Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2037
Karar No: 2021/1475
Karar Tarihi: 26.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2037 Esas 2021/1475 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/2037
KARAR NO: 2021/1475
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARI VEREN
MAHKEME: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/04/2019
DOSYA NUMARASI: 2016/1151 Esas - 2019/501 Karar
DAVA: Alacak
KARAR TARİHİ: 26/10/2021
İlk Derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özet olarak; mobilya işletme uzmanı olup mobilya işi yaptığını, davalıya 19.11.2011 tarihi öncesinde 450 m2 memran kapak işi yaptığını ve teslim ettiğini, bu kapsamda davalıya 19.11.201 tarih 34.515 TL tutarlı fatura düzenlediğini, ancak davalının bu fatura bedelini ödemediğini, alacağın tahsili için Anadolu ...icra müdürlüğünün ... E sayılı dosyası üzerinden haciz yoluyla takibe geçtiğini, davalının takibe itiraz ettiğini, ancak itiraz dilekçesinin kendisine tebliğ edilmediğini belirterek, 35.515 TL fatura alacağının takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında; davanın zamanaşımı ve usul hukuku açısından usule aykırı olduğunu, davacıya bir borcunun olmadığını, takibe dayandırılan fatura tarihlerinde davacının, resmi olmasa da, müvekkilinin işyerinde, hesaplar ayrı olmak üzere kendi adına kurduğu şirket ile işe başlangıç yaptığını, davacının, müvekkili adına olan firmada sigortalı çalışan bir işçi olmasından dolayı fatura üzerindeki yazı ve imzanın müvekkili tarafından atıldığını ve imzalandığını, iddia edildiği gibi müvekkilinin davacı ile ticari bir ilişkisinin olmadığını savunarak, davanın zamanaşımı (Hakdüşürücü süre) yönünden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 30/04/2019 tarih ve 2016/1151 Esas - 2019/501 Karar sayılı kararı ile; " Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Davalının, davacı tarafından düzenlenen 19/11/2011 tarihli ... sıra nolu 34515,00 TL miktarlı faturayı defterlerine işlediği, vergi dairesine beyan ettiği, bu hususların davacının fatura konusu işi davalıya teslim ettiğine karine teşkil ettiği, karinenin aksinin kesin deliller ile ispatının gerektiği, kaldı ki davalının gerek itiraz dilekçesinde gerekse cevap dilekçesine ileri sürdüğü hususlar ile ispat yükünü kendi üzerine aldığı, fakat davalının gerek cevap dilekçesinde gerekse itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kesin deliller ile ispat edemediği, delil olarak gösterdiği hususların sözleşme ilişkisinin ve teslimin aksini ispata yeterli deliller olmadığı, ibraz edilen tahsilat makbuzlarındaki imzaların da davacıya ait olmadığı, 19/11/2011 tarihli ... sıra nolu 34515,00 TL miktarlı fatura konusu işten dolayı davacının davalıdan 34515,00 TL alacaklı olduğu, alacağın likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. " gerekçeleri ile; " 1-Davanın KABULÜ ile İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı takip dosyasında davalının İTİRAZININ İPTALİ ile takibin 34.515,00 TL asıl alacak bakımından DEVAMINA, -Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, -Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz UYGULANMASINA, ... " karar verilmiş ve verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının, icra takip dosyasına müvekkili tarafından yapılmış olan itirazın kaldırılması için, gerek icra mahkemesinden itirazın tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içerisinde itirazın iptali veya itiraz tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelerden itirazın kaldırılması ve alacağına hükmedilmesi içerikli alacak davası açması gerektiğini, davacının bu süreleri atlayarak açmış olduğu davanın, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçirilerek açıldığından, zamanaşımı yönünden davanın açılmamış sayılmasına dair yaptıkları itirazın mahkemece göz ardı edilerek yargılamaya devam edilip karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, Bilirkişi raporlarında, alacağın dayandığı fatura ve tahsilat makbuzları davalının borcunun olmadığı, davacının dayandığı Fatura ve Ticari defter kayıtlarında alacağın tahsilata ilişkin kayıtların olmadığı şeklinde görüş bildirerek kendi iddialarını kabul ettiğini, davacının iddiasını ispatlayamadığı bilirkişi raporuncada sabit olmasına rağmen mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, Ayrıca mahkeme dosyasına sunmuş oldukları 28/11/2016 tarihli cevap dilekçesindeki beyanları, SGK Pendik şube müdürlüğünden gelen sigorta kayıtları incelendiğinde dava konusu alacağa konu olan faturanın kesildiği tarih ve tahsilat makbuzlarının ödendiği tarih ve dönemlerde davacı ile davalının birbirlerine ait iş yerlerinde sigortalı olarak çalıştıkları, davalı müvekkilinin birbirlerine sigortalı olarak çalıştığı dönemlerden davacıya yardım ettiği, dava konusu ticari ilişkinin ortaya çıkmadığı sabit olmasına rağmen, mahkemece bu durumun atlanıldığını, grafoloji incelemesi sonucunda tahsilat makbuzları üzerine