Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2123
Karar No: 2021/1166
Karar Tarihi: 21.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2123 Esas 2021/1166 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2123 Esas
KARAR NO: 2021/1166
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/04/2018
NUMARASI: 2016/916 Esas, 2018/465 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 07/09/2016 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirketin bilgisayar programlama, yazılım bakım ve destek hizmeti ile donanım ürünlerinin parça dahil donanım bakım hizmeti sektöründe faaliyet gösterdiğini, faaliyet gösterdiği alan dahilinde davalı ile imzalamış oldukları sözleşmeler uyarınca üzerine düşen tüm sözleşmesel edimlerini yerine getirdiğini, taraflar arasında süre gelen cari hesap ilişkisi çerçevesinde ifa edilen hizmet ve donanım parça satış bedelleri nedeniyle doğan alacakların müvekkili tarafından faturalandırılarak davalı tarafa tebliğ edildiğini, davalının tebliğ edilen faturalara yasal süresi içerisinde herhangi bir itirazı olmadığı gibi fatura bedelleri ile ilgili herhangi bir ödemede de bulunmadığını, tüm yazılı ve sözlü ihtarlara rağmen 6.374,17 TL tutarındaki borcun ödenmediğini, icra takibi başlatıldığını belirterek, davalının İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına ve HMK 329.maddesi gereğince disiplin para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, sözleşmelerin konusunun hizmet alımına ilişkin sözleşmeler olduğunu, ancak söz konusu programların kullanıldığı, müvekkili şirketin işletmecisi olduğu ... isimli otelin işletmesinin devri yapıldığını, bu durumun davacı tarafa defalarca bildirildiğini, müvekkili şirket tarafından devredilen otel ile ilgili davacı tarafın bakım ve destek hizmeti sunmasının akıl ve mantık ile izah edilemeyeceğini, davacının hiçbir hizmet sunmadan sırf sözleşmeye dayalı olarak müvekkilden sunmadığı hizmetin ücretini talep ettiğini, icra dosyasına itirazlarının fatura bedellerinin kabul edilmediğini gösterdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; davanın, davacının davalı hakkında sözleşme ve faturaya dayalı olarak yapmış olduğu icra takibine davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali ve icra inkar tazminat talepli itirazın iptali davası olduğu, takip dosyası incelendiğinde, takip tarihinin 29/07/2015 olduğu, ödeme emri tebliğ tarihinin 07/09/2015 olduğu, ödeme emrine itiraz süresinin kaçırıldığı, İstanbul 11 İHM'nin 02/10/2015 tarihli kararı ile ödeme emrini öğrenme tarihinin 08/09/2015 tarihi olduğuna dair karar verildiği, bu tarihe göre itiraz süresinin bitim tarihinin 14/09/2015 olduğu, UYAP üzerinden yapılan kontrolde bu kararın 02/06/2016 tarihinde onanmış bulunduğu, davalı tarafça talimat icra müdürlüğü dosyasına kapak hesabına göre 16/09/2015 tarihinde 8.266,00 TL ödeme yapıldığı ve bu ödemenin alacaklı vekilince talimat haczi sırasında kabul edilerek haciz işlemine son verildiği halde davacı ticari defterlerine bu hususun işlenmediği, bilirkişi raporuyla tespit edildiği, dava tarihinin 07/09/2016 tarihi olduğu gözetildiğinde davalı tarafça dava tarihinden önce dosya borcunun ödendiği, bu ödemenin de alacaklı vekilince kabul edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili, istinaf nedenleri olarak; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra dosyasına davalı tarafça yatırılmış olan 8.266,00 TL'nin taraflarına ödenmemiş olmakla birlikte davacı vekili ...'ya iade edildiğini, yapılan ödeme hesaplarına geçmediğinden ticari defterlerine de işlenmediğini, davalı tarafından yatırılan 8.266,00 TL'nin kendi hesaplarına geçmediğini, İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin kararından sonra icra müdürlüğü işlemi ile davalı vekiline iade edildiğini, icra müdürlüğünün reddiyat makbuzu ve banka dekontunun dilekçeye eklendiğini, görüleceği üzerine icra dosyasında taraflarınca herhangi bir borcun tahsil edilmediğini, yatırılan paranın davalıya iade edildiğini, müvekkilinin bilirkişi raporuna göre davalıdan 6.374,17 TL alacaklı olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve hüküm tesis edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; sözleşmelerden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında; ticari ilişkinin olduğu konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; icra takibi sonucunda dava aşamasından önce davacı tarafın takip konusu alacağını tahsil edip etmediği, davacı alacağının sübuta erip ermediği ile mahkeme gerekçesinin usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından; taraflar arasında 31/05/2012 tarihinde Parça Dahil Donanım Bakım Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede davalı şirketin ... müşteri olarak yer aldığı, sözleşme konusunun üçüncü maddede, sözleşme kapsamında donanım ürünleri listesinde ve eklerinde belirtilen donanımın davacı ve / veya yetkilendireceği yetkili servisler tarafından parça dahil donanım, bakım - onarım ve sistem destek hizmetleri verilmesine ilişkin olduğu, davacı şirketin muhtelif tarihli faturaları davalı şirket adına düzenlemiş olduğu, davacının davalı hakkında İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında 6.374,17 TL asıl alacağın tahsili amacıyla 29/07/2015 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlu tarafından icra takibine karşı ödeme emrinden 07/09/2015 tarihinde haberdar olunduğu belirtilerek itiraz edildiği, davalı şirketin İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1522 Esas, 2015/1049 Karar ve 02/10/2015 tarihli dosyasında, davacı alacaklı şirket hakkında usulsüz tebliğ nedeniyle şikayette bulunduğu, mahkemenin usulsüz tebligat şikayetini kabul ettiği ve tebligatın 08/09/2015 tarihinde öğrenmiş sayılmasına karar verildiği, şikayetin 09/09/2015 tarihinde yapıldığı, söz konusu karar tarihinden önce takip dosyası ile ilgili olarak Kaş İcra Müdürlüğünün ... Talimat sayılı dosyasında haciz gerçekleştirildiği, 16/09/2015 tarihli haciz tutanağında alacaklı vekilinin söz alarak dosya borcunun bugün itibariyle 8.070,00 TL olduğunu bildirdiği, yapılan itirazı ve beyanları kabul etmediğini ifade ettiği, 8.070,00 TL dosya borcu ve 194,00 TL masraf olmak üzere 8.266,00 TL dosya borcunun alındığının belirtildiği, haciz tutanağı altında borçlu şirket yetkilisinin ve alacaklı vekili ile icra infaz memurunun imzalarının yer aldığı, dosyaya ekli icra takip dosyasında talimat ile ilgili bilgi ve belgelerin olmadığı, dosya içerisine fotokopi belgelerin ibraz edilmiş olduğu, davacı vekili tarafından istinaf dilekçesine dava konusu İstanbul ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyası için düzenlenen 16/09/2015 tarihli 8.266,00 TL tutarlı bedelin borçlu vekili tarafından alındığında dair reddiyat makbuzunun ayrıca alıcı ... adına dava dışı ... Bankası T.A.O. Hesabına 20/11/2015 tarihinde gerçekleştirilen 8.266,00 TL tutarlı EFT örneğinin ibraz edilmiş olduğu, UYAP sistemi üzerinde yapılan incelemede, dava konusu İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında davacı vekilinin istinaf dilekçesine ekli belgelerin mevcut olduğu, yine 12/11/2015 tarihli borçlu şirket vekili Avukat ... tarafından icra dosyasına hitaben borca itirazın reddine ilişkin karar hakkında yapılan şikayet doğrultusunda İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1522 Esas sayılı dosyası üzerinden şikayetlerinin kabulüne ve ödeme emrinin 08/09/2015 tarihinde öğrenildiğinin kabulüne karar verildiği, ancak Kaş İcra Müdürlüğüne gönderilen haciz talimatı nedeniyle müvekkilinin haciz tehdidi altında borcu olmayan parayı ödemek zorunda kaldığını belirterek söz konusu ödeme nedeniyle dosya alacaklısı hakkında haksız ödemeden dolayı dava açılacağının ifade edilip dosya alacaklısına ödenen paranın iadesi için haciz işlemlerinin yapılarak paranın dosyaya iadesinin sağlanmasına karar verilmesini talep etmiş olduğu, davacı vekilinin iş bu davayı 30/08/2016 tarihinde açmış olduğu anlaşılmıştır. 21/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirkete ait 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait mübrez ticari defterlerinin HMK.m.222'de belirli kanuni şartları taşıdıkları, davacı lehinde delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu, davacı şirketin, davalı şirket ile aralarındaki borç/alacak ilişkisini izlediği mübrez ticari defter kayıtlarına uygunluğu tespit edilen muavin defter kayıtlarının tetkikinden; davacı şirketin, davalı şirketten; 01.01.2013 tarihi itibariyle 1.585,22 TL, 31.12.2013 tarihi itibariyle 1.956,45 TL ve 31.12.2014 tarihi itibariyle 2.105.08 TL olmak üzere, takip tarihi (29.07.2015) itibariyle 6.374,17TL alacaklı bulunduğu, davalı şirketin ticari defterlerini, kayıtlarını ve kayıtlarının, dayanağı belgelerini ibraz etmediği, İstanbul ... İcra Müdürlüğünce 08/09/2015 tarihi itibariyle bakiye borç miktarının 8.269,10 TL olduğu, takip borçlusu - davalı şirketçe, Kaş İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasında düzenlenen 16.09.2015 tarihi haciz tutanağına göre (EK-1), İstanbul ... İcra Müdürlüğünün dava konusu E. ... sayılı dosyasından (7.812,19 TL) takibe konu borca karşılık 8.266,00 TL'nın yatırılmış bulunduğu, buna karşılık takip alacaklısı - davacı şirketin 2015 yılı ticari defter kayıtlarında 16.09.2015/8.266,00 TL tutarındaki icraen tahsilatın, takip borçlusu - davalı şirketin alacağına kaydedilmemiş bulunduğu, takip alacaklısı - davacı şirketin, takip tarihi (29.07.2015) itibariyle 6.374,17 TL tutarında alacaklı bulunduğu, iş bu alacağını takip tarihinden (29.07.2015) itibaren 3095 s.K.m.2 hükmüne göre TCMB Kısa Vadeli Krediler Avans Faiz oranlarının kademeli olarak tatbiki suretiyle hesaplanacak ticari faizi ile birlikte takip borçlusu - davalı şirketten talep edebileceği, takip alacaklısı - davacı şirketin (asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere) talep ettiği ifade edilmiştir. Mahkemece; yukarıda yer verilen talimat icra dosyasında borçlu tarafınca yapılan ödemeyle borcun ödenmiş olduğu, davanın daha sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki yukarıda yer verildiği ve davacı vekilinin istinaf dilekçesine eklediği icra takip dosyasındaki reddiyat makbuzları, banka hesabına yapılan EFT bilgisi ve tarihleriyle dava tarihi dikkate alındığında ve özellikle davalı vekili tarafından icra dosyasına ibraz edilen 12/11/2015 tarihli talep yazısından haciz talimatı nedeniyle müvekkili şirketin haciz tehdidi altında borcu olmayan parayı ödemek zorunda kaldığını, dosya alacağının alacaklısına ödenen paranın iadesinin talep edildiği, talebi doğrultusunda dosyaya ekli bulunan icra takip dosyası içerisindeki belgelerin incelenmesinden davacı vekilinin istinaf dilekçesine ekli reddiyat makbuzu ile diğer bilgi ve belgeler ile dilekçenin icra dosyası içerisinde olduğu, bu durumda davacı tarafın dava konusu yapmış olduğu icra takip alacağının dava tarihinden önce veya daha sonradan ödenerek infaz edilmediği, önceki ödemenin icra hukuk mahkemesi kararı neticesinde davalı borçlu vekilinin talebi doğrultusunda iade edildiği tespit edilmiştir. Bu tespitler doğrultusunda mahkemenin vermiş olduğu karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Ve eksik inceleme neticesinde verilmiş olduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve özellikle takip konusu icra dosyasındaki talimat yolu ile yapılan haciz sırasında ödenen borcun daha sonraki aşamalarda davalı borçlu şirket vekiline iadesine dair bilgi ve belgeler göz önünde bulundurularak tüm dosya kapsamı çerçevesinde inceleme yapılmak suretiyle uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması isabetli görülmediğinden ve yargılamanın niteliği gereğince hükmün düzeltilmesi ise usul kurallarına uygun düşmeyeceğinden 6100 sayılı HMK'nın 353/1a-6 bendinde belirtildiği şekilde uyuşmazlığın çözümüne etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması hükmü de göz önünde bulundurularak davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/916 Esas, 2018/465 Karar, 20/04/2018 tarihli kararının HMK'nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 108,86 TL harçtan mahsubu ile bakiye 49,56 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a6.fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/10/2021



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi