Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/17426
Karar No: 2022/317
Karar Tarihi: 18.01.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/17426 Esas 2022/317 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/17426 E.  ,  2022/317 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen kararın asli müdahil ... vekili ve asli müdahil Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sonucu, ... ili ... ilçesi .../... Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 23 ve 229 parsel sayılı taşınmazlar, tarla niteliğiyle, Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/322 Esas sayılı dosyasında dava konusu olmaları nedeniyle malik haneleri açık olarak tesbit edilmişlerdir.
    Davacı ... vekili tarafından, ... Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 2001/322 Esas sayılı dava dosyasıyla, müvekkili olan davacının murisi ...'nun 1995 yılında vefat ettiğini, geride mirasçı olarak 5 çocuğunu bıraktığını, ancak muristen intikal eden ... Köyü hudutları dahilinde bulunan taşınmazların tamamı halen davalı ...’nun zilyetliğinde olup davacının hisselerine müdahalede bulunduğunu beyanla açılan müdahalenin men'i davası, davaya konu taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlendiğinden bahisle görevsizlik kararıyla Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
    Asli müdahil Orman İdaresi müdahale talep dilekçesiyle, dava konusu taşınmazlardan 113 ada 23 parsel ve 229 parsel sayılı taşınmazların orman idaresi teknik personelinin yaptığı çalışma ve bulgularda orman vasfında olduğunu ileri sürerek, tespitin iptali ile orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Asli müdahil ... vekili 06.10.2004 havale tarihli dilekçesinde özetle; ... İlçesi ... Köyünde muris ...'ndan intikal eden taşınmazların 1/2'sinin 25.01.1972 tarihli ve 4564 yevmiye numaralı noter senedi ile davacı ...'na devredildiğini, muris ... tarafından düzenletilen 28.01.1982 tarihli ve 1130 yevmiye numaralı vasiyetnamede belirtilen taşınmazlardan 1/2'sinin davacı müdahil ...'a 1/2'sinin davalı ...'na devredildiğinden dava konusu taşınmazlarda muris ...'in hakkının kalmadığını, muris ...'in başkasına ait taşınmazları 1982 tarihli vasiyetname ile gelinine vasiyet etmesinin hukuki bir değerinin bulunmadığını belirterek, dava konusu taşınmazlarda muris ...'in hisselerinin 1/2'sinin 25.01.1972 tarihli 4564 yevmiye nolu senede uygun olarak davacı ... adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
    ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/322 Esas ve 2002/545 Karar sayılı dava dosyası görevsizlikle Kadastro Mahkemesine gönderildikten sonra, müdahil ... 01.08.2005 tarihli dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların ... Noterliğince düzenlenen 28 Ocak 1982 tarihli ve 1130 yevmiye numaralı noter senedi ile muris ... tarafından kendisine bırakıldığını, dava konusu yerlerde başkalarının hak ve hissesinin kalmadığını, vasiyetnamenin ... Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 1995/319 Esas 1998/382 Karar sayılı dosyası ile açıldığını, iptal davası açılmadığından olduğu gibi kesinleştiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
    Dava konusu taşınmazlardan Orman İdaresinin müdahil olduğu 113 ada 23 ve 229 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki dava tefrik edilerek eldeki 2015/25 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, ... İlçesi .../... köyü 113 ada 229 parsel sayılı taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, ... İlçesi .../... Köyü 113 ada 23 parsel sayılı taşımazın teknik bilikişinin krokisinde B harfi ile gösterilen 61.287,70 m2 lik alanın taşınmazların ifrazı ile aynı adanın son parsel numarasından sonra gelmek üzere Orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, ifrazdan geriye kalan 17.460,21 m2 lik alanın aynı ada ve parsel numarası altında 192 hisse itibar edilerek 48 hissesinin; ... oğlu ... mirasçılarına, 16 hissesi ... kızı ..., 46 hissesi ... oğlu ..., 18 hissesi ... kızı ..., 32 ... oğlu ..., 32 ... oğlu ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm, asli müdahil ... vekili ve asli müdahil Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu 113 Ada 23 parselin teknik bilirkişi ...'