yapılan imza incelemesi sonucunda imzaların davacıya ait olmadığı belirtilmek suretiyle taraflarınca ileri sürülen iddiaların doğrulandığını, Mahkeme dosyasındaki belge ve dökümanlar, alınan bilirkişi raporları iddialarını ispatlamasına rağmen mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasındaki alacağı istinaf sonuna kadar teminatlı veya teminatsız ihtiyadi tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına, ilk derece mahkemesince verilen kararın usulden, esastan ve resen istinaf yoluyla bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı tarafça, 19.11.201 tarihli 34.515 TL bedelli faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiği belirtilerek, fatura konusu alacağın davalıdan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Ön inceleme tutanağında "Davanın, genel haciz yoluyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğu" belirtilmiş, ancak fiziki duruşma tutanağında bu tespitin üzeri tükenmez kalemle çizilerek "alacak davası" yazılmıştır. Yargılama sırasında davacı tarafça dava ıslah da edilmemiştir. Bu hali ile dava, alacak davasıdır. Mahkemeler tarafların talepleri ile bağlıdırlar. Davacı tarafça, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmemiş iken, mahkemece talep dışına çıkılarak, davalının takibe itirazının iptaline ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu husus istinaf sebebi yapılmamış ise de, kamu düzenine aykırılık teşkil etiğinden HMK'nın 355. maddesi uyarınca dairemizce resen gözetilerek incelenmiştir. Somut uyuşmazlıkta; Dava, itirazın iptali davası olmayıp, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğundan, uyuşmazlığın niteliğine göre uygulanacak bir hak düşürücü süre bulunmamaktadır. İhtilafın temeli satım sözleşmesine dayandığından TBK 146. maddesinde düzenlenen genel zamanaşımı süresi olan 10 yıllık süre içerisinde davanın açıldığı, dolayısıyla davalının zamanaşımı def'inin de yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Davalının, dava konusu faturayı ticari defterlerine kaydetmesinin, fatura konusu işin davalıya teslim edildiğine karine teşkil ettiği, davalının bu hususun aksini yazılı deliller ile ispatlayamadığı gibi yemin deliline de dayanmadığı, davalı tarafça ibraz edilen tahsilat makbuzlarındaki imzaların da davacıya ait olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu hali ile dava konusu fatura bedelinin ödendiğinin ispatlanamadığı anlaşıldığından, davanın kabulüne, davalı icra takip tarihi itibarı ile temerrüde düştüğünden, takip tarihinden itibaren hükmedilen alacağa faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davalı tarafça ihtiyadi tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de, dava alacak davası olup, itirazla takibin durduğu nazara alınarak talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulen kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK'nın 355 ve 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, ağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf başvurusunun USULEN KABULÜ ile; İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30/04/2019 tarih ve 2016/1151 Esas 2019/501 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle, Davanın KABULÜ ile; 34.515,00 TL alacağın 18/07/2013 takip tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 2-Takip itirazla durduğundan ve dava alacak davası olduğundan davalının tedbir talebinin reddine,
İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN: 3-Alınması gereken 2.357,72 TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 589,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.768,29 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 618,63 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İlk Derece Mahkemesi'nde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edildiği anlaşılan 165,00 TL tebligat/ posta gideri ile 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere; toplam 1.365,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İlk Derece Mahkemesi'nde yapılan yargılama sırasında davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 7-Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 AAÜT uyarınca davacı lehine hesap ve takdir olunan 5.177,25 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Talep halinde kullanılmayan gider avansının, avansı yatıran tarafa iadesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 9-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 10-Davalı tarafından istinaf aşamasında yatırılan 590,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 11-Davalı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,5 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi'ne gidiş-dönüş masrafı olmak üzere; toplam 152,8 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 12-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 13-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26/10/2021 tarihinde HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi