
Esas No: 2015/18281
Karar No: 2015/18281
Karar Tarihi: 8/5/2019
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
NAİL DERTLİ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2015/18281) |
|
Karar Tarihi: 8/5/2019 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Burhan ÜSTÜN |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
Raportör Yrd. |
: |
Derya ATAKUL |
Başvurucular |
: |
1. Nail DERTLİ |
|
|
2. Onur Can TAŞTAN |
|
|
3. Abdulcelil
KAYA |
|
|
4. İlkay KARA |
|
|
5. Ahmet Ozan DEĞER |
|
|
6. Aysun GEZEN |
Vekili |
: |
Av. Oya AYDIN GÖKTAŞ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; bir sosyal paylaşım sitesinde yapılan paylaşımların kolluk
tarafından izlenmesinin ve kayıt altına alınması ile bu paylaşımlarla ilgili
disiplin soruşturması başlatılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği
iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 26/11/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
6. Başvurucular, olayların meydana geldiği tarihte bir devlet
üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadırlar.
7. Ankara Valiliği 3/4/2015 tarihli yazısı ile Ankara İl Emniyet
Müdürlüğünden başvurucuların Twitter isimli sosyal
paylaşım sitesinde bulunan hesaplarına ait IP bilgileri dâhil bazı bilgilerin
temin edilmesini istemiştir.
8. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Valiliğe hitaben
yazılan yazıda, başvurucularla ilgili olarak anılan sosyal paylaşım sitesi
üzerinden yapılan açık kaynak araştırmasında;
i. Başvurucuların Twitter üzerindeki
ekran görüntülerinde belirtilen isim ve fotoğrafların incelenmesi neticesinde
kullandıkları rumuzlar tespit edilmiş, Twitter
hesaplarının aktif olduğu ve paylaşımlarının herkese açık olduğu
belirtilmiştir.
ii. Twitter hesaplarından hakaret
içerikli iletiler gönderdiği iddia edilen şüphelilerin IP adreslerinin log kayıtlarının Amerika Birleşik Devletleri üzerinden
yayın yapan sitenin sunucularında tutulduğu, bu nedenle şüphelilerin tespitinin
mümkün olmadığı bildirilmiştir.
9. Emniyet Müdürlüğünün yazısı ekinde ayrıca anılan Twitter hesaplarından paylaşılan bazı iletilerin fotoğrafları
da Valiliğe gönderilmiştir. İletilerin bir kısmı şöyledir:
"#MetaldeGrevVar
Metaldeki mücadelelerin ilk büyük çevrimi 1964"teydi. Maden-İş"in grevleri
erteleme adıyla yasaklandı. Sonuç 15-16 Haziran."
"#MetaldeGrevVar
1964 sonrasında sendikalı bir despotizm fabrikalarda egemenlik kurdu. Sonraki 6
yılda işçi hareketi daha güçlü geri döndü."
"#MetaldeGrevVar
MESS"in bir kaç gün önceki bildirisinden bu erteleme
belliydi. MESS ve AKP işyerinde despotluğa devam ediyor. Göreceğiz."
"Ankara Üniversitesi önünde polis
şiddetini protesto eden basın açıklaması yapılıyor."
"Haydi bir el atın da Tayyip"e 400
milletvekili verek. Parti fark etmiyormuş"
"Cebeci kürtlere
mezar olacak diye slogan at... Sonra da biz faşist değiliz de.. İyiymiş.."
"Bıkma bu puştlar panayırında berrak
nehirler aramaktan..."
"Bir yerde provokasyon varsa orada kesin
devlet vardır."
"Şiddet devletten gelir!"
"Faşist devlet! Yıkacağız elbet! Ama öyle
ama böyle"
"Hırsız katil kadın düşmanı AKPyi savunacak diye komik/rezil duruma düşen homo academicuslar.. tiksiniyorum.."
"Kolejde Newroz
alanındaki tek çer-çöp polis barikatları.."
"Suriye"nin yıkımında büyük payı olan cihadist İHH Diyarbakır"da süreç konferansı yapmış. Uzak
olsunlar. Maşallah dedikleri 1 hafta yaşıyor."
"Osman babasının Arınç"tan yediği tarihi
ayarla ilgili yazıyor, a. adaylığı devam ediyormuş. En çok o harcandı tabi ama
beter olsun tosuncuk."
"Konferansa katılan kurumların çoğu Hizbullah"ın dernekleri.
AKP"nin/devletin bölgedeki taşeronu olmayı çok istiyorlar. Can çıkar huy
çıkmaz."
"148 kişinin öldüğü uçak kazasında
Türkiye Dışişleri Bakanlığının ilk yorumu: "umarız uçakta Türk yolcu yoktur"
Batsın lan bu ülke."
10. Ankara Valiliği tarafından 6/4/2015 tarihinde, haklarında
disiplin soruşturması açılmak üzere başvurucuların görev yaptığı üniversitenin
yönetimine hitaben "Yasa Dışı
Hesapların Tespit Edilmesi" başlıklı bir yazı yazılmıştır. Söz
konusu yazıda başvurucuların herkese açık Twitter
hesapları üzerinden Cumhurbaşkanlığı makamına hakaret ederek devlet
organlarının saygınlığını zedeledikleri, bunun yanında yasa dışı terör
örgütlerinin eylemlerini meşru gösterdikleri, övdükleri, bu yöntemlere
başvurmayı teşvik edici açıklamalarda bulundukları ve bunları sosyal medya
aracılığıyla yaydıklarının saptandığı belirtilmiştir. Yazı ekine anılan Twitter hesaplarından yapılan paylaşımlara ait fotoğraflar
konulmuştur.
11. Anılan yazıda belirtilen iddialar ile ilgili olarak
başvurucular hakkında 29/1/2014 tarihli ve 28897 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Yönetici,
Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği"nin ilgili hükümleri uyarınca
disiplin soruşturması açılmıştır. Soruşturmanın neticelenip neticelenmediğine,
üniversite idaresi tarafından haklarında disiplin cezası verilip verilmediğine
ve bu cezaya karşı yargı yoluna başvurulduğuna ilişkin olarak bireysel başvuru
formu ve eki belgelerde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
12. Başvurucular akademisyen olduklarını, kendilerine ait olduğu
ileri sürülen Twitter hesaplarının emniyet
birimlerince hukuka aykırı biçimde izlenip kayıt altına alındığını, bu hesaplar
ile ilgili olarak haklarında disiplin soruşturması başlatılmak üzere Valilik
tarafından üniversite rektörlüğüne bildirimde bulunulduğunu belirterek görevi
kötüye kullanma ile inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını
engelleme suçlarından Vali ve emniyet görevlileri hakkında suç duyurusunda
bulunmuşlardır.
13. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 21/8/2015 tarihinde şikâyet
konusu suçların kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı, başvurucular hakkında
karar verme yetkisinin ilgili üniversiteye ait olduğu, üniversite yönetimi
tarafından verilecek karara karşı da başvuru yollarının açık bulunması
nedeniyle dilekçenin işleme konulmamasına karar vermiştir.
14. Başvurucuların itirazı, Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin
15/10/2015 tarihli kararı ile reddedilmiştir.
15. Ret kararı başvuruculara 27/10/2015 tarihinde tebliğ
edilmiştir.
16. Başvurucular 26/11/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuşlardır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 8/5/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların
İddiaları
18. Başvurucular;
i. Valilik tarafından yasa dışı hesapların tespit edilmesi adı
altında sosyal medya hesaplarının izlendiğini ve kayıt altına alındığını, hukuki
bir dayanağı olmayan bu yolla Vali ile emniyet görevlilerinin fişleme
yaptıklarını ve görevi kötüye kullandıklarını iddia etmişlerdir. Başvurucular,
şüpheliler hakkında görevi kötüye kullanma suçundan savcılığa yaptıkları suç
duyurusundan bir sonuç alamadıklarını belirterek özel hayatın gizliliği ve
haberleşme hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
ii. Valilik tarafından yasa dışı hesapların tespit edilmesi
amacıyla yapılan incelemede milyonlarca Twitter
kullanıcısından ve on binlerce akademisyen arasından hedef seçilmelerini haklı
kılacak hiçbir makul gerekçenin olmadığını iddia etmişlerdir. Başvurucular
ihtilaf konusu paylaşımlar arasında konu bütünlüğü bulunmadığını, Valilik
tarafından uygun bulunmayan tüm paylaşımların bir araya getirilerek bir suç
yaratılmaya çalışıldığını ifade etmişlerdir. Eğitim ve Bilim Emekçileri
Sendikası (EĞİTİM-SEN) üyesi olduklarını, hesaplarının siyasi nedenlerle takibe
alındığını, sosyal medya paylaşımlarının siyasi düşüncelerinin açıklanması
kapsamında kaldığını belirterek bu açıklamalar nedeniyle haklarında disiplin
soruşturması açılmasının ifade özgürlüklerini ihlal ettiğini ileri
sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
19. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucular tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16).
20. Sosyal medya dâhil internet aracılığıyla yapılan haberleşme
faaliyetlerinin haberleşme hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerekir (Yasemin Çongar ve diğerleri [GK], B. No:
2013/7054, 6/1/2015, § 50). Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi, Oğulcan Büyükkalkan ve
diğerleri (B. No: 2014/17226, 10/1/2018, § 43) kararında, sosyal
paylaşım sitelerinde yapılan paylaşımların kolluk tarafından izlenmesi ve kayıt
altına alınması nedeniyle haberleşmenin gizliliğine saygı hakkına müdahalede
bulunulduğunun ileri sürülebilmesinin temel koşullarından birisinin, müdahaleye
konu haberleşmenin belirli kişiler arasında gerçekleşmesi olduğunu
belirtmiştir. Mahkeme, herkese açık hesap statüsünde olan Twitter
hesapları üzerinden yapılan paylaşımların belirli kişiler arasında yapılan bir
haberleşme olarak nitelendirilemeyeceğine karar vermiştir.
21. Başvuru konusu olayda başvurucular, ihtilaf konusu
hesapların korumalı olduğuna ya da kolluk güçlerinin koruma duvarını kırarak
paylaşımlara ulaştıklarına dair bir iddia ileri sürmemişlerdir. Anılan
hesapların herkese açık hesap statüsünde olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla
başvurucuların bütün iddiaları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmiştir.
22. Kamu düzenini korumakla yükümlü kolluk personeli, yasa dışı
hesapların tespit edilmesi amacıyla herkese açık Twitter
hesaplarından yapıldığı belirtilen bazı paylaşımları izlemiş ve hukuka aykırı
olduğunu değerlendirdiği paylaşımları kayıt altına almıştır.
23. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasına göre Anayasa Mahkemesi açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul
edilemez olduğuna karar verebilir. Temel haklara yönelik bir müdahalenin
olmadığı başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir. Bu nedenle
başvurucuların anılan şikayetleri ile ilgili Anayasa"nın 26. maddesinin birinci
fıkrasında korunmuş olan ifade özgürlüğüne yönelik bir ihlalin olmadığının açık
olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
24. Öte yandan, başvurucular sosyal medya paylaşımları nedeniyle
haklarında disiplin soruşturması açıldığını belirterek ifade özgürlüklerinin
ihlal edildiğini ileri sürmüşler. Başvurucular açılmış bir disiplin
soruşturmasından bahsetmekle birlikte disiplin soruşturmasının akıbetine
ilişkin Anayasa Mahkemesine herhangi bir bilgi vermemişlerdir. Bireysel başvuru
formu ve eklerinde başvurucular hakkında disiplin soruşturması sonucunda idari
bir işlem yapılıp yapılmadığı ve bu işleme karşı olağan yargı yollarının
tüketilip tüketilmediğine yönelik herhangi bir bilgi veya belgeye de
rastlanmamıştır.
25. 6216 sayılı Kanun’un 47. maddesinin (3) numaralı, 48.
maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün 59. maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı
fıkraları uyarınca Anayasa Mahkemesine başvuru konusu olaylarla ilgili
delilleri sunmak suretiyle olaylar hakkındaki iddialarını ve dayanılan Anayasa
hükmünün kendilerine göre ihlal edildiğine dair açıklamalarda bulunarak hukuki
iddialarını kanıtlamak başvurucuya düşer. Zikredilen kurallara göre
başvurucunun kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmali nedeniyle ihlal edildiğini
ileri sürdüğü hak ve özgürlük ile dayanılan Anayasa hükümlerini, ihlal
gerekçelerini, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem
veya kararların aslı ya da örneğini başvuru dilekçesine eklemesi şarttır.
Başvuru dilekçesinde kamu gücünün ihlale neden olduğu iddia edilen işlem, eylem
ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı; bireysel
başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna
ilişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır (Veli
Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014,§§ 19, 20; Ünal Yiğit, B. No: 2013/1075, 30/6/2014,
§§ 18, 19).
26. Yukarıda belirtilen koşullar yerine getirilmediği takdirde
Anayasa Mahkemesi, başvuruyu açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul
edilemez bulabilir. İddiaların dayanaktan yoksun olmadığı konusunda Anayasa
Mahkemesinin ikna edilmesi, başvurucu tarafından ortaya konulan somut bilgi ve
belgelerin niteliğine bağlıdır. Başvurucunun başlangıçta, başvuru hakkında
kabul edilemezlik kararı verilmesini önlemek için başvuru formu ve eklerinde
iddialarını destekleyici belgeleri sunması ve gerekli açıklamaları yapması
zorunludur (Veli Özdemir, § 23; Ünal Yiğit, § 22).
27. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda,
başvurucuların başvurularını titizlikle hazırlama ve takip etme yükümlülükleri
vardır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun soyut şekilde birtakım Anayasa
hükümlerine atıfta bulunmasının iddiaların ispatlandığı anlamına gelmeyeceğini
birçok kez vurgulamıştır. Bundan başka Anayasa Mahkemesi; başvurucunun başvuru
formunu özenle doldurmak, ihlal iddiasının dayanağı olan tüm olayları
göstermek, başvuruyu aydınlatacak ve hükmün esasını etkileyecek argümanları
destekleyici tüm belgeleri başvuru dilekçesine eklemek yükümlülüğü olduğunu ve
bir bilgi veya belge elde edilememişse bunun da nedenlerini açıklamak
yükümlülüğü olduğunu belirtmiştir (Ünal
Yiğit, §§ 25, 26; Sadullah Remzi
Karagöz, B. No: 2014/8870, 8/6/2016, §§ 39-47; Nevzat Albayrak ve diğerleri, B. No:
2013/9822, 22/6/2015, §§ 43-51).
28. Başvurucular, disiplin soruşturması açılmış olmasının dahi
akademik kariyerlerini olumsuz etkilediğini ve ileride yapacakları düşünce
açıklamaları üzerinde caydırıcı etki oluşturacağını ileri sürmüşlerdir. Bu
iddialara yönelik bir inceleme yapılabilmesi için başvurucuların haklarında
soruşturma açılmasının kariyerleri üzerindeki olumsuz etkilerini somut
delillerle ortaya koymaları gerekir. Başvurucular bu hususta Anayasa
Mahkemesini ikna edecek yeterlilikte bir kanıt ortaya koyamamış, dolayısıyla
ileri sürdükleri iddiaları temellendirememişlerdir.
29. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddiaların açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA
8/5/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.