
Esas No: 2019/44
Karar No: 2021/1813
Karar Tarihi: 21.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/44 Esas 2021/1813 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/44 Esas
KARAR NO: 2021/1813
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2018
NUMARASI: 2014/689 2018/31
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 02/03/2010 harç tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin ... Ünvanı ile işlettiğini, zincir mağazaları ticari faaliyetini yerine getirdiğini, davalılardan ...'ün alacaklısı olduğu, Muğla ...İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyasında diğer davalı takip borçlusu ... Ltd. Şti.'nin müvekkil şirketten olan tüm hak ve alacaklarının haczi için 28/10/2009 tarihinde 59.019,81-TL meblağı birinci haciz ihbarnamesini müvekkili şirketinin Bodrum Şubesine gönderildiğini, haciz ihbarnamesine cevap verildiği, cevabı yazıda ..'nun daha önce müvekkil şirket ile ticari ilişkisinin bulunduğu ancak müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığının beyan edildiği, müvekkili şirketin tek bir merkezden yönetildiği verilen cevapların tüm mağazalara gönderilmiş haciz ihbarnameleri için verildiğini, akabinde müvekkili şirketin unvanının yazılarak (Bodrum şubesi yazılmadan) ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, birinci haciz ihbarnamesinin süresinde cevap verildiğinin düşünüldüğünden sehven ikinci haciz ihbarnamesine karşı beyanda bulunulmadığı, bunun üzerine 19/02/2010 tarihinde müvekkili şirketi unvanı yazılarak üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiği, 23/02/2010 tarihinde tebliğ edilen üçüncü haciz ihbarnamesinin usulüne uygun düzenlenmediğini, buna rağmen tebliğ ile birlikte menfi tespit davası açılması gerektiğini, önceki yıllarda borçlu davalı ile ticari ilişki bulunmasına rağmen ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile cari hesaptan borç görülmediğini, ileri sürerek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Bodrum Şubesine gönderilen haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde itiraz edilmediğini, birinci haciz ihbarnamesine süresinde cevap verilmediğini, ikinci haciz ihbarnamesine hiç cevap verilmediğini, üçüncü haciz ihbarnamesi üzerine ise yetkisiz mahkemede dava açıldığını, İİK.'nın 89. maddesi gereğince cevap yükümlülüğünün sadece tebligatın yapıldığı şubeye ait olduğunu, her üç haciz ihbarnamesine davacının Bodrum Şubesine tebliğ edildiğini, bu nedenle dava açma hakkının şubeye ait olduğunu savunarak yetki ve esas yönünden davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; ödeme bir itiraz olup, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği ve mahkemece dikkate alınması gerektiği, davacı kayıtlarında bulunan borcun davacı tarafça davalı emrine keşide edilen ... Bankası Avrupa Kurumsal Şubesi ... çek numaralı 19/03/2009 düzenleme tarihli 60.000,00-TL'lik çek ile ödendiğinin ileri sürüldüğü, bilirkişi kurulu raporunda; çeke ilişkin ödeme belgelerinin dosyada bulunmadığının belirtilmesine rağmen mahkememizce muhatap banka şubesine yazılan yazıya verilen 16/01/2008 günlü cevap ekinde çek sureti ile ödeme belgelerinin gönderildiği, çekin keşidecisinin davacı olduğu çekin borçlu ... Ltd.Şti. Emrine düzenlendiği ve bedelinin birinci haciz ihbarnamesinden önce 19/03/2009 tarihinde ödendiği, yapılan ödemenin mahsubu sonrası takip ve haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile davacının davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığı gerekçeleriyle davacının menfi tespit isteminin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı ... vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "... ödeme belgelerinin davacı tarafından 8 yıllık yargılama boyunca dosyaya sunulmadığını, karar celsesinden 5 gün önce dosyaya sunulduğunu ve hükme esas alındığını, Ödeme belgesinin dava dilekçesinde, cevaba cevap dilekçesinde ve delil listesinde gösterilmediğini ve ön inceleme duruşması sonrasında taraflara verilen kesin süre içerisinde dosyaya sunulmadığını, Yasal süresi içerisinde sunulmayan delillerin hükme esas alınamayacağı sebebiyle ispat külfetini yerine getiremeyen davacının davasının REDDİNE, Sayın Başkanlığınız aksi kanaatte ise; yarglama giderlerinin İİK m. 89 ihbarlarına itiraz etmeyerek davanın açılmasına sebebiyet veren ve HMK m. 327 f:1 hükmü uyarınca, 8 yıllık yargılama süresince ödeme evrakını olan delili sunmayarak davayı sebepsiz yere uzatan davacı taraf üzerine bırakılmasına dair hükmün düzeltilerek onanmasına" karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLER: *Muğla ...İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ... tarafından ... Ltd.Şti. Aleyhine 50.881,46-TL toplam alacağın tahsili amacı ile 22/07/2009 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğinden sonra takibin kesinleşmesi üzerine takip alacaklısının borçlunun hak ve alacaklarına haciz uyguladığını, bu kapsamda 28/10/2009 tarihinde ... Ltd. Şti.'nin Bodrum şubesine 1. Haciz ihbarnamesi gönderildiği, haciz ihbarnamesinin 02/11/2009 tarihinde davacının Bodrum Şubesine tebliğ edildiği, 10/11/2009 tarihinde süresi içerisinde davacı şirketin Türkiye genelindeki tüm şubeleri adına cevap vererek borçlunun alacağının bulunmadığının bildirildiği, takip alacaklısı tarafından ilk haciz ihbarnamesine beyanda bulunmasına rağmen 01/12/2009 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiği, 19/02/2010 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiği, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin yazıldığı, üçüncü haciz ihbarnamesinin davalı şirkette 24/02/2010 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava; üçüncü kişinin açtığı İİK 89. Maddeye dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı, borçlu davalı ile ticari ilişki bulunmasına rağmen ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile cari hesaptan borç görülmediğini ileri sürerek davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş; davalı taraf ise davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...takip ve haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile davacının davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığı gerekçeleriyle davacının menfi tespit isteminin kabulüne" karar verilmiştir. Hüküm davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. ... tarafından ... Ltd.Şti. aleyhine 50.881,46-TL toplam alacağın tahsili amacı ile 22/07/2009 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğinden sonra takibin kesinleşmesi üzerine takip alacaklısının borçlunun hak ve alacaklarına haciz uyguladığını, bu kapsamda 28/10/2009 tarihinde davacının Bodrum şubesine 1. Haciz ihbarnamesi gönderildiği, haciz ihbarnamesinin 02/11/2009 tarihinde davacının Bodrum Şubesine tebliğ edildiği, 10/11/2009 tarihinde süresi içerisinde davacı şirketin Türkiye genelindeki tüm şubeleri adına cevap vererek borçlunun alacağının bulunmadığının bildirildiği, takip alacaklısı tarafından ilk haciz ihbarnamesine beyanda bulunmasına rağmen 01/12/2009 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiği, 19/02/2010 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiği, üçüncü haciz ihbarnamesinin davalı şirkette 24/02/2010 tarihinde tebliğ edildiği ve yasal süresi içinde davacı tarafından işbu menfi tespit davasının açıldığı görülmüştür. Davacı tarafça davalı ... Ltd.Şti. emrine keşide edilen ... Bankası Avrupa Kurumsal Şubesi 19/03/2009 keşide tarihli 60.000,00-TL'lik çek bedelinin birinci haciz ihbarnamesinden önce 19/03/2009 tarihinde davalı borçlu şirkete ödendiği, yapılan ödemenin mahsubu sonrası takip ve haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile davacının davalı borçlu şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı sabit olduğu, buna göre ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşıldığından, davalı ... vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı ... vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalı Bilge Akgün'den alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı ... tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.21/10/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.