Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/64
Karar No: 2021/1777
Karar Tarihi: 20.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/64 Esas 2021/1777 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/64 Esas
KARAR NO: 2021/1777 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2018
NUMARASI: 2015/833 E., 2018/724 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili şirket aleyhine davalı tarafından icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı çekin müvekkili tarafından boş olarak kaybedilen imzasız çeklerden olduğunu, takip sırasında imzaya ve borca itiraz ettiklerini ancak icra müdürlüğüne yapılan itirazın takibi durdurmadığından takibin kesinleştiğini ve borcun müvekkilince ödenmek zorunda kalındığını, çekin ön yüzündeki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, ayrıca müvekkiliyle lehtar ve cirantalar arasında da herhangi bir ilişki bulunmadığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takip sırasında ödenen 58.177,78 TL'nin avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu çekin müvekkili bankanın kredi borçlusu şirket tarafından borçlarının teminatı olmak üzere müvekkili bankaya teslim edildiğini, daha sonra da takip başlattıklarını, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğunu, husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinden önce beş ciranta daha bulunduğunu, konuyla ilgili hazırlık soruşturmasının da devam ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemesince toplanan delillere ve alınan Adli Tıp Kurumu raporuna göre; dava konusu çekin ön yüzünde davacı şirket adına atılan imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığının anlaşıldığı gerekçeleriyle "davanın kabulü ile; İzmir ...İcra Müdürlüğünün ... E.sayılı dosyasında takibe konulan ... Bankası A.Ş. Bağcılar şubesinin ... çek numaralı 01.01.2015 keşide tarihli 46.880 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, İcra takip dosyasına davacı tarafından ödenen toplam 58.177,78 TL nin ( 56.241,42 TL sinin ödeme tarihi olan 13.04.2015 tarihinden,1.936,36 TL sinin ödeme tarihi olan 15.04.2015 tarihinden itibaren) ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" karar verilmiş ve kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafında; çekte mücerretlik ilkesi nedeniyle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, Türk Hukukunda kambiyo senedinin mücerretliği ilkesinin geçerli olduğunu, bu nedenle alacağın varlığının kanıtlanmasına gerek olmadığını, şahsi defilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, davacının menfi tespit davası açmak yerine borcu ödeyip istirdat davası açmasının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davacının icra takibinden sonra bu yola başvurmadığını, çekin 02/01/2015 tarihinde ibraz edildiğini, davanın ise 19/08/2015 tarihinde açıldığını, bu durumun davacının iyi niyetli olmadığını gösterdiğini, müvekkilinin çeki ciro yoluyla devraldığını, imzanın keşideciye ait olup olmadığının bilebilecek durumda olmadığını, dolayısıyla çok yüksek tutarda vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin müvekkili bankayı cezalandırma mahiyetinde olduğunu bildirmiştir. Davalı tarafından davacı ve dava dışı şirketler aleyhine çeke dayalı olarak toplam 47.317,55 TL'nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, takip konusu çekin 01/01/2015 tarihli 46.880,00 TL bedelli keşidecisinin davacı şirket lehtarının dava dışı ... Ltd. Şti., sonraki cirantaların ... Ltd. Şti., ... Ltd. Şti., ... Ltd. Şti., ... Ltd. Şti.olduğu, hamilin ise davalı banka olup 02/01/2015 tarihinde ibraz edildiği, çekin keşideciye ait imzanın kuşku olduğundan herhangi bir işlem yapılamadığının şerh edildiği, icra dosyasına davacı tarafından 13/04/2015'te 56.241,42 TL , 15/04/2015'te ise 1.936,36 TL ödeme yapıldığı görülmüştür. Adli Tıp Kurumundan alınan raporda takip konusu çekin ön yüzünde davacı şirkete atfen atılı imza ile şirket yetkilileri ... ve ...'ün imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davalı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı takip başlatılmış, davacı tarafça çekteki imzanın inkarına dayalı olarak iş bu dava açılmıştır. Alınan ATK raporunda çekin ön yüzündeki davacı şirkete atfen atılan imza ile şirket yetkililerinin imzaları arasında ilgi ve iltibas tespit edilemediğinin belirtildiği görülmüştür. Sahtelik iddiası mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürülebilecektir. Dolayısıyla davalının iyi niyetli hamil olduğu savunması sonuca etkili değildir. Davacı taraf takip sırasında borcunu ödemiş olup bu nedenle davayı istirdat davası olarak açılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davanın istirdat davası şeklinde açılmasının da doğru olmadığı şeklindeki istinaf talebi de yerinde değildir. Dava, davacı lehine sonuçlandığından davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi usul ve yasaya uygundur. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 3.974,12 TL harçtan peşin alınan 993,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.980,52 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların talepleri halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 20/10/2021



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi