
Esas No: 2021/6439
Karar No: 2022/346
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/6439 Esas 2022/346 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalı Hazine vekili, 1963 tarihli tapu kaydına dayanarak Hazine adına tespit edilen taşınmazın davacının kullanımında olduğunu kabul etmese de, mahallinde yapılan keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler ve davacı tanığının beyanlarının da desteğiyle dava konusu taşınmazın Hazine adına tapu kaydının oluşturulduğu tarihe kadar davacı tarafından tarla olarak kullanıldığı, davacının 20 yılı aşan malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız zilyetliği bulunduğu ve dava konusu taşınmazın orman, mera gibi kamu malı niteliğinde olmadığı sonucuna vararak davanın kabulüne karar vermişlerdir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereği, temyiz itirazlarının reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına hükmedilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükmün davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... İlçesi ... Kasabasında 2005 yılında yapılan kadastro sırasında, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... Mevkii 298 ada 15 parsel sayılı taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, "... oğlu ...'ün işgali altındadır" şerhi yazılarak, toprak komisyonunca oluşturulan 1963 tarihli tapu kaydına istinaden tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili, taşınmazın uzun yıllardır müvekkili olan davacının kullanımında olup kazandırıcı zamanaşımı koşullarının davacı lehine gerçekleştiğini açıklayarak, tespitin iptali ile taşınmazın davacı adına tespit ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davaya konu ... İli ... İlçesi ... Kasabası ... Mahallesi ... mevki 298 ada 15 parsel sayılı taşınmaz, 4753 sayılı Yasa uyarınca oluşturulan 03.01.1963 tarihli ve 494 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak ... adına tespit edilmiş ise de, özellikle mahallinde yapılan keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler ve davacı tanığının birbiriyle uyumlu yeminli beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, davaya konu taşınmazın Hazine adına tapu kaydının oluşturulduğu tarihe kadar davacı ... oğlu ... tarafından tarla olarak zirai amaçlarla kullanılageldiği, dosyada mevcut belirtmelik tutanağı ve tablendikatif cetvelinin bu hususu teyid ettiği, dava konusu taşınmazın Hazine yahut üçüncü bir şahısla ilgisinin bulunmadığı, keza taşınmazın kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinde "... oğlu ...'ün işgalindedir" şeklinde açıklama bulunmasının da bu hususu teyid ettiği, davacının dava konusu taşınmazın Hazine adına tapu kaydının oluşturulduğu tarihe kadar 20 yılı aşan malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız zilyetliğinin bulunduğu, dava konusu taşınmazın orman, mera gibi kamu malı niteliğinde bulunmadığı, davaya konu taşınmazın komşu parsellerinin hiç birisinin mera niteliğinde bulunmadığı, en yakın mera parselinin 800 metre mesafede bulunan "... Merası" olduğu, davaya konu taşınmaza komşu parsellerin "tarla" niteliğiyle tespit gördükleri ve bu tespitlerin kesinleştiği, davacının zilyetlik yoluyla iktisabına başkaca yasal bir engelin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davaya konu 298 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davaya konu taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 19.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.