
Esas No: 2018/2177
Karar No: 2021/1176
Karar Tarihi: 21.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2177 Esas 2021/1176 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2177 Esas
KARAR NO: 2021/1176
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2018
NUMARASI: 2016/119 Esas, 2018/486 Karar
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında düzenlenen 20/03/2014 tarihli sözleşmede, 348.758 Kg Türkmenistan pamuğunun 706.234.95 USD bedel ile davalı şirkete satışı hususunda anlaşma yapıldığını, müvekkilinin yükümlülüğü gereği sözleşme konusu malı gümrüğü getirdiğini, ancak malın uzun süre gümrükte bekletildiğini, mevcut sözleşmeye göre ödemenin 15.06.2014 tarihinde yapılmasının kararlaştırıldığını, davalının malı teslim almayıp bedelini ödemeyerek temerrüde düştüğünü, bunun üzerine müvekkilinin malı 613.814,08 USD bedel ile üçüncü şahsa satmak zorunda kaldığını, davalı müflis şirket ile akdedilen sözleşmede ise satış bedelinin 706.234,95 USD olduğunu, müvekkilinin iki satış arasındaki fark bedeli olarak 92.420,87 USD zararının oluştuğunu, müvekkilinin zarar miktarı olan 92.420,87 USD'nin 12.09.2014 tarihli fatura ile talep edilmesine rağmen ödenmemesi üzerine İzmir ...Noterliğinden 20.11.2014 tarihinde ... yevmiye sayılı ihtarnameyi keşide ettiğini, ancak yine ödeme yapılmadığını, İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.05.2015 tarih ve 2011/462 Esas Sayılı karar ile davalı müflis şirketin iflasına karar verildiğini, iflas masasına (92.420,87 USD) 268.750.64 TL fark alacağın kaydının yapıldığını ancak iflas müdürlüğünce sözleşme ibraz edilmediği ve malların teslim alındığına dair belge de olmadığı gerekçesiyle alacağın ret edildiğini, oysa alacak kayıt taleplerine sözleşmeyi eklediklerini, ayrıca alacaklarının mal tesliminden değil, sözleşmeye rağmen malın alınmaması ve düşük bedele üçüncü şahsa malın satılmasından kaynaklandığını belirterek 92.420.87 USD'nin davalı müflis şirketin iflasına karar verildiği tarihteki karşılığı olan 268.750.64 TL'nin iflas masasına kaydını talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı müflis şirket iflas idaresi cevabında özetle; kayıt kabul davasında ispat yükünün davacı üzerinde oldugunu, davacının alacağın varlığını ispatlaması gerektiğini, davacı tarafın beyanı ile de malların alınmadığının sabit olduğunu, malların ayıplı olması nedeniyle alınmadığını, müvekkilince teslim alınmayan ve cezai şartta bulunmayan sözleşmeye dayanarak alacak talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davalı müflis şirketin iflas aşamasında malları gümrükten çekmesinin mümkün olmadığı, ayıplı malları almasının da müflis şirketten beklenemeyeceği, pamukların daha sonra daha düşük bedel ile üçüncü şahsa satılmasının malların ayıplı olmasından kaynaklandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; davalı müflis şirketin malların ayıplı olduğuna dair herhangi bir ihbarda bulunmadığı gibi bu hususta delil de sunmadığını, mahkemece de malların ayıplı olup olmadığı ile ilgili araştırma yapılmadığını, ayıbın varlığı kabul edilse dahi TTK'nın 23/c maddesindeki süre ve şekle uyularak yapılmış ayıp ihbarı bulunmadığını, malların 03/07/2014 tarihinde tesliminin sağlandığını müflis şirketin ise 06/05/2015 tarihinde iflasına karar verildiğini, bu nedenle mahkemenin davalı müflis şirketin iflas aşamasında malları gümrükten çekmesinin mümkün olmadığı gerekçesinin yerinde olmadığını, TBK'nın 236. maddesi uyarınca satış bedelini ödemede temerrüde düşmüş alıcıdan, bu bedel ile satılanın başkasına dürüstlük kurallarına uygun olarak satışından elde ettiği bedel arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesinin istenebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir. Davalı taraf istinaf talebine cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, satış sözleşmesine aykırılık nedeniyle uğranılan zararın iflas masasına kayıt ve kabulüne ilişkindir. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Dosya kapsamından, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... İflas sayılı dosyası ile ilgili vermiş olduğu 11/03/2016 tarihli cevabı yazıda, müflis ... Ltd. Şti'ne ait ilişkin iflas dosyasında, davacının 268.750,64 TL alacağın masaya kaydı başvurusunda bulunduğu, iflas idaresince düzenlenen sıra cetvelinde alacağın tamamen reddedildiği, davacı tarafça masraf yatırıldığı ve sıra cetvelinin 26/01/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının reddedilen alacağın masaya kayıt ve kabulü için, tebliğden itibaren başlayan yasal 15 günlük süre içerisinde 02/12/2016 tarihinde bu davayı açtığı görülmüştür. