
Esas No: 2013/5772
Karar No: 2013/16059
Karar Tarihi: 13.06.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/5772 Esas 2013/16059 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, yapılan ihale sonucu kalorifer yakıtı alım işine ilişkin olarak davalı ile sözleşme imzaladıklarını, davalının 3.1.2011 tarihinde gönderdiği yazı ile %20 iş azalışı yapıldığını bildirdiğini, sözleşmenin süresi bittikten sonra yapılan iş eksilişinin geçerli olmadığını, sözleşmenin 24.maddesi gereğince sözleşme bedelinin %80’inin altında gerçekleşen alım nedeniyle yapmış oldukları gerçek giderler ve yüklenici karına karşılık olarak sözleşme bedelinin %80’i ile sözleşme fiyatları ile yaptığı işin tutarı arasındaki bedel farkının %5"inin ödenmesi gerektiğini, davalının bu kapsamda yaptığı ödemenin düşük olduğunu ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere 8.000TL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 20.424TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli
2013/5772 -2013/16059
karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
Somut olayda kararın gerekçesi işbu dava ile ilgili olmayıp gerekçe ile hüküm uyuşmamaktadır. Bu husus, az yukarda açıklanan gerekçeli karar ve hüküm fıkrasının birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup mahkemece gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilebilmesi için usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gerekir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2)no’lu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 13.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.