
Esas No: 2019/120
Karar No: 2021/1820
Karar Tarihi: 21.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/120 Esas 2021/1820 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/120 Esas
KARAR NO: 2021/1820
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2018
NUMARASI: 2016/868 2018/952
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında franchise ve Yazılım Sözleşmesinin imzalandığını, davalı tarafından hangi kriterlere göre tespit edildiği belli olmayan ... yazılım geliştirme bedeli olarak müvekkilden yıllık bedel olarak faturalandırma işlemi yapıldığı, davalı tarafın yazılım geliştirme ve bakım altında 2014 yılı için sözleşme kapsamında yazılım geliştirme bedeli talep etmediğini, davalı tarafın 2015 yılına ilişkin alarak ise her dükkan başına “..." geliştirme bedeli konulu fatura ile 2.053,00.TL Yazılım Geliştirme bedelini 2016 yılında talep ettiğini, bu bedelleri davalı tarafın haksız fesih tehdidi allında ihtirazi kayıt ile ödemek zorunda kaldığını, İş bu dava hazırlığı içinde davalı taraf 2016 yılına ilişkin alarak bu kez **2016 Pulse invoice” olarak 1.994,00-TL olarak müvekkile ait olan her şube bazında olmak üzere fatura ederek müvekkile gönderildiğini, müvekkile keşide edilen ... yazılım geliştirme bedellerinin objektif kriterlere göre tespit edilmediğini, yazılım sisteminde müvekkile kesilen bedel kadar hangi gelişimin yapıldığının anlaşılamadığını, zaten çalışan ve sıkıntı yaşamayan bir yazılım programına 2015 yılı için neredeyse 1,000,000-TL, yazılım geliştirme bedelinin talep edilmesinin gerçekçi olmadığını, 2015 yılında 2.054,00.- TL olan iş bu bedelin 2016 yılı için ve yıl kapanmadan önce 1.994,00.-TL olarak belirlendiğini, davalı tarafça müvekkil adına düzenlenen yazılım geliştirme fatura bedellerinin maliyet ve faturalandırılmasında belirlenen bedellerin gerçek olup olmadığının tespit edilmesini, fazladan alınan bedellerin müvekkil firmaya iade edilmesini talep etmek zorunlu hale geldiği, yazılım geliştirme bedelinin tespitinin yapılmasının talep edildiğini, yazılım geliştirme bedelinin davalı tarafça işletilen işletmeler açısından da geçerli olup olmadığını dava konusu bilgi ve belgelerin davalı taraftan celbi ile uzman bir bilirkişi/heyetinin görevlendirilerek davalı tarafça yazılım geliştirme bedeli olarak talep edilen bedelin gerçek değerinin tespiti ile müvekkilden fazladan tahsil edilen bedelin tespitine ve iş bu bedelin müvekkile iadesine, yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmil edilmesine" karar verilmesini" talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; "Davada, iddia edilen alacak miktarının belirlenebilir nitelikle olması nedeniyle davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, hukuki yarardan yoksun davanın süre verilmeden usulden reddinin gerektiğini, davalı şirketin ...nın Türkiye'deki marka kullanım hakkına haiz ve ... dükkanlarını işletmeye yetkili bulunduğunu, alt franchise anlaşması kapsamında müvekkil şirket ile davacı arasında bir "Yazılım Lisans Sözleşmesi" imzalandığını, Sözleşmenin 2.5.maddesinde "..." tanımlandığı, Yazılım Sözleşmesinin 3. maddesinde ve 11. maddesinde pulse yazılımı sistemine ilişkin yapılacak ödemelerin kalem kalem sıralandığını; davacı, imzalamış olduğu sözleşme ile; KDV hariç 4.500,00 ABD Doları "lisans ücretini", müvekkil şirket tarafından belirlenecek "yazılım geliştirme ücretlerini", tüm sevkiyat ve depolama masraflarına eşit bir tutan ve yazılım sözleşmesinin konusu kullanılmasından veya lisansın verilmesinden doğan ödenen veya ödenecek tüm gümrük harçlarını, "yazılım desfek ücretlerini" ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini; pulse sistemi yazılım destek ücretinin müşteri memnuniyeti takibinin yapılabilmesi için sistemde yapılan geliştirmeler ve kriterler dikkate alınarak yazılım destek ücreti şubelere eşit şekilde faturalandırıldığını, şubelerden tahsil edilen ücretin yalnızca sistemin daha iyi bir hale getirilmesi için yapılan yatırımlardan ibaret olduğunu, davacının müvekkil şirketin tahakkuk ettirmiş olduğu faturalara 8 gün içerisinde itiraz etmediğinden fatura içeriklerini kabul ettiğini, davanın reddine." karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 02.10.2018 tarih ve 2016/868 Esas - 2018/952 Karar sayılı kararıyla; "...taraflar arasında 03/06/2013 tarihli 'Alt Franchise Sözleşmesi' ve bu sözleşmeye dayalı aynı tarihli yazılım sözleşmesi imzalandığı, dava konusu edilen ... bedellerinin sözleşme hükümleriyle belirlenmiş olduğu, Ana firma olan ...'nın davalı şirkete ... bedelli fatura düzenlediği, davalının da bu faturaya göre tüm şubelerden ... bedelini belli bir maliyet ekleyerek talep ettiği, tüm şubelere aynı bedelli ve sözleşmeye uygun faturalar düzenlendiği, sözleşmeye aykırı ve fazla tahsil edilen bedel bulunmadığı gerekçeleriyle ispatlanamayan davanın reddine" karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Bilirkişi raporunda; ... firması tarafında 2015 yılında toplamda 186.152,54 USD, 2016 yılında ise 219.144,26 USD "..." bedeli adı altında davalı şirkete fatura düzenlendiğini, davalı şirketin ise işbu toplu faturaya istinaden şubelere bu bedeli pay ederek ve fakat bu bedeller üzerine bazı maliyet bedelleri ekleyerek fatura ettiğinin tespit edildiğini, Raporda davalı şirket tarafından düzenlenerek müvekkil şirket adına kesilen faturalardaki bu maliyet bedellerinin neye ve hangi ölçütlere göre pulse fee bedellerinin üzerine eklendiğine dair somut bir tespit veya hukuki tartışmaya yer verilmediğini, Bilirkişi raporunun "belli bir maliyetten" söz edip bunun ne olduğunu açıklayamadığını, bu nedenle davalı şirketin müvekkil şirketten herhangi bir dayanağı olmaksızın ek ücretler tahsil ettiği iddiamızın kabul edilmesi gerektiğini, Mahkemenin "belli bir maliyet" ifadesine açıklık getirilemeyen bilirkişi raporunu hükme esas alarak söz konusu dayanaksız ücretlendirmenin tüm şubelere için geçerli olduğundan bahisle davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğunu." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bilirkişi kurulu raporu; 13.04.2018 tarihli raporda; Ana firma ...'nın (ABD) 2015 ve 2016 yıllarında ... adı altında davalıya fatura düzenlendiği ve bu faturalarda bütün şubelerin ... bedellerinin ayrı ayrı gösterildiği, davalının bu bedelin üstüne belirli bir maliyet ilave ederek şube bazında fatura düzenlediği, bu kapsamda davacıya da düzenlenen faturalardaki ... bedellerinin sözleşmeye uygun şekilde hesaplandığı." mütalaa edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, alacak davasıdır. Davacı taraf, davalının franchise ve yazılım sözleşmeleri kapsamında ... bedelleri konusunda faturalar gönderdiğini, bu bedellerin ne şekilde belirlendiğinin açıklanmadığını, davalı tarafça yazılım geliştirme bedeli olarak talep edilen bedelin gerçek değerinin tespiti ile fazladan tahsil edilen bedelin belirlenerek bu bedelin kendisine iadesine karar verilmesini istemiş; davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, ".. dava konusu edilen ... bedellerinin sözleşme hükümleriyle belirlenmiş olduğu, ana firma olan ...'nın davalı şirkete ... bedelli fatura düzenlediği, davalının da bu faturaya göre tüm şubelerden ... bedelini belli bir maliyet ekleyerek talep ettiği, tüm şubelere aynı bedelli ve sözleşmeye uygun faturalar düzenlendiği, sözleşmeye aykırı ve fazla tahsil edilen bedel bulunmadığı gerekçeleriyle ispatlanamayan davanın reddine" karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar tacir olup taraflar arasında 03.06.2013 tarihli Alt Franchise Sözleşmesi ve aynı tarihli Yazılım Sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafından davacıya 2015 ve 2016 yıllarına ait yazılım geliştirme bedeli faturalarının düzenlendiği ve fatura bedellerinin tahsil edildiği, davacının "Bu faturalardaki hesaplamaların sözleşmeye aykırı olduğu" iddiasıyla tespit ve alacak istemli olarak bu davanın açıldığı, ilk derece mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda dosyaya ibraz edilen 13.04.2018 havale tarihli raporda; "Ana firma ...'nın (ABD) 2015 ve 2016 yıllarında .. adı altında davalıya fatura düzenlendiği ve bu faturalarda bütün şubelerin ... bedellerinin ayrı ayrı gösterildiği, davalının bu bedelin üstüne belirli bir maliyet ilave ederek şube bazında fatura düzenlediği, bu kapsamda davacıya da düzenlenen faturalardaki ... bedellerinin sözleşmeye uygun şekilde hesaplandığı."nın belirtildiği; Taraflar arasındaki Yazılım Sözleşmesi'nin 3.1.maddesindeki "Franchise Alan ... her yıl ocak ayında Franchise Veren tarafından makul şekilde belirlenecek olan yazılım geliştirme ücretlerini Franchise Veren tarafından tanzim edilmiş faturanın tebliğini müteakip 30 takvim günü içerisinde nakden ve defaten ödeyecektir." hükmü de gözönüne alındığında, bilirkişi incelemesiyle makul ve bütün şubelere yansıtılan fatura bedellerinin tahsilinde sözleşmeye aykırılık bulunmadığının kabulüyle, yerinde görülen ilk derece mahkemesi kararına yönelik davacı istinafının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.21/10/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.