
Esas No: 2018/3740
Karar No: 2021/1769
Karar Tarihi: 20.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3740 Esas 2021/1769 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3740 Esas
KARAR NO: 2021/1769 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2018
NUMARASI: 2016/212 E., 2018/716 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı takip başlattığını, bononun müvekkiline tehdit ve hileyle imzalatıldığını, senette nakden kaydı olup davalının müvekkiline hiçbir zaman para vermediğini, senedin işten çıkarma ve iftira tehdidiyle zorla imzalatıldığını, konuyla ilgili hazırlık soruşturmalarının bulunduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; iddiaların doğru olmadığını müvekkilinin davacıya 2500 USD borç verdiğini, davacının 400 USD'sini ödediğini, bakiye kısmı ödenmediğinden takip başlattıklarını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemesince toplanan delillere göre; davacının tehdit ve hile iddiası yönünde tanıkların dinlendiği, dinlenen davacı tanıklarının olayla ilgili doğrudan bilgilerinin olmadığı, davacının sonraki anlatımları ile olaydan haberdar oldukları anlaşıldığından beyanlarına itibar edilmediği, davacının şikayetçi olduğu hazırlık soruşturması sonunda takipsizlik kararı verildiği, tarafların tacir olmadıklarını beyan etmeleri üzerine bilirkişi incelemesi yaptırılamadığı, davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafında; dosyaya bildirdikleri tanıkların bir kısmının dinlenmediğini, talep etmeleri üzerine mahkemenin gelmeyen tanıklar ... ve ...'ın zorla getirilmesine karar verildiği, ancak bir sonraki celse tanıklar gelmediğinden dinlenmesinden vazgeçildiğini, mahkemenin tanıkların hazır edilebilmesi için kolluğa yazı yazması gerekirken işin kolayına kaçarak iddia ve savunma hakkını kısıtladığı, eksik incelemeyle karar verildiğini, müvekkilinin tacir olmadığını ancak çalıştığı iş yeri sahibi ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğundan davalının kayıtlarının birlikte incelenmesini istediklerini ancak mahkemenin bu talebi de reddettiğini, dosyaya celp edilen İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/497 Esas sayılı dosyasındaki tanık beyanları ve bilirkişi raporları da incelenmek suretiyle dosyanın bilirkişiye gönderilmesini istemelerine rağmen bu delilin toplanmayarak karar verildiğini, yargılamanın eksik yapıldığını, senet üzerindeki yazıların sonradan eklendiğine ilişkin bilirkişi raporu alınmadığını, davalının müvekkiline hiçbir zaman böyle bir para vermediğini, taraflar arasında ticari ilişki de olmadığını, senedin sonradan doldurulduğu iddialarının araştırılmadığını, senedin işten çıkarma ve iftira tehdidiyle zorla imzalatıldığını, müvekkilinin çalışmak zorunda olması nedeniyle senedi imzalamak durumunda kaldığını, daha sonra işten de çıkarıldığını, senetlerin takibe konulduğunu bildirmiştir. Davalı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak toplam 5679,15 TL'nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı bononun 01/05/2015 tanzim, 01/06/2015 vade tarihli 2100 USD bedelli, nakden kaydıyla düzenlenmiş keşidecisinin davacı, lehtarı davalı olduğu görülmüştür. İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/497 Esas sayılı dosyasının bir kısım fotokopisinin dosya içine alındığı, buna göre katılanın dava dışı ..., sanığın ise davacı olduğu, atılı suçun hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik olduğu, yargılamanın devam ettiği görülmüştür. 18/07/2017 tarihli duruşmada dinlenilen Tanık ...'ın "Davacı benim 12 yıllık arkadaşımdır. Meydana gelen olayı ben görmüş değilim. Davacının anlatmasıyla sonradan haberim oldu. Davacı işten çıkmak için tazminatını istediğinde kendisine senet imzalatıldığını söylemişti. Ancak kimin tarafından imzalatıldığıhnı şuanda hatırlayamıyorum" şeklinde; Tanık ...'ın " Davacı benim oğlum olur. Davacının anlatmasıyla olaydan haberdar oldum. Davacı bana işyerinin sahibi olan ... Hanım ile Avukatının işten ayrılmaması için kendisine zorla senet imzalattıklarını söylemişti. Ben bu olayı görmüş değilim. Oğlumun anlatması ile bilgi sahibi oldum" şeklinde; Tanık ...'in "Davacı benim çocukluktan beri arkadaşımdır. Dükkanlarımızda yakındır. Meydana gelen olayı ben görmüş değilim. Davacı bana anlatmıştır. Davacı işyerinden zaman zaman yakınırdı. Olay tarihinde de geldi "bu defa boş kağıda imza attırdılar." dedi. Davacı bana boş kağıda imza attığını söylemişti. Senet olduğunu söylemedi. Bu olay yaklaşık olarak 2 yıl kadar önce olmuştu. Davacı ile bu konuda daha sonra konuşmadık " şeklinde beyanda bulundukları, diğer iki tanığın önce zorla getirilmesine karar verildiği, ancak bir sonraki celse hazır olmadıkları davacı vekilinin tanıklar hakkında yeniden zorla getirme kararı çıkarılmasını istediği, mahkemenin de tanıkların yeniden çağırıp dinlenmesine yer olmadığı şeklinde ara karar verdiği görülmüştür. Mahkemenin 27/03/2018 tarihli celsede, bilirkişi raporu alınmasına karar verdiği, ancak taraf vekillerinin müvekkillerinin tacir olmadığı ve bu nedenle defter ve belge tutmadıklarını beyan etmeleri üzerine bu konudaki ara kararının yerine getirilemediği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, takip ve dava konusu senedin tehditle zorla imzalatıldığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davacı tarafın tehdit ve hile iddiası bakımından gösterdiği tanıklardan üç tanesi dinlenilmiş olup bu kişiler davacı iddiasını doğrular nitelikte görgüye dayalı beyanda bulunmamışlardır. Dinlenilen tanıklar davacıdan duyduklarını aktarmış olup bu şekildeki tanık beyanları davacı iddialarını ispatlamaz. Öte yandan iki tanık dinlenilmemiş ise de; gösterilen tanıklardan üçünün dinlenildiği, ve dinlenilen tanıkların birisinin davacının babası, diğer ikisinin de davacının yakın arkadaşı oldukları gözetildiğinde diğer iki tanığın dinlenilmemesi sonuca etkili görülmemiştir. Kaldı ki, davacı tarafın yaptığı suç duyurusu üzerine başlatılan hazırlık soruşturması sonunda da takipsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf Asliye Ceza Mahkemesi dosyasındaki tanık beyanları ve bilirkişi raporunun incelenmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; bu mahkemedeki davada hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından davacının sanık olarak yargılamasının yapıldığı anlaşıldığından bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde değildir. Ayrıca davacı taraf çalıştığı iş yerinin defter kayıtlarının da incelenmesini istemiş ise de; iş yeri sahibinin davada taraf olmadığı gibi takip ve dava konusu senette de sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların talepleri halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 20/10/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.