
Esas No: 2019/208
Karar No: 2021/1815
Karar Tarihi: 21.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/208 Esas 2021/1815 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/208 Esas
KARAR NO: 2021/1815
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2018
NUMARASI: 2015/590 2018/794
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "Davacı ile davalılardan ... Şti. arasında bazı malların satışı hususunda şifahi sözleşme yapıldığını, davacının sözleşme gereği edimini yerine getirerek ... Beşyüzevler şubesine ait 31/03/2015 vadeli 30.000 USD miktarlı çek ve ... Arnavutköy şubesine ait 30/05/2015 vade tarihli, 23.650 USD miktarlı çeki avans olarak davalı ...'a verdiğini, davalının anlaşmaya uymadığını ve davacıya teslim etmesi gereken malları teslim etmediğini, dolayısı ile verilen çeklerin bedelsiz kaldığını; davalı ...'un dava konusu çekleri, diğer davalı ...ye temlik ettiğini, davalı ...'a karşı ileri sürülebilecek bedelsizlik definin davalı ... şirketine karşı da ileri sürülebileceğini, ayrıca davalı ... şirketinin detaylı araştırma yapmadığını, dava konusu çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, dava konusu ... Beşyüzevler şubesine ait 31/03/2015 vadeli 30.000 USD miktarlı çek davacı tarafından ödendiğinden çek miktarının fiili ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan istirdatına, dava konusu çeklerin davacıya iadesine karar verilmesini" talep ve dava etmiştir.
CEVAP: *Davalı ... firması davaya cevap vermemiştir. *Davalı ... Hiz.A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; "Davalı ... arasında faktoring sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş olan faturalar ve taahhütname uyarınca davaya konu çeklerden çeklerin kendilerine ciro etmek suretiyle devir edildiği ve bu faktoring işlemi neticesinde davalı ...'a finansman sağlandığını, kendilerinin davaya konu çek bakımından da iyiniyetli hamil konumunda olduğunu; 6361 Sayılı Kanunun 9/2.maddesinin bir faktoring şirketine sadece faktoring işlemini yaparken teslim almış olduğu çek ile bu çekin verilmesine sebep olan faturaların birbiri ile ilintili ve tutarlı olduğunu; faktoring şirketinin 'kendisine ibraz edilen faturaların gerçekliğini ve bu faturalara konu bir borcun olduğunu, faturaya konu malın veya hizmetin teslim edilip edilmediğini, malın veya hizmetin ayıplı olup olmadığını teyit etme zorunluluğunun' bulunmadığını; davalının davaya konu çekleri yasaya ve usule uygun olarak devir aldığını, davacının iddiasının aksine diğer davalı aleyhine sürmekte olduğu şahsi defilerin müvekkile karşı ileri sürülmesinin hukuken mümkün olmadığını; işbu davanın açılmasından sonra 24/06/2015 tarihinde diğer davalı tarafından davaya konu çeklerden 30/05/2015 tarihli olanın iade edilmesi ve karşılığında yine davacının cirolarını taşıyan muhtelif tarih ve miktarda 3 ayrı bono alınması sureti ile işbu çeke konu borcun tasfiyesinin talep olunduğunu ve neticesinde bahse konu işlemin taraflar arasında gerçekleştirildiğini, yine taraflar arasında işbu davaya konu olmayan bir kısım çekler bakımından da 10/07/2015 tarihli protokol ile yeniden yapılandırma yapıldığını, sözü edilen işlem ve evraklardan anlaşılacağı üzere davacının davasında iddia ettiğinin aksine diğer davalı nezdinde olan borçlarını kabul ettiğini, ancak bunların yeniden yapılandırılmasını talep ettiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini" talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 19.06.2018 tarih ve 2015/590 Esas - 2018/794 Karar sayılı kararıyla; "...Davacının davalı ... şirketine karşı şahsi defi niteliğindeki savunmalarını ileri sürmesi mümkün ise de, davacının davaya konu çekin avans çeki olduğunu yazılı delillerle ispat yükü altında olduğu, tek taraflı olarak sunulan ticari kayıtların ispat noktasında yeterli olmayacağı, davalı ...'in ihtara rağmen kayıtlarını dosyaya sunmadığı, faktoring mevzuatı kapsamında alacağı temlik alan kötü niyetli davrandığı da ispatlanamayan davalı ... şirket yönünden davanın reddine, yine diğer davalı yönünden de çeklerin avans çeki olarak verildiğinin ispatı noktasında yine tek taraflı ticari kayıtların ispata yeterli olmadığı, ticari kayıtların karşılıklı teyit halinde delil olarak değerlendirilebileceği, dolayısıyla inceleme yapılmasının davanın esasına etkili olmayacağı, davacının dava sonrası birden fazla çekin iadesi ve ödemelerin yapılandırılması noktasında düzenlenen protokolde imzasının bulunduğu, davacının davalı şirkete borcunun bulunmadığı iddiasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, sübut bulmayan davanın her iki davalı yönünden reddine." karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; "Alacak bildirim formu ve faktoring işlemi birlikte değerlendirildiğinde; faturaların temlik alınıp çeklerin teminat olarak verildiğini, dolayısıyla kambiyo