Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4752
Karar No: 2020/5951
Karar Tarihi: 17.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4752 Esas 2020/5951 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı tarafın fide satışından kaynaklanan alacağına dair icra takibi yapması sonucu, davalı tarafın itirazı üzerine yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulüne ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'ne istinaf edilen durumda, hüküm yerinde görülmemiş ve ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kararının yerinde olduğu belirtilerek, davanın yeniden reddedilmesine karar verilmiştir. Karara göre, davacı taraf, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilmesi talebinde bulunmuş, davalı taraf ise takip dayanağı faturaların kendisine tebliğ edilmediğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi, imza incelemesi sonucu davalı tarafın imzasının tespit edildiği irsaliyelerdeki malların kendisine teslim edildiğinin bilirkişi raporlarına göre ispatlandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi, yeterli kanıt olmaması nedeniyle diğer ir
11. Hukuk Dairesi         2020/4752 E.  ,  2020/5951 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 22.09.2017 tarih ve 2013/598 E- 2017/277 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 26.10.2018 tarih ve 2018/100 E- 2018/1645 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davacının davalıya fide satıp teslim ettiğini, davalıdan faturalara dayalı alacağının bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, takibin devamını ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takip dayanağı faturaların davalıya tebliğ edilmediğini, davalıya fatura içeriği malların teslim edilmediğini savunarak, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, davacının iddiasını ispat için dayandığı faturalar ve bu faturaların ilgili olduğu sevk irsaliyeleri üzerinde imzaların yer aldığı, imza incelemesi yönünden yapılan incelemede, iki tane sevk irsaliyesindeki imzanın davalıya ait olduğunun tespit edildiği, diğer davalıya ait olduğu iddia edilen imzaların davalıya ait olduğunun kesin olarak söylenmesinin mümkün olmadığı, bir kısım irsaliyelerde teslim alan olarak ..."ın göründüğü, bu kişinin adresinin davacı tarafından bildirilmediği ve bu kişinin tanık olarak dinletilmesi talebinden vazgeçildiği; davalının takip dayanağı fatura konusu malları teslim almadığı, davacıya borcunun olmadığı yönünde yemin ettiği, davalı imzasının tespit edildiği irsaliyelerdeki malların davalıya teslim edildiğinin bilirkişi raporlarına göre ispatlandığı, bu irsaliyeler yönünden yeminin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın 15.134,06 TL yönünden iptaline, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın fide alım satımından kaynaklandığı, davalının fidelerin kendisine teslim edilmediğini savunduğu, sevk irsaliyelerinde davalı adına atılan imzaların bulunduğu irsaliyelerden iki tanesindeki imzanın davalı eli ürünü olduğunun tespit edildiği, bu iki irsaliyenin bağlı olduğu faturalar nedeniyle toplam 15.134,06 TL yönünden davalının takibe itirazının yerinde olmadığı, üzerinde imza bulunan diğer iki sevk irsaliyesinin karbon nüsha olduğu, imzaların davacıya ait olduğuna yönelik yeterli kanaat bildirilemediği, üzerinde davalının adı ve imzası olmayan diğer irsaliyelerin bağlı olduğu faturalardaki alacaklar yönünden davacının fatura içeriğindeki emtiayı davalıya teslim ettiği iddiasını yazılı delil ile ispatlayamadığı, toplanan delillere rağmen iddianın ispatlanamayan yönleri için yemin deliline başvurulması kanaatinin yerinde olduğu, davalının yemininin, irsaliyelerdeki teslim alan imzasının davalıya ait olduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği imzalar yönünden geçerli olmayacağı, ilk derece mahkemesinin kısmen kabul kararının yerinde olduğu, davacının takip başlatırken kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı, reddedilen kısım yönünden davalı lehine tazminat verilemeyeceği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf isteminin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6763 sayılı Kanunun 43. maddesiyle değişik, 6100 Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun (HMK) 362/1.a. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44"üncü maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-1 maddede öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2018 yılı için 47.530,00 TL’dir
    Davalı vekili tarafından temyize konu edilen miktar 15.134,06 TL olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi"nin 26.10.2018 tarihli kararı kesin niteliktedir.
    Kesin olan kararın temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı temyiz talebinin miktar yönünden reddine,
    2- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun karar verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun kararın ONANMASINA, dava dosyasının Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne iadesine, karardan bir örneğin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 18,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi