Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8675
Karar No: 2022/1193
Karar Tarihi: 14.02.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8675 Esas 2022/1193 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda, taşınmazın orman vasfında olduğu gerekçesiyle davacının açtığı davanın kabul edildiği ve mera tahsis kararının iptal edilerek orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmesine karar verildiği belirtiliyor. Ancak yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı ifade edilerek, Mahkemece öncelikle yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumun saptanmasının gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsü, toprak yapısı, çevresi ve orman sınır noktaları gibi unsurların incelenerek, bilimsel verileri dayalı bir rapor hazırlanmasının gerekliliği belirtiliyor. Hükmün bozulmasına karar veriliyor ve HUMK'un 428. maddesi gereğince bozulduğu kanun maddesiyle birlikte belirtilerek, kararın düzeltme isteği için taraflara 15 gün süre verildiği ifade ediliyor. Kanun maddeleri ise şöyle: 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi, 1086 sayılı HUMK'un 428. ve 440/I maddeler
8. Hukuk Dairesi         2021/8675 E.  ,  2022/1193 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı ... İdaresi, davalı Hazine ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    ... ilçesinde 4342 sayılı Kanun uyarınca yapılan mera tespit ve tahdit çalışmaları sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan 219 parsel sayılı 73.200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfıyla tespit ve tahdit edilmiştir.
    İtirazı komisyonca reddedilen davacı ... İdaresi, taşınmazın devlet ormanına bitişik olup eylemli orman niteliğinde olduğunu, memleket haritası ve hava fotoğraflarına bakıldığında taşınmazın orman görünümünde olduğunu ileri sürerek, sözkonusu taşınmaza ilişkin mera tahsis kaydının iptali ile mera sicilindeki kaydının silinerek taşınmazın orman olan kısmının orman vasfıyla tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, Mera Komisyon Başkanlığına karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulü ile çekişmeli 219 sayılı parsele ilişkin mera tahsis kararının iptaline, mera sicilindeki kaydın silinerek orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi ile davalı Hazine ve ... Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman vasfında olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki; bilirkişi raporunda, yörede 1944 yılında 3116 sayılı Kanuna göre orman kadastrosunun yapıldığı, 1972 yılında aplikasyon ve 2. madde uygulama çalışmalarının yapıldığı ve halen henüz sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 2/B uygulama çalışmalarının devam ettiği bildirildiği halde, Mahkemece tüm tahdit evrakları getirtilmemiş, dava sırasında yapılan çalışmanın akıbeti ve çekişmeli taşınmazın bu çalışmadaki konumu incelenmemiş; hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın güneydoğu ucunun orman sınırları içinde kaldığı belirtilmiş ise de, tahdit haritasıyla yapılan çakıştırma yetersiz olduğu gibi; OS noktalarının silik durumda olması nedeniyle raporun denetlenmesi de mümkün olmamıştır. Ayrıca; fen ve orman bilirkişileri, çekişmeli taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğunu belirtmelerine rağmen, ziraatçi bilirkişi tarafından bu belirlemeye şerh düşülmüş ve taşınmazın mera olarak kullanılmasında kamu yararı bulunduğu belirtildiği halde, hangi gerekçeyle fen ve orman bilirkişilerinin tespitine değer verilerek kabul edildiği açıklanmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi de isabetsizdir.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşabilmesi için Mahkemece öncelikle, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1944 ve 1972 yıllarında yapıldığı anlaşılan ve dava sırasında devam ettiği bildirilen tüm orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği getirtildikten sonra mahallinde, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, söz konusu belgelerin çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp, orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (... veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu belirlenmeli; taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı açıklattırılmalı; ayrıca orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli; orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunması halinde çekişmeli parsel yönünden, tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak ve yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, bilimsel verileri dayanan, krokili rapor alınmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz isteminin reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre Orman İdaresinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ... Belediye Başkanlığına iadesine, 14.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi