8. Hukuk Dairesi 2016/9152 E. , 2017/1076 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı 3 kişi vekili 5.11.2012 tarihinde haczedilen mahcuzların dava dışı firmadan satın alındığını, müvekkili şirket ile borçlu şirket arasında herhangi bir bağ bulunmadığını belirterek istihkak davasının kabulü ile haczin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, daha önce açılan aynı mahcuzlara ilişkin istihkak davasının takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına karar verildiğini, derdestlik itirazında bulunduklarını,davanın süresinde açılmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, borçlu şirket ile davacı 3.kişi şirketin "..." adresi ile haczin yapıldığı "Kazan" adresini ortak kullandıkları, şirketler arasında organik bağ olduğu, söz konusu devir, satış işlemleri ile sözleşmelerin, evrak üzerinde alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1-Dava konusu taşınır mallar, 5.11.2012 tarihinde haczedilmiş ve haciz sırasında 3. kişi şirket müdürü istihkak iddiasında bulunmuş, davalı alacaklı vekili istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile Yasa"da öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü"nce İİK"nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3. kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Prosedür işletilmişse, İcra Mahkemesi"nce verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir. (İİK.97/6 )
Somut olayda, İcra Mahkemesi"nce 15.11.2012 tarihinde takibin devamına karar verilmiş olup davacı 3.kişi vekilinin 13.12.2012 tarihinde açtığı istihkak davasında Ankara 2.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 16.1.2014 tarih 2012/1190 Esas 2014/36 karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Eldeki dava ise, 20.5.2014 tarihinde açılmıştır. Bu durumda, prosedür işletilmekle ve dava açılmakla dava açma süresi başlamış olup açılmamış sayılma kararı ile Yasa"da öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiş olmadığından sonradan açılan iş bu davanın süresinde açılmadığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca; davanın HMK"nun 114/2 maddesine atfen, İİK"nun 97/6 maddesine göre 7 günlük yasal hak düşürücü sürede açılmaması nedeniyle HMK"nun 115/1-2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esastan reddine karar verilmesi doğru değilse de karar sonuç itibari ile doğru olduğundan davacı 3. kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2. maddesinde: "... (2) Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur...” düzenlemesi yer almaktadır.
Anılan hüküm ve yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı yararına hükmedilebilecek vekâlet ücreti 500,00.-TL’sini geçmemelidir. Bu durumda; Mahkemece, davalı alacaklı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nun ek geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın hüküm fıkrasının 4. bendindeki ‘’ 5.690,00 TL…” ibaresinin çıkartılarak yerine “…500,00.-TL…” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 3.2.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.