14. Hukuk Dairesi 2020/322 E. , 2020/5816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.11.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.10.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasın hükmen reddine ilişkindir.
Davacılar vekili, 03.12.2009 tarihinde vefat eden muris ..."nun terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddinin tespitini istemiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı Hazine vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Somut olayda; mirasın reddi istenen muris ..."nun ölüm tarihi 03.12.2009 olduğu halde hükmün 1. maddesinde 02.12.2009 tarihinin yazılması ve muris ..."nun terekesinin borca batık olduğunun tespitine karar verildiği halde hükmün 2. maddesinde murisin adının ... olarak yanlış yazılması doğru görülmemiş ise de; bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca hüküm sonucunun 1. maddesinde yazılı olan "02.12.2009" tarihinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "03.12.2009" yazılmak suretiyle, hüküm sonucunun 2. maddesinde yazılı olan "..." kelimeleri hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "..." yazılmak suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.