13. Hukuk Dairesi 2013/14525 E. , 2013/25006 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 22.5.2005 tarihli vekaletname ile davalı avukatı vekil tayin ettiğini, davalının vekil olarak kendisine ait bir kısım dava ve icra takiplerini yürüttüğünü, bu dosyalardan tahsil ettiği 18.514, 30TL’den kendisine sadece 2.700TL ödeme yaptığını ileri sürerek, ödenmeyen 15.814, 30TL alacağın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiş, karşı davasında, ödenmeyen vekalet ücreti alacağının bulunduğunu ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere 1.000TL vekalet ücreti alacağının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava, vekil tarafından tahsil edilip müvekkile ödenmeyen alacak isteğine, karşı dava, ödenmeyen vekalet ücreti alacağına ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyada mevcut ve ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan 29.5.2008 ve 12.10.2009 tarihli bilirkişi raporlarına göre dava konusu olayla ilgili olarak ceza soruşturması bulunduğu anlaşılmakta olup bu soruşturmaların akıbeti araştırılmamıştır. Ayrıca soruşturma dosyalarında alınan bilirkişi raporları ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Öyle olunca mahkemece ceza soruşturma dosyaları da getirtilip incelenmek suretiyle bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler de giderilecek şekilde denetime elverişli, açıklamalı bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.