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; 20.03.2014 tarihlî sözleşmeye istinaden davacının davalı müflis şirkete 2 Türmenistan menşeli pamuk satışı yaptığı, mal bedelinin 706.234.95 USD olduğu, malların davacı tarafından Adana Gümrüğüne gönderildiği, yapılan satışın vesaik mukabili oluşundan ötürü mallar gümrükten çekilmeden önce bedelinin ödenmesi gerektiği, davalının malları gümrükten çekmemesi üzerine davacının bu kez malları üçüncü şahıs olan ... Ltd.Şti'ne sattığı, bu satıştan ötürü mal bedeline istinaden 618.724.55 USD tahsilde bulunduğu, iki satış arasında 87.510.40 USD fark oluştuğu, bunun iflas masasına kayıt tarihindeki TL karşılığının 254.471,48 TL olduğu belirtilmiştir. Tarafların rapora itirazı üzerine bilirkişiden alınan ek raporda; mallardaki ayıp konusunun takdiri mahkemeye olmak üzere kök raporda belirtilen hususları tekrarladığını beyan etmiştir. Mahkemece, ayıplı malları almasının müflis şirketten beklenemeyeceği, pamukların daha sonra daha düşük bedel ile üçüncü şahsa satılmasının malların ayıplı olmasından kaynaklandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamıyla örtüşmektedir. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki satışa konu ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre malı satın alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu satıcıya iletmek durumundadır. Somut olayda davalı tacir olup, satılan malın ayıplı olduğuna hususunda süresinde davacıya ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin delil sunmamıştır. Bu nedenle TTK'nın 23/1-c maddesine uygun olarak ayıp ihbarında bulunulduğu hususunda dosyada herhangi bir delil bulunmadığı halde, mahkemece malın ayıplı olduğunun kabul edilmesi ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bunun yanında davacı taraf, müflis şirket ile aralarında yapılan satış sözleşmesi gereği satıma konu malların alıcı davalı müflis şirket adına gümrüğe teslim edilmesine rağmen satış bedelinin ödenmediğini ve malların teslim alınmadığını, bunun üzerine malın daha düşük bir bedel ile üçüncü şahsa satılmak zorunda kalındığı ve zarara uğradıklarını ileri sürmektedir. TBK'nın 236/1 ve 2 fıkrası; "Borcunu ifa etmeyen alıcı, satıcının bu yüzden uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür. Satıcı, satış bedelini ödemede temerrüde düşmüş olan alıcıdan, bu bedel ile satılanın başkasına dürüstlük kurallarına uygun olarak satışından elde ettiği bedel arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir." hükümlerini düzenlemektedir. Somut olayda, davacının davalı müflis şirkete Türmenistan menşeli pamuk satışı yaptığı, mal bedelinin 706.234.95 USD olduğu, davalının malları gümrükten çekmemesi üzerine davacının bu kez malları üçüncü şahıs olan ... Ltd.Şti'ne sattığı bu satıştan ötürü mal bedeline istinaden 618.724.55 USD tahsilde bulunduğu, iki satış arasında 87.510.40 USD fark oluştuğu, bunun iflas masasına kayıt tarihindeki TL karşılığının 254.471,48 TL olduğu görüldüğünden davanın kısmen kabulü ile bu miktar yönünden alacağın masaya kaydına karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenler ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK'nın 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/119 Esas, 2018/486 Karar ve 30/05/2018 tarihli kararının HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE, 2-a)Davanın KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİNE, 254.471,48 TL alacağın müflis şirket iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, b)Alınması gereken 59,30 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu bakiye 30,10 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, c)Davacı tarafından karşılanan 29,20 TL peşin harç ile 29,20 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, d)Davacı tarafça karşılanan bilirkişi ücreti ve tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.296,50 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre (%94,68) hesaplanan 1.227,52 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, e)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, d)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, e)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, f)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
İstinaf Giderleri Yönünden 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-Davacı tarafından peşin yatırılan 134,00 TL istinaf harçları ile 231,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA, 6-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/2. bendi gereğince düzeltilerek, İİK nun 164/2. bendi gereğince karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21/10/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.