ın ibraz ettiği 25/11/2015 tarihli ek raporda "B" harfi ile gösterilen maviye boyalı bölümü ile 113 Ada 229 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bir kısım orman bitki örtüsünün yetişmiş olması, eğiminin fazla olması, toprak muhafaza karakteri taşımaları ve eylemli hallerinin orman karakterinde bulunması nedeniyle müdahil davacı ... İdaresinin davasının 113 ada 23 parselin "B" harfli bölümü ile 113 ada 229 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasının kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; dava, tespit tarihinden önce açılan müdahalenin men'i talebine ilişkin olup, dava devam ederken bölgede yapılan kadastro çalışmaları neticesinde çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle dava dosyası kadastro mahkemesine devredildiğinden, davada 3402 sayılı Kanun'un 30/2. maddesinin uygulanması şartları mevcuttur. Dava konusu taşınmazlara ilişkin kadastro tesbit tutanaklarının malik haneleri açık kabul edilmek suretiyle, 3402 sayılı Kanun' un 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibi belirlenerek doldurulmalıdır. Bu nedenle öncelikle davanın, Hazine ve .../... Köyü Tüzelkişiliğine de yöneltilerek, husumetin yaygınlaştırılması gerekir. Kabule göre de; Mahkemece, dava konusu 113 ada 229 parsel bakımından kadastro tutanağında yüzölçümü belirtilmediği ve alınan raporlarda da yüz ölçümünün belirlenmediği, 113 ada 23 parselin B kısmı bakımından ise 1982 tarihli hava fotoğrafı bilirkişilerce incelenerek gri siyah görünümde olduğu belirtildiği ancak ekteki çakıştırmada bazı bölümlerinin beyaz göründüğü halde bu hususta bilirkişilerce bir değerlendirilme ve açıklamada bulunulmadığı, 113 ada 23 parselin A kısmı bakımında asli müdahil ... tarafından vasiyetnameye dayanılarak müdahalede bulunulmasına rağmen dayanılan vasiyetnamenin kesinleşmesi beklenmeden ve tenfizi hususları değerlendirilmeden karar verildiği anlaşılmış olup, bu haliyle, yapılan araştırma ve incelemenin de hüküm vermek için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava Hazine ve .../... Köyü Tüzelkişiliğine yöneltilerek husumet yaygınlaştırılmalı, bu şekilde taraf teşkili sağlandığında adı geçen taraflardan delilleri sorulup saptanmalı, bildirildiği taktirde delilleri toplanmalı;
    Dava konusu 113 ada 229 parsel bakımından, 3402 sayılı Yasa'nın 1. maddesi gereğince kadastro hakiminin, çekişmeli taşınmazın tümü hakkında infazı kabil sicil oluşturma görevi bulunduğu ve 113 ada 229 parselin orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş olmasına rağmen, taşınmazın yüzölçümünün belirlenmemiş ve hükümde gösterilmemiş olması nedeniyle hükmün infazı kabil olmadığı gözetilerek, yapılacak keşifte fen bilirkişisi marifetiyle taşınmazın yüzölçümü tespit edilmeli ve hüküm yerinde taşınmazın yüzölçümü gösterilmek suretiyle infazı kabil hüküm kurulması gerektiği düşünülmeli;
    Çekişmeli 113 ada 23 parsel bakımından ise ayrıca, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bir ziraat mühendisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp, orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (... veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi, klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar- ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazların ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı; ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı ve böylelikle yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği ilgili tapu müdürlüğü ve kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, yapılan araştırma sonucunda dava konusu 113 ada 23 parselin tamamının ya da bir bölümünün orman sayılmayan yerlerden olup zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde asli müdahil ...’unun dayandığı vasiyetnamenin kesinleştirilmesi ve sonra tenfizi için süre verilmesi hususu değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, asli müdahil Orman İdaresi ve asli müdahli ...’nun temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden asli müdahil ...'na iadesine, 7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına, 18.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi