
Esas No: 2021/3326
Karar No: 2022/350
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3326 Esas 2022/350 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacılar, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali için dava açmışlardır. Mahkeme, pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Temyiz edilen hüküm, yapılan incelemeler sonucunda bozulmuştur. İlgili kanun maddesi, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların düzeltilebileceği ve düzeltmenin kesinleşmeme durumunda dava açılabileceği konularını düzenlemektedir. Dava konusu düzeltme işleminin, kadastro müdürlüğünce re'sen yapıldığı kabul edilmiştir. Davalı kadastro müdürlüğü yanında yararına değişiklik yapılan taşınmaz malikleri de yöneltmeli ve diğer dava şartları üzerinde durulduktan sonra işin esasına girilerek, taraflardan savunma ve delilleri sorulmalıdır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : 3402 Sayılı Yasa'nın 41. Maddesi Uyarınca Yapılan Düzeltme İşleminin İptali
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sırasında, ... ili Merkez ilçesi ... Kasabası çalışma alanında ve tapuda davacıların murisi adına kayıtlı bulunan 852 parsel sayılı 130 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 124.89 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir.
Davacılar ..., ... ve ..., düzeltme işlemi sırasında kendilerine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ileri sürerek, düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmışlardır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı ... Müdürlüğünün açılan davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5304 sayılı Kanun'un 9. maddesi ile değişik 41. maddesinde, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltileceği, düzeltmenin, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunacağı ve tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltmenin kesinleşeceği düzenlenmiştir.
Kadastro Müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir.
Üzerinde durulması gereken husus, Kadastro Müdürlüğüne davanın yöneltilip yöneltilemeyeceği sorunudur. Burada yargılama hukuku açısından davalıdan ne anlamak gerektiğine değinmekte yarar vardır.
Sübjektif hakkı ihlal edilen kişi mahkemeden hukuki koruma isterken, bu hakkı ihlal eden kişiye karşı koruma talebinde bulunmaktadır. Davalı, sübjektif hakla doğrudan bağlantılı ve bunu davacı açısından ihlal eden kişidir. 3402 sayılı Kanun' un 41. Maddesine göre düzeltme işlemleri az yukarıda da açıklandığı gibi, kadastro müdürlüğünce resen veya ilgililerin talebi üzerine yapılmaktadır. İşlemin yasaya aykırı olduğunu ileri süren kişi, davasını, düzeltme işlemi için başvuruda bulunan kişiye; kadastro müdürlüğünce resen düzeltme yapılmış ise de müdürlüğe karşı yöneltmelidir. Bu arada işlemin iptal edilme ihtimali nedeniyle, düzeltme ile yararına değişiklik yapılan kişilerinde davada yer alması gerekir. Kanun'da ilgili olarak ifade edilen kişi tapu malikleri veya düzeltme işleminde hukuki yararı bulunanlardır.
Somut olayda, 5007-... nolu Lisanslı Harita Kadastro Mühendislik Bürosunun 23.03.2015 tarihli ve 2015/206 sayılı yazısına istinaden ... Kadastro Müdürlüğünce 14.09.2015 tarihli ve 53 sayılı düzeltme kararı ile dava konusu 852 parsel ile 854 parsel sayılı taşınmazların sınırlarında tersimat hatası nedeni ile düzeltme yapıldığı, ... bu düzeltmeye dair işlem dosyası ve ilgili taşınmazların tapu kayıtları getirtilmeksizin, davacılara düzeltme işleminin tebliğ edilip edilmediği denetlenmeden dosya üzerinden inceleme yapılarak, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Eldeki davada, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince düzeltme için müracaat eden Lisanslı Harita Kadastro Mühendislik Bürolarının ilgili kavramı içerisinde değerlendirilemeyeceği ve ... bu düzeltmenin kadastro müdürlüğünce resen yapıldığının kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla Mahkemece, açılan davada kadastro müdürlüğünün pasif husumet ehliyeti bulunduğu kabul edilerek, lehine düzeltme yapılan 854 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin de yöntemince davada yer almaları sağlanarak, diğer dava şartları üzerinde durulduktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davayı düzeltme işlemini yapan kadastro müdürlüğü yanında yararına değişiklik yapılan taşınmaz maliklerini de yöneltmesi için davacılara süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde işin esasına girilerek, taraflardan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı, düzeltmeye ilişkin işlem dosyası ile düzeltmeye konu taşınmazların tapu kayıtları getirtilmeli, mahkemenin görevli olup olmadığının tespiti yönünden davanın kanunen belirlenen 30 günlük süre içerisinde açılıp açılmadığı, davacıların aktif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı ve düzeltme işleminin Kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, davalı ... Müdürlüğünün pasif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, hükmün, 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 19.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.