Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/384
Karar No: 2021/237
Karar Tarihi: 10.03.2021

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/384 Esas 2021/237 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/384
Karar No : 2021/237

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mühendislik İnşaat ve Malzemeleri Taahhüt Plan Proje
Tekstil Nakliyat Turizm Elektrik ve Elektronik Malzemeleri
Üretim Pazarlama İthalat İhracat Ticaret ve Sanayi Limited
Şirketi - … İnşaat İmalat Taahhüt Turizm Tekstil
Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi İş Ortaklığı

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek takdir komisyonu kararı uyarınca re'sen salınan 2009 yılının Ocak, Şubat ve Nisan ilâ Eylül dönemlerine ait katma değer vergileri ile verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezaları; katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesi sonucunda haksız iade alındığının tespit edilmesi nedeniyle de aynı yılın Şubat ve Nisan ilâ Eylül dönemleri için re'sen salınan katma değer vergileri ile verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Davacı iş ortaklığının 2009 ve 2010 hesap dönemlerine ait defter ve belgelerinin istenilmesine ilişkin 24/11/2014 tarihli yazının 25/11/2014 tarihinde ortaklığı oluşturan şirketlerden … İnşaat İmalat Taahhüt Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine tebliğ edilmesine rağmen defter ve belgeler ibraz edilmemiştir. Bunun üzerine davacı hakkında düzenlenen 14/01/2015 tarihli vergi tekniği raporu dayanak alınarak defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava konusu cezalı tarhiyatlar yapılmıştır.
Davacı hakkında düzenlenen 14/01/2015 tarihli vergi tekniği raporunda şu tespitlere yer verilmiştir:
- İş ortaklığının bilinen adresi "…" iken sicil formu kapsamında değiştirildiği tespit edilen ve bilinen son adres olarak kabul edilen "…" adresine gönderilen 20/11/2014 tarihli defter belge isteme yazısı, adresin sürekli kapalı olması nedeniyle tebliğ edilememiştir.
- Mükellefin "…" adresinde faaliyetinin bulunmadığına dair … sayılı yoklama fişi bulunmaktadır.
- Ortaklığı oluşturan … Mühendislik İnşaat ve Malzemeleri Taahhüt Plan Proje Tekstil Nakliyat Turizm Elektrik ve Elektronik Malzemeleri Üretim Pazarlama İthalat İhracat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin adresine gönderilen 02/12/2014 tarihli defter belge isteme yazısı da adresin sürekli kapalı olması nedeniyle tebliğ edilememiştir.
- … İnşaat İmalat Taahhüt Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin adresine Liman Vergi Dairesi Müdürlüğü aracılığıyla gönderilen 24/11/2014 tarihli defter belge isteme yazısı ise 25/11/2014 tarihinde anılan şirkete tebliğ edilmesine rağmen defter ve belgeler incelemeye ibraz edilmemiştir.
İş ortaklığı sözleşmesinde ortaklığın adresi "…" olarak belirtilmiş olup defter ve belge isteme yazısı bu adrese değil "…" adresine tebliğe çıkarılmıştır.
Raporda, iş ortaklığının "…" adresinde bulunmadığına dair yoklama fişinin bulunması nedeniyle tüzel kişiler için adres sicil formu kapsamında adres değişikliği olarak tespit edilen " …" adresine tebligat çıkarıldığı belirtilmekte ise de dosyadaki belgeler içerisinde, iş ortaklığının adresinin belirtilen adres olarak değiştirildiğine ilişkin herhangi bir yoklama fişi bulunmamaktadır. Ayrıca söz konusu adres sicil formunda, yoklama memurlarının imzası dışında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 101. maddesinin birinci fıkrasının 7. bendinin aradığı şekilde mükellefin imzasının bulunmadığı görülmektedir. Buna göre, "…" adresine çıkarılan tebligatın mükellefin bilinen adresine çıkarılmış tebligat olarak kabul edilemeyeceği açıktır.
Öte yandan, 20/11/2014 tarihli defter belge isteme yazısının tebliği için " …" adresine çıkarılan tebliğ zarfı ve eki tutanağının incelenmesi sonucunda, adresin devamlı kapalı olduğunun görüldüğü, komşularından, muhatap şirketin bu adreste faaliyette bulunduklarının ancak son 2-3 haftadır adrese pek uğramadıklarının öğrenildiği şerhinin düşüldüğü ve tutanakta tebliğ memurunun imzası dışında Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde belirtilen kişilerden herhangi birinin imzasının bulunmadığı görülmüştür. Tebliğ evrakı, merciine iade edildikten münasip bir müddet sonra tekrar tebliğ edilmeye de çalışılmamıştır.
Tüm bu tespitler çerçevesinde, defter ve belge isteme yazısının, öncelikle iş ortaklığının bilinen adresine tebligata çıkarılarak Kanun'daki usule uygun olarak tebliğ edilmeye çalışılmadan, tek başına ortaklığı temsile yetkili olmayan şirketlerden birine tebliğ edilerek defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkeme bu gerekçeyle vergi ve cezaları kaldırmıştır.


Davalının istinaf istemini inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Davacının takdir komisyonuna sevk edildiği tarih itibarıyla ortada re'sen tarh sebebi bulunmamaktadır.
Re'sen tarh sebebi bulunmadan takdir komisyonuna sevkin zamanaşımı süresini durdurması mümkün olmadığından, zamanaşımı süresinin dolduğu tarihten sonra tebliğ edilen ihbarnameler içeriği cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bölge İdare Mahkemesi, belirtilen gerekçeyle istinaf istemini reddetmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 07/02/2019 tarih ve E:2018/4989, K:2019/949 sayılı kararı:
Tarh zamanaşımı süresi dolmadan önce yapılan takdire sevk işlemi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresini durduracağından, ihbarnamelerin takdir komisyonu kararlarının vergi dairesine tevdi tarihinden itibaren kalan süre içinde tebliğ edilip edilmediği araştırılıp zamanaşımının bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı takdirde işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen temyize konu kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Bölge İdare Mahkemesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: 23/03/2015 tarihli dilekçeyle bildirilen yeni adrese tebligat yapılmaya çalışılmaksızın dava konusu vergi ve cezaların ilan yoluyla tebliğ edilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Zamanaşımı süresi içinde usulune uygun şekilde tebliğ edilmeyen dava konusu ihbarnameler içeriği vergi ve cezalardan, ihbarnamelerin vergi dairesinde Ramazan Yiğit'e tebliğ edildiği 19/08/2015 tarihi itibarıyla haberdar olunmuştur. Bu tarih itibarıyla zamanaşımına uğrayan cezalı tarhiyatların kaldırılması yolunda verilen mahkeme kararına yöneltilen istinaf isteminin reddi yolunda verilen ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmediğinden davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin ikinci fıkrasının 6. bendi uyarınca 15/11/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilmiş, takdir komisyonunun 03/03/2015 tarihli kararıyla 14/01/2015 tarihli vergi tekniği raporu dikkate alınmak suretiyle matrah tespit edilmiştir. Takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden 2009 yılının Ocak, Şubat ve Nisan ilâ Eylül dönemleri için katma değer vergisi tarh edilmiş, verginin üç katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilmiştir. Ayrıca, katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesi sonucunda haksız iade alındığının tespit edilmesi nedeniyle de aynı yılın Şubat ve Nisan ilâ Eylül dönemleri için katma değer vergisi tarh edilmiş, verginin üç katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilmiştir.
Davacı iş ortaklığının bilinen adreslerinde bulunamadığından bahisle anılan vergi ve cezalara ilişkin ilan yazısı 24/03/2015 tarihinde vergi dairesinin ilan panosuna asılmış, 08/04/2015 tarihinde ise Ankara ilinde çıkan yerel bir gazetede yayımlanmıştır.
Davacı iş ortaklığını oluşturan … Mühendislik İnşaat ve Malzemeleri Taahhüt Plan Proje Tekstil Nakliyat Turizm Elektrik ve Elektronik Malzemeleri Üretim Pazarlama İthalat İhracat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin kanuni temsilcisi … tarafından davalı idareye verilen 23/03/2015 tarihli dilekçeyle, adi ortaklıklık tarafından yapılan işin son aşamasına gelinmesi nedeniyle iş ortaklığı adresinin kapatıldığı belirtilerek … Mühendislik İnşaat ve Malzemeleri Taahhüt Plan Proje Tekstil Nakliyat Turizm Elektrik ve Elektronik Malzemeleri Üretim Pazarlama İthalat İhracat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketine yapılacak tebliğatlar için yeni adres bildiriminde bulunulmuştur. Dava konusu vergi ve cezalar bildirilen yeni adrese tebligata çıkarılmaksızın ilanen tebliğ edilmiştir.
İhbarnamelerin ilanen tebliğ edilmesinden sonra …'e aynı ihbarnameler vergi dairesinde 19/08/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Yapılan tebligat üzerine 30 günlük süre içinde 27/08/2015 tarihinde işbu dava açılmıştır.
Davalı idare tarafından dava dosyasına sunulan dilekçelerde, ihbarnamelerin ilanen tebliğ edildiği, vergi dairesinde …'e yapılan tebligatın bilgilendirme amaçlı olduğu ve yeni bir işlem tesisine yönelik olmadığı belirtilmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ise ilan yolu ile tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır. Kanun'un 101. maddesinde, mükellef tarafından işi bırakmada bildirilen adresler bilinen adresler arasında sayılmış; mektupların gönderilmesinde bilinen adreslerden tarih itibarıyla tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanının nazara alınacağı belirtilmiştir. 103. maddesinde ise muhatabın adresinin hiç bilinmemesi, bilinen adresinin yanlış veya değişmiş olması ve bu yüzden gönderilen mektubun geri gelmesi ve başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkân bulunmaması hallerinde tebliğin ilân yoluyla yapılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan Kanun'un 113. maddesinde de zamanaşımı, süre geçmesi nedeniyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmıştır. Kanun'un 114. maddesinin birinci fıkrasında, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı; 6009 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle değişen ikinci fıkrasında ise vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımının mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Vergi Usul Kanunu'nun yukarıda belirtilen tebligata ilişkin düzenlemelerinin değerlendirilmesinden, bilinen adreste tebliğin esas olduğu, ilan yoluyla tebliğin mükellefin adresinde bulunamaması veya adresinin bilinmemesi halinde başvurulacak bir tebliğ şekli olarak düzenlendiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Dava konusu vergi ve cezalara ilişkin ilan yazısının 24/03/2015 tarihinde vergi dairesinin ilan panosuna asılmasından bir gün önce 23/03/2015 tarihinde bildirilen yeni adrese tebligat yapılmaya çalışılmaksızın dava konusu vergi ve cezaların ilan yoluyla tebliğ edilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Vergi Usul Kanunu'nun 114. maddesi uyarınca, takdir komisyonu kararlarının vergi dairesine tevdiini takip eden tarihten itibaren kalan zamanaşımı süresi içinde usulune uygun şekilde tebliğ edilmeyen dava konusu ihbarnameler içeriği vergi ve cezalardan, ihbarnamelerin vergi dairesinde …'e tebliğ edildiği 19/08/2015 tarihinde haberdar olunmuştur. Haberdar olunan tarih itibarıyla ise cezalı tarhiyatlar zamanaşımına uğramıştır.
Bu nedenle, dava konusu cezalı tarhiyatların kaldırılması yolunda verilen mahkeme kararına yöneltilen istinaf isteminin reddi yolunda verilen ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının, … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararına yönelik temyiz isteminin REDDİNE,
2- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
10/03/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi