14. Hukuk Dairesi 2020/3285 E. , 2020/5835 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 101 ada 51, 68, 70, 71, 111, 180, 181 ve 184 parseller ile 107 ada 235, 264 ve 275 parseller üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ..., 101 ada 70 ve 180 parseller ile 107 ada 235 parseldeki fındık ağaçları ile üzerindeki müştemilatın maliki olduğunu, 101 ada 70 ve 71 parsel sayılı taşınmazları ise adi yazılı sözleşme ile 1991 yılında satın aldığını, adı geçen parsellere yönelik tapu iptal ve mülkiyet tespiti davası açacağını belirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu “... ili, ... ilçesi, ... Köyü"nde kain 101 ada 111, 180, 181, 184, 51, 68, 70, 71 parsel, 107 ada 235, 264, 275 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine” karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince, davalılardan ..., 18.05.2015 tarihli cevap dilekçesinde, davaya konu taşınmazlardan 101 ada 70 ve 71 parsel sayılı taşınmazlara yönelik tapu iptal ve mülkiyet tespiti davası açacağını belirtmiş, yargılamanın 30.06.2015 tarihli 1. oturumunda alınan 4 nolu ara karar gereği adı geçen davalıya tapu iptali ve tescil davasının açılması için 2 haftalık süre verilmiş, aynı davalının 23.03.2016 tarihli temyiz dilekçesinde 101 ada 70 ve 71 parsellere yönelik ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/158 Esas sayılı dava dosyası ile diğer hissedarlar aleyhine tapu iptali ve tescil davasının açıldığı belirtilmiş ve yargılamada mahkemenin bu davayı bekletici mesele yapmaması bozma sebebi olarak ileri sürülmüştür.
Dava konusu taşınmazların tamamı veya bir kısmı hakkında tapu iptali ve tescil davası bulunması halinde, bu davanın sonunda pay ve paydaş durumu değişebileceğinden, ortaklığın giderilmesi davası bu davanın sonucundan etkilenecektir. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlardan 101 ada 70 ve 71 parsellere yönelik ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/158 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davasının 6100 sayılı HMK"nin 165/1 maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekirken bu husus gözardı edilerek mahkemece esas hakkında bir karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; davalılardan ...’ın muhdesat iddiasına karşı davanın geri kalan taraflarınca herhangi bir itiraz ileri sürülmediğinden dosyada bulunan bilirkişi raporunda belirtilen muhdesat oranlarına göre satış bedelinin dağıtılması şeklinde karar verilmemiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 05.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.