senedi olan çekler, davalı ... şirketince ciro yoluyla devralınmadığını, davalı ...’a karşı ileri sürülebilecek bedelsizlik def’inin davalı ... şirketine karşı da ileri sürülebileceğini, Davalı ... şirketinin detaylı araştırma yapmak, mal teslimi yapılıp yapılmadığı hususunu araştırmak yükümlülüğünün olduğunu, davalı bu yükümlülüğüne aykırı davrandığı için iyi niyetli hamil konumunda olmadığını, davalı ... şirketinin bile bile davacı müvekkil şirketin zararına hareket ettiğini, keza dava konusu çeklerden dolayı davacıya mal teslimi yapılmadığı gibi, mallara ait irsaliyenin de mevcut olmadığını, Çeklerde lehtar olan davalı ... hakkında iflas erteleme kararı olduğunu, davalı ... şirketinin bu durumunu bile bile dava konusu çekleri devralması müvekkil keşidecinin zararına hareket ettiğini gösterdiğini." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *... Beşyüzevler şubesinin 02/05/2016 tarihli cevabi yazısı ile 31/03/2015 vadeli 30.000 USD tutarlı ... nolu çekin banka takas aracılığı ile 31/03/2015 tarihinde ödendiği bildirilmiştir. *... Arnavutköy şubesinin 09/02/2016 tarihli cevabi yazısı ile davaya konu ... nolu çekin ibraz edilmemiş olup banka sistemlerinde boş yaprak olarak görüldüğü bildirilmiştir. *Bilirkişi raporu; Mali müşavir bilirkişinin 15/11/2016 tarihli raporunda; "... dava konusu faktoring işlemi ve senetlerin ciroları 6361 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13/12/2012 tarihinden sonra gerçekleştiği, bu nedenle davacının davalı ...ne karşı 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu madde 9/3 ve TTK.madde 687 çerçevesinde dava konusu senetlerden dolayı borçlu olmadığını ileri sürmesinin hukuken yerinde olmadığı" belirtilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, davaya konu çeklerin keşidecisi olduğunu, çeklerin avans olarak davalı ... firmasına verildiğini, ancak çek karşılığı malların bu davalı tarafından kendilerine teslim edilmediğini, çeklerin bedelsiz kaldığını, buna rağmen davalının çekleri diğer davalı ... firmasına temlik ettiğini, çekler kapsamında davalılara borcunun bulunmadığını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ... firması davaya cevap vermemiş, diğer davalı ... şirketi ise, çeklerin faktoring sözleşmesi ve hukuka uygun işlemler sonucunda temlik alındığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, "...Davacının davalı ... şirketine karşı şahsi defi niteliğindeki savunmalarını ileri sürmesi mümkün ise de, davacının davaya konu çekin avans çeki olduğunu yazılı delillerle ispat yükü altında olduğu, tek taraflı olarak sunulan ticari kayıtların ispat noktasında yeterli olmayacağı, alacağı temlik alan kötü niyetli davrandığı da ispatlanamayan davalı ... şirket yönünden davanın reddine, yine diğer davalı yönünden de çeklerin avans çeki olarak verildiğinin ispatı noktasında yine tek taraflı ticari kayıtların ispata yeterli olmadığı, ticari kayıtların karşılıklı teyit halinde delil olarak değerlendirilebileceği, davacının dava sonrası birden fazla çekin iadesi ve ödemelerin yapılandırılması noktasında düzenlenen protokolde imzasının bulunduğu, davacının davalı şirkete borcunun bulunmadığı iddiasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, sübut bulmayan davanın her iki davalı yönünden reddine." karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davanın açılmasından sonra 24/06/2015 tarihinde davaya konu çeklerden 30/05/2015 tarihli olanın iade edilmesi ve karşılığında yine davacının cirolarını taşıyan 3 ayrı bono alınması sureti ile işbu çeke konu borcun tasfiyesinin gerçekleştiği sabittir. Sözkonusu protokol, davacı ve her iki davalı arasında olup, davacının borcu kabulü anlamını taşımaktadır. Belirtilen protokol uyarınca çekin davacıya iade edildiği, buna göre bu çeke ilişkin olarak menfi tespit talebinin konusuz kaldığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 19/06/2018 gün, 2015/590 Esas, 2018/794 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-Alınması gereken 59,30 TL harcın, peşin yatırılan 2.434,39 TL harçtan mahsubu ile artan 2.375,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 5-Davanın açıldığı andaki haklılık durumu gözetilerek, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı ...nin yapmış olduğu 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, 7-Davanın açıldığı andaki haklılık durumu gözetilerek, davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 14.153,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 8-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 9- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 59,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 157,60 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 11-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/10/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.