
Esas No: 2020/146
Karar No: 2021/1339
Karar Tarihi: 26.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/146 Esas 2021/1339 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2019
NUMARASI ....
DAVANIN KONUSU : Marka ile İlgili Kurum Kararlarının İptali, Hükümsüzlük
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/02/2019 tarih ve ... K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı yanı.... no ile tescil başvurusu yapılan “...” ibaresi ile müvekkili adına tescilli ve tanınmış “...”... kök ibareli seri markaların, davalının tescil için başvurduğu 42. sınıfı da kapsadığını, davalı markası ile müvekkili markalarının özellikle anlam itibariyle birebir aynı olduğunu, “.....” ve “...” ibarelerinin aynı anlama geldiğini, davaya konu markanın müvekkilinin “...” ibareli seri markalarının yeni bir versiyonu ve/veya devamı olduğu izlenimini yarattığını, müvekkilinin tanınmış markalarından, başvuru sahibinin haberdar olmamasının mümkün olamayacağını, davalı yanın müvekkilinin markası ile ilişkili olduğu izlenimi yaratmak amaçlı başvuruda bulunulduğunu, buna rağmen müvekkilinin başvuruya itirazlarının ......... sayılı ... kararı ile reddedildiğini ileri sürerek, davalı ... ... kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...... müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, müvekkilinin markası ile davacı markaları arasında görünüş, renk, şekil ve yazı karakterleri ile tertip tarzları açısından en küçük bir benzerliğin dahi söz konusu olmadığını, “...” sözcüğünü barındıran 231 kayda rastlandığını, bu rakamın bile anılan sözcüğün ne kadar yoğun bir kullanımının olduğunu, zayıf markaya işaret ettiğini gösterdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, mal ve hizmet kapsamları açısından markaların hitap ettiği tüketici kitlesi yönünden bir bütün olarak değerlendirildiğinde benzer olmadığı, tescilli marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil, anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme kararında iltibas değerlendirmesinin, markanın bölünmesi sonucu “...” ibaresinin markanın esas unsuru kabul edilmesi suretiyle yapıldığını ve davalı markasının "..." ibaresinin farklı ibarelerle birlikte kullanımı sonucu farklılaştığı sonucuna hatalı olarak varıldığını, müvekkilinin markaları gibi slogan markası olan davalı markasının bir bütün olarak değerlendirildiğinde, müvekkilin seri markaları gibi veya müvekkili markalarının devamı ve yeni bir versiyonu olarak algılanabileceğinin tartışmasız olduğunu, zira davalı markası ile müvekkilinin markaları arasında, anlam ve konsept olarak büyük benzerlikler bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının markaları ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil, anlamsal olarak, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin olmadığı, bu türden slogan niteliğindeki ibarelerin, farklı kurgular içindeki kullanımlarının ihlal teşkil etmeyeceği, Yargıtay 11. H.D.'nin benzer bir uyuşmazlıkta ".... sayılı kararının da bu doğrultuda olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2021
Başkan
...
Üye
...
Üye
...
Katip
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.