
Esas No: 2020/152
Karar No: 2021/1337
Karar Tarihi: 26.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/152 Esas 2021/1337 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2019
NUMARASI :.....
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/05/2019 tarih ve..... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 28 Mayıs 2001 tarihinde lansmanı gerçekleştirilen "......" müvekkil Bankanın ana kredi kartı programı olduğunu, "..." markasının 2002 yılında ...’nce tescil edildiğini, ayrıca ... ülkeleri, ... tescil süreçlerinin devam ettiğini, yargı kararları ile sektöründe tanınmış marka olarak kabul edildiğini, müvekkilinin banka kredi kartı iletişim çalışmaları kapsamında 29.01.2010 tarihinde ...... kredi kartı işbirliği sözleşmesi imzaladığını, 22.07.2010 tarihi itibariyle "... ... ..."ın müşterilere verilmeye başlandığını, böylece müvekkili bankanın ürün ve hizmetlerinde "..." ibaresini kullanmakta yetkili kılındığını, davalı şirketin 12.08.2016 tarih ve .....numara ile “...“ ibaresinin 09. sınıfta tescili için başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin başvuruya itirazlarının nihai olarak ...'nın 06.12.2017 tarih ve....sayılı kararı ile reddedildiğini, oysa davalı şirket tarafından başvurusu yapılan marka ile müvekkil Banka adına tescilli markalar arasında, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında benzerlik bulunduğunu, taraf markalarının aynı, benzer ve ilişkili türden mal ve hizmetlere sahip olduğunu, davalının başvurusunun kötü niyetli olup, hukuken korunmamasının gerektiğini, davalı şirket başvurusunun tescili halinde müvekkilinin markasının tanınmışlığından faydalanılarak haksız kazanç elde edileceğini, davalı şirketin marka başvurusunun 556 sayılı KHK'nın 8/3. maddesi gereği de reddinin gerektiğini ileri sürerek, davalı ... ... kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, davalıya ait dava konusu marka başvurusunun 09. sınıf 01, 02, 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16 alt gruplarda yer alan malları kapsamakta olup, davacının itiraza mesnet ... sayılı markalarının ise 36. sınıf hizmetleri kapsadığı, bu durumda markaların tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin aynı sınıfa dahil mal ve hizmetler olmadığı, bu noktada 556 sayılı KHK'nın 8. maddesinde sayılan emtia benzerliği koşulunun sağlanamadığı, dava konusu.... numaralı markanın "..." ibaresinden oluştuğu ve bir kelime markası olduğu, davalının başvuru markasında bir şekil unsurunun yer almadığı, büyük ve kalın harfler ile tasarlandığı, kelimelerin yazımında siyah ton rengin kullanıldığı, kelimenin bir bütün olarak herhangi bir anlamının bulunmadığı, davacının itiraza mesnet .... sayılı markasının "...... sayılı markasının "... sayılı markasının ise "...... ... ..." ibarelerinden oluştuğu, başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların ''...'' ibaresini ortak unsur olarak içerdikleri, itiraz gerekçesi markalarda birden fazla ilave unsurun yer aldığı, tek başına ''...'' ibaresinden kaynaklanan bir benzerliğin karıştırılma ihtimaline yol açmayacağı, markaların bütün olarak bıraktığı izlemin dikkate alındığında, markalar arasındaki farklılıkların karıştırılma ihtimalini bertaraf edeceği, markaların tescil kapsamlarındaki mal-hizmetlerin de aynı sınıfa dahil mal-hizmetler olmadığı, bir kısım mal ve hizmetler arasında ilişki bulunsa dahi markalar arasındaki benzerliğin yüksek olmaması nedeniyle bu durumun önem arz etmediği, ayrıca ilgili tüketicilerin markaların aynı ticari kaynağa veya ticari, ekonomik yönden birbirleriyle bağlı firmalara ait olduğunu düşünmeyecek kadar makul düzeyde bilgili, gözlemci ve dikkatli olduğu, belirtilen hususlar dahilinde markalar arasında karıştırılma veya ilişkilendirilme ihtimalinin ortaya çıkmayacağı, davacı tarafın eskiye dayalı kullanım iddiasını ispatlar nitelikte bir delil sunmadığı ve tarafların farklı sektörlerde faaliyet gösterdiği, bu nedenle 556 sayılı KHK.'nın 8/3. maddesine dayalı iddiaların kabul edilmediği, markaların benzer bulunmadığından 8/4 hükmünün uygulanmasına da gerek olmadığı, kötü niyet iddiasının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı şirket tarafından başvurusu yapılan marka ile müvekkil Banka adına tescilli markalar arasında, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi kapsamında benzerlik bulunduğunu, tarafların markalarındaki esas unsurun "..." kelimesi olduğunu, müvekkili Bankanın "..." esas unsurlu muhtelif markaların uzun yıllardır sahibi olup, "..." ve "..." kelimelerinin birlikte kullanıldığında ilk akla gelenin müvekkili olduğunu, davalı adına başvurusu yapılan marka ile müvekkil Bankaya ait tescilli markaların aynı, benzer ve ilişkili türden mal ve hizmetlere sahip bulunduğunu, kaldı ki müvekkili Bankanın tanınmış "..." markası ile oluşturulan "... ..." markasını taklit eden davalı şirket markasının hükümsüz kılınması için 556 sayılı KHK.'nın 8/3 maddesi hükmünün dahi yeterli olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve dava konusu başvuruda yer alan 9. sınıf malların, davacının itirazına dayanak markalarının kapsamındaki 36. sınıf hizmetlerle hiçbir benzerliğinin bulunmadığı gibi tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibareler arasında da bir benzerliğin olmadığı, davacı tarafın eskiye dayalı kullanım iddiasını ispatlar nitelikte bir delil sunmadığı ve tarafların farklı sektörlerde faaliyet gösterdiği, bu nedenle mahkemece 556 sayılı KHK.'nın 8/3. maddesine dayalı iddiaların kabul edilmemesinde de bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2021
Başkan
...
Üye
...
Üye
...
Katip
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.