
Esas No: 2015/1779
Karar No: 2015/5597
Karar Tarihi: 26.03.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/1779 Esas 2015/5597 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, işe giriş bildirgesine istinaden sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .......... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı işe giriş bildirgesine istinaden sigorta başlangıç tarihinin 01.04.1988 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı fiili çalışmasını ispat edemediğinden ve işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olmaması nedenleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 108’inci maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olup, ispatı için özel bir usul öngörülmemiştir. Resmi belge veya yazılı delil esas ise de; somut bilgilere dayanması ve inandırıcı olmaları koşuluyla tanık beyanları ile de ispatı mümkündür.
Somut olayda davacının kimlik bilgileri tutan 01.04.1988 tarihli 15.04.1988 tarihinde kuruma intikal ederek 369791 varide numarası aldığı anlaşılan işe giriş bildirgesinin bulunması, davacının sigorta sicil numarası işe giriş bildirgesinin kuruma verildiği yıla ait olması, bilirkişi tarafından işe giriş bildirgesi üzerinde yapılan imza incelemesinde imzanın davacının eli ürünü olması, sigorta sicil numarasının sonraki çalışmalarında da kullanılmış olması işe giriş bildirgesinin düzenleme tarihindeki mevzuat hükümleri ile bir günlük çalışmaya karine oluşturduğu gözetildiğinde istemin anılan tarih itibariyle sigortalılık başlangıcı olarak kabulü gereklidir. 506 sayılı Kanunun 60/G maddesinde “Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmü öngörülmüştür. Maddedeki “malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanlar” sözcüklerinin, sigortalılar yararına bir yorumla, tabi olması gerekenleri de kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan davacının, aynı Kanunun geçici 54. maddesi kapsamında 01.04.1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescili bulunmadığı da belirgindir. Bu nedenle, 01.07.1971 doğumlu olan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin 18 yaşın doldurulduğu 01.07.1989 olarak kabulü, bu tarihten önceki hizmet sürelerinin ise yalnızca prim ödeme gün sayısına dâhil edilmesi gereğinin gözetilerek karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.