17. Hukuk Dairesi 2015/5891 E. , 2015/13557 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2014
NUMARASI : 2012/600-2014/646
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı E.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin ailesi ile birlikte yurtdışında yaşadığını ve ziyaret amaçlı Türkiye"ye geldiklerini, davacının kullandığı araca park halinde iken , davalı M.. K.."ın maliki ve davalı B.. K.."ın sürücüsü olduğu otobüsün çarpması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, davacının eşinin bir kaç gün içinde yurt dışında iş başı yapmaya gitmek üzere iken kazaya uğradıklarını, araçlarını Edremitte tamir ettiremediklerini ve İzmire tamire götürdüklerini, tamirden önce izmir 6. Sulh hukuk Mahkemesinin 2012/67 D.İş sayılı dosyası üzerinden tespit yapıldığını, değişmesi gereken parçaların işçilik dahil 6.235,04 TL, değer kaybının ise 2.000 TL olarak hesaplandığını, zararın sadece bunlardan ibaret olmadığını, davacının eşinin iş başı yapmak üzere uçakla A. gittiğini, ancak araç tamirde olduğundan yola çıkamayan müvekkili ve çocuklarının iki ay olmak üzere bir ev kiralamak zorunda kaldıklarını, davacının eşinin ailesini ve tamir edilen aracı almak üzere uçakla dönüş yaptığını, gidiş için 158,27 TL, dönüş için ise 181,85 TL ödediğini, araç tamirde iken tutulan taksi masrafları olduğunu, iki ay için kaldıkları eve 1.500 TL kira bedeli ödemek zorunda kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak
kaydıyla 10.075,16 TL maddi tazminat ile 2.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı M.. K.. vekili; dosyada kaza tespit tutanağı bulunmadığını, sadece olayı gördüğü iddia edilen tanığın beyanına göre kusurun tamamının müvekkiline atfedilmesinin mümkün olmadığını, öncelikle davacının sigorta şirketine başvurması gerektiğini, dava konusu yabancı plakalı aracın park edilmemesi gereken yere parkettiğini, kazanın ortaya çıkmasına neden olan davacının da kusurlu olduğunu, bu nedenle bütün kusurun müvekkiline atfedilmesinin mümkün olmadığını, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan tespiti kabul etmediklerini, talep edilen manevi tazminatın haksız ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 7.006,83 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 13/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketi poliçedeki sigorta miktarı ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; 750,00 TL kira bedeli ve 340,12 TL Uçak bileti olmak üzere toplam 1.090,12 TL maddi tazminatın ve 1.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı E.. A.. dışındaki davalılar M.. K.. ve B.. K.."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı E.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı E.. A.. vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Sigorta şirketi hükmedilen gerçek zarar miktarından ve ferilerinden kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumludur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda;
davacı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 30 oranında kusurlu olduğu belirtilmesine rağmen kusur indirimi yapılmadan sigortanın sorumluluğana hükmedilmesi isabetli değildir.
3-2918 sayılı KTK.nın 99/1. ve ZMSS Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 işgünü sonunda başlar. Sigortacıya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Somut olayda, dosya kapsamına göre davacı tarafın davalı sigorta şirketine tazminat için başvurusu görülememiş olup, dava tarihinden itibaren temerrüt tarihinin belirlenmesi gerekirken kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı E.. A.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı E.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı E.S. A.Ş"ne geri verilmesine 07/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.