
Esas No: 2021/7015
Karar No: 2022/1746
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/7015 Esas 2022/1746 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık hakkında verilen beraat kararının temyiz başvurusu, ilk derece mahkemesindeki gerekçeli kararın yanlışlığı sebebiyle esastan reddedildi. Ancak yapılan incelemede, ilk derece mahkemesi gerekçeli kararının elektronik imzalanmadığı ve müdafi bulundurulmaması sebebiyle adil yargılanma ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle hüküm bozuldu. Ayrıca ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen sanığın bu durumun kanaate ulaştıran teknik verilerle tespit edilmesi gerektiği belirtildi. Hükmün bozulmasında etkili olan kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır:
- CMK'nın 150. maddesi (müdafi görevlendirilmesi zorunluluğu)
- CMK'nın 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddeleri (savunma hakkının kısıtlanmaması)
- CMK'nın 217. maddesi (ByLock tespit ve değerlendirme raporunun duruşmada okunması gerekliliği)
- CMK'nın 232/6. maddesi (beraat kararında uygulanan kanun maddesinin belirtilmesi zorunluluğu)
- 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi (hükümdeki hataların düzeltilmesi için dosyanın yeniden gönderilmesi)
- 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi (5271 sayılı Kanunun 304. maddesinde yapılan değişiklik)
"İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.04.2018 tarih ve 2018/66 - 2018/177 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanık hakkında hükmedilen beraat kararına ilişkin istinaf başvurunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dosya arasında bulunup 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 5 ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile imzalandığı belirtildiği halde ilk derece mahkemesi gerekçeli kararının 195751 sicil nolu üye tarafından elektronik olarak imzalanmaması mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
1.) Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafi bulunmadığı gibi CMK'nın 156. maddesi gereğince de re'sen bir müdafi görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
2.) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan, ByLock tespit ve değerlendirme raporunun CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
3.) Kabul ve uygulamaya göre de;
Beraat kararı verilirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 06.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.