
Esas No: 2021/16217
Karar No: 2022/602
Karar Tarihi: 01.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/16217 Esas 2022/602 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen bir tapu iptali ve tescil davasında mahkeme davanın reddine karar vermiş, ancak Yargıtay tarafından verilen bozma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda dava konusu yerin orman sınırları dışında olduğu tespit edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiş, ancak temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır.
Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceği, Orman İdaresi'nden harç alınmasına ise yer olmadığı belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- HUMK'un 440/I maddesi
- 7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Mahkemenin vermiş olduğu karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup uyulan bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; mahkemece yörede ilk kez 1940 yılında yapıldığı anlaşılan orman kadastosu ile daha sonra 1981 yılında yapılan çalışmaya ait harita ve tutanakların tamamı getirtilerek uygulanmamış; çekişmeli yerin ilk orman kadastrosu ile 1981 yılındaki çalışmaya göre konumunu ayrı renklerde gösterir ortak rapor ve kroki alınmamıştır. Dosya kapsamından; yörede 1940 yılında ilk kez orman kadastrosu yapıldığı, yerel bilirkişi anlatımları ile dosyamızda davalı olarak yer alan ...'ın amcası oldukları anlaşılan ... ve ... tarafından 13.11.1940 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.11.1942 tarihli ve 464/27 sayılı dosyasında onbir adet tapu kaydına dayanılarak orman kadastrosuna itiraz ve elatmanın önlenmesi davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Bu kararla 9, 10, 11, 19, 20, 21, 23, 24 ve 30 numaralı tapular kapsamında kaldığı kabul edilen bir kısım yerler orman sınırları dışına çıkartılmış; 14 ve 22 numaralı tapu kayıtları kapsamında kalan yerler ise orman sınırları içinde bırakılmıştır. Anılan mahkeme kararı 1981 yılında yapılan ... çalışmasında nazara alınmış; “ek ... tutanağı“ başlıklı 20.08.1981 tarihli tutanağın 35. sayfasında mahkeme kararı uygulanarak 37 ve 38. sayfalarda mahkeme kararı ile orman sınırları dışına çıkartılan yerler belirtildikten sonra 8, 9 ve 10. bentlerde bu karar kapsamında olmasına rağmen bir kısım yerlerin orman olduğundan bahisle orman sınırları içinde bırakılmıştır. Orman bilirkişisi tarafından çekişmeli yerin 1940 orman kadastrosunda tamamen orman sınırları içinde bırakıldığı, orman kadastrosuna itiraz davasının kapsamında olup yine tamamının bu karar gereğince orman sınırları dışına çıkartılarak kesinleştiği bildirilmişse de mahkeme kararına konu yer ile çekişmeli yerin irtibatını duraksama yaratmayacak biçimde krokisinde göstermemiş, ... tutanağının 8, 9 ve 10. bentlerine göre orman sınırları içinde bırakılan bölümlerle ilgisi olup olmadığı üzerinde de durulmamıştır. Bu rapor; fen bilirkişisinin, taşınmazın bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı yolundaki raporla da çelişkili olup mahkemece çelişki giderilmemiştir. İlk orman kadastrosu ile ... tutanaklarındaki sabit ve değişmez hudutlar nazara alınarak orman sınırları kesin bir biçimde belirlenmemiştir. ... tutanaklarında, bu yerdeki orman sınırının "su arkı"nı izleyerek belirlendiği görülmektedir. Fen bilirkişi krokisinde bu su arkı çekişmeli parselin güney sınırını belirler şekilde gösterilmişse de taşınmazın 1962 yılı basımı memleket haritasındaki konumuna göre taşınmazı ortadan ikiye böler şekilde bir dere ya da su arkının bulunduğu gözlenmektedir. Memleket haritasındaki dere ile orman kadastro tutanaklarında sözü geçen su arkının aynı yer olup olmadığı üzerinde durulmadığından orman kadastro tutanaklarının yöntemince uygulanıp uygulanmadığı, orman sınırının doğru belirlenip belirlenmediği yönünde de duraksama oluşmuştur. Tüm bunları giderecek şekilde rapor alınması...” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; dava konusu yerin orman sınırları dışında olduğunun tespit edilmesi üzerine, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca Orman İdaresi'nden harç alınmasına yer olmadığına, 01.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.