
Esas No: 2021/9378
Karar No: 2022/657
Karar Tarihi: 02.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9378 Esas 2022/657 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/9378 E. , 2022/657 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı bulunan 171 parsel sayılı taşınmazın kuzey-batı ve güney-batı yönlerinde bulunan 13.758,63 m2'lik taşınmazın tapuda kayıtlı olmayıp kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu belirterek taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporları uyarınca "...(I). 1-Teknik bilirkişi raporunda ve ekli krokide (A) ve (B) harfi ile işaretli kısımlar yönünden davanın reddine,
Dava konusu ... ilçesi, ... köyünde bulunan, orman niteliğindeki, fen bilirkişisi ... ve ...’ün 26.06.2014 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile işaretli, dış sınırları sarı renkli kalem ile çizili 9.467.42 m² yüzölçümlü tescil harici taşınmaz ile aynı raporda (B) harfi ile işaretli, dış sınırları kahverengi kalem ile çizili 5.279,27 m² yüzölçümlü tescil harici taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
(II). 1- Teknik bilirkişi raporunda ve ekli krokide (C) harfi ile işaretli kısım yönünden davanın kabulüne,
Dava konusu ... ilçesi, ... köyünde yer alan, fen bilirkişileri ... ve ...’ün 26.06.2014 tarihli krokili raporunda (C) harfi ile işaretli, dış sınırları mavi renkli kalem ile çizili 706,98 m² yüzölçümlü tescil harici taşınmazın, davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, teknik bilirkişi raporunun ve krokinin kararın eki sayılmasına,
(III). 1- Dava konusu ... ilçesi, ... köyünde yer alan, fen bilirkişileri ... ve ...’ün 26.06.2014 tarihli krokili raporunda (D) harfi ile işaretli, dış sınırları eflatun renkli kalem ile çizili taşınmazın, davacı üzerine kayıtlı olduğu anlaşıldığından, bu taşınmaza yönelik davanın hukuksal yarara ilişkin dava koşulu eksikliği nedeniyle HMK’nin 114/1-h ve 115/2. maddeleri gereğince usulden reddine,
(IV). 1- Teknik bilirkişi raporunda ve ekli krokide (E) harfi ile işaretli kısım yönünden dava feragat beyanıyla sona erdiğinden karar verilmesine yer olmadığına..." karar verilmiş, karar yasal süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından kabul edilen kısma yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun'un 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 10.09.1981 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece, hükme esas alınan 26.06.2014 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki krokide (C) harfi ile gösterilen 706,98 metrekarelik taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; orman mühendisi bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazın orman sınırları dışında kaldığı bildirilmiş ise de 1979 yılında yapıldığı anlaşılan orman kadastrosuna ait tutanaklar tümü ile getirtilerek bilirkişi raporu denetlenmemiştir. Orman İşletme Müdürlüğünün yazı cevabı ekinde gönderilen orman kadastro haritasında da dava konusu taşınmaz bölümünü ilgilendiren 14-15 OS noktalarının yer almadığı gibi hükme esas alınan orman mühendisi bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz bölümünün orman sınırları dışında kaldığı bildirilmiş ise de, rapor ekindeki çakıştırılmış haritada rapor içeriğinin aksine taşınmazın bir kısmının orman sınırları içerisinde gösterildiği tespit edilmiştir.
Zilyetlik araştırması yönünden ise; taşınmazın öncesinde hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığı kadastro müdürlüğünden sorulup saptanmamış; davacı ... murisi adına belgesizden edinilen taşınmazlara yönelik miktar araştırması yapılmamış, taşınmazın evveliyatının imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlanıp tarımsal amaçlı zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve dava tarihine kadar davalı yararına 3402 sayılı Kanun’un 14 ve 17. maddelerinde öngörülen iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulmadığı gibi dosya arasında TMK'nin 713/4 maddesi gereğince gazetede ilanlarının yapıldığına ilişkin ilan makbuzu ve gazete nüshası da bulunmamaktadır.
Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, ilanlar yaptırılmadı ise yaptırılması, yaptırılmamış ise, ilgili belgeler dosya arasına konulması dava konusu taşınmazın öncesinde hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığı kadastro müdürlüğünden sorulup saptanmalı, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede yapılan tüm orman kadastro çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri; dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ile davalı iseler dava dosyaları ile kadastro çalışma paftaları; dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri de gösterecek şekilde memleket haritaları ve bu haritaların dayanağı en eski tarihli ve dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi farklı dönemlere ilişkin en az üç ayrı hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra mahallinde, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişisi, bir jeodezi-fotogrametri harita mühendisi bilirkişisi ve üç ziraatçı bilirkişi ile yerel bilirkişiler ve tanıkların katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı; taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırlarının dışında bulunduğunun anlaşılması halinde, memleket haritaları ile bu haritaların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafları ve amenajman planı bilirkişiler marifetiyle çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak, dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın önceki ve halen niteliğinin ne olduğu, kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli; üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile imar-ihyaya konu olup olmadığı, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı; klizimetre (eğim ölçer) cihazı ile taşınmaz bölümlerinin gerçek eğimi (en düşük, en yüksek ve ortama eğiminin) memleket haritasındaki münhanilerden de yararlanılarak belirlenmeli; taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyor ise ne şekilde işlem gördüğü keşfen de tespit edilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu parsellere ait tespit tutanağı ve dayanağı kayıtlar uygulanarak çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri tespit edilmeli ve bu yolla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını, önceki ve halen mevcut niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; TMK'nin 713/4-5. maddeleri gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanlar yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; taşınmazın öncesinin orman veya 6831 sayılı Kanun'un 1/J maddesi kapsamında eğimi % 12'yi aşan ve toprak muhafaza karakteri taşıyan çalılık niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde, orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten dava tarihine ya da imar planı kapsamına alınma tarihine (hangisi daha önce ise) kadar zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve 20 yıllık zilyetlik süresinin dolup dolmadığı gözetilmeli; 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 02.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.