
Esas No: 2014/4874
Karar No: 2014/6086
Karar Tarihi: 15.05.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/4874 Esas 2014/6086 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyiz konusu 123 ada 10 ve 19 parsel sayılı 630,14 ve 2.263,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 123 ada 10 parsel ... mirasçıları ... ve ... adına eşit hisselerde, 123 ada 19 parsel ise ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 123 ada 10 ve 19 parsel sayılı taşınmazların isim ve payları belirtilmek suretiyle Sadık Kayın mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazların öncesinin tarafların kök murisi ...’a ait olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf muris ...’ın terekesinin yöntemine uygun şekilde paylaşılıp paylaşılmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı ...’nin kendi beyanı, 13.02.1998 tarihli senet ve senet tanıklarının anlatımlarından paylaşımın tüm mirasçıların iştiraki ile yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde geçerli bir taksimin varlığından söz edilemez. Bu açıklamalar ışığında davalı ... malikler arasında yer aldığından Kadastro Kanunu"nun 19. maddesi kapsamında muhtesat şerhi yönünden mahkemece karar verilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak Kadastro hakimi doğru, infaz sırasında duraksamaya neden olmayacak biçimde ve infaz edilebilir sicil oluşturmakla yükümlüdür. Sicil oluştururken taşınmazın kim veya kimler adına hangi paylar oranında tescil edileceğinin kararın hüküm fıkrasında açıkça belirtilmesi, dağıtılan pay toplamının paydaya eşit olması gerekir. Mahkemece hüküm fıkrasında pay toplamı (160) kabul edildiği halde (139) pay dağıtılmış, pay ve payda arasında eşitsizlik meydana getirilmiştir. Dosya kapsamından, ...ve ...kızı ...’nin (20) payının, yine ... ve ... oğlu ...’ın (1) payının adlarına tesciline karar verilmesinin unutulduğu, hüküm fıkrasındaki çelişkinin bundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Hükmün bu hali ile infazı mümkün bulunmamaktadır. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin son satırında geçen “...” sözcüklerden sonra gelmek üzere “20/160 payının ... kızı ..., 1/160 payının ...oğlu ... sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, hüküm düzeltilerek onandığından, talep halinde peşin alınan harcının temyiz edenlere iadesine, 15.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.