
Esas No: 2013/11600
Karar No: 2013/25390
Karar Tarihi: 22.10.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/11600 Esas 2013/25390 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, murisleri Rabiş Çetin"nin, davalı ile aralarında düzenledikleri 8.6.1998 tarihli düzenleme şeklindeki ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile eşi Hüsnü Çetin"den kendisine intikal eden tüm taşınmazları davalıya devrettiğini, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazalı olarak yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, aynı taşınmazlarla ilgili olarak davalı tarafından ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2000/83 esas sayılı dosyası üzerinden açılmış olan tapu iptal ve tescil davasının reddedildiğini ileri sürerek, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptaline, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise tasarrufun miras hisselerine göre tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, sözleşmenin muvazaalı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, 8.6.1998 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, satış iradesi ile değil, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı kabul edilerek davanın kabulüne, sözleşmenin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davaların birleştirilmesi ve ayrılmasına ilişkin hükümler, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 45. ve devamı (yeni HMK 166. ve devamı) maddelerinde düzenlenmiş olup, amacı usul ekonomisine hizmet etmek ve aynı konuda çelişkili
kararlar verilmesini önlemektir. Anılan Yasanın 45/1.(yeni HMK 166/1) maddesine göre; "Aynı mahkemede görülmekte olan davalar arasında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında, istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilebilir." Birleştirmenin koşulu olan “bağlantı” da, aynı yasanın 45/3.(yeni HMK 166/4) maddesinde, "Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelik bulunması" olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda davacılar, murisleri ile davalı arasında yapılmış olan 8.6.1998 tarihli düzenleme şeklindeki ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptalini talep etmiş olup, aynı sözleşme ile ilgili olarak davalı tarafından ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2000/83 Esas sayılı dosyası üzerinden açılmış olan tapu iptal ve tescil davasının da mevcut ve halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Aynı taraflar arasında ve aynı sözleşme kapsamında açılmış olan eldeki dava ile ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2000/83 Esas sayılı dosyası üzerinden açılmış olan davada, dayanılan maddi vakıalar aynı olduğu gibi, davalardan biri hakkında verilecek olan hüküm diğerini de etkileyecek niteliktedir. Bu nedenle söz konusu davalar arasında bağlantı mevcut olup, gerek yargılamanın daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlamak ve gerekse çelişkili kararlar verilmesini önlemek açısından, davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi zorunludur. O halde davaların birleştirilerek yargılamanın devam ettirilmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 118.80 TL harcın istek halinde iadesine, 22.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.