davalı ... tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde anılan davalıya iadesine,
12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2021
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.