
Esas No: 2021/11660
Karar No: 2022/272
Karar Tarihi: 17.01.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11660 Esas 2022/272 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davanın konusu 107 ada 39, 74 ve 75 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitine itirazdır. Taşınmazların daha önce çay yatağı olduğu ancak 18-19 yılı aşkın süredir şahıslar tarafından zilyet ve tasarrufta bulunulduğu belirlenmiştir. Davacılar taşınmazların adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, taşınmazların dere yatağı niteliğinde olmadığını, davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul ederek taşınmazların tescil edilmesine karar vermiştir. Ancak, karar için yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Dosyadaki eksiklikler giderilerek yeni bir keşif ve bilirkişi raporu alınması gerektiği belirtilmiştir. Hükmün gereksiz araştırma ve incelemeyle verildiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi, HUMK'un 440/I maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 39, 74 ve 75 parsel sayılı sırasıyla 1.382.52, 868,91 ve 3.020,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, öncesinde ... Çayı yatağında olduğu, ancak çayın yatak değiştirmesinden sonra 18-19 yılı aşkın süredir şahıslarca zilyet ve tasarrufta bulunulduğu, 107 ada 39 ve 74 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde, ayrı ayrı taşınmazların ... oğlu...'un işgalinde, 107 ada 75 parsel sayılı taşınmazın da ... evlatları..., ..., ... ve ...'un işgalinde bulunduğu belirtilmek suretiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacılar... ve ..., miras yoluyla gelen hakka, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazların adlarına tescili istemiyle dava açmışlar ve yargılama sırasında müdahil ..., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 107 ada 39, 74 ve 75 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline, 107 ada 74 ve 75 parsel sayılı taşınmazlar ile fen bilirkişiler tarafından hazırlanan 16/03/2008 tarihli rapor ve eki haritada 107 ada 39 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 691,03 metrekare yüzölçümündeki bölümünün, 80 payının ... oğlu ..., 16 payının ... oğlu ..., 16 payının ... oğlu ..., 16 payının ... evladı ..., 4 payının ... evladı ..., 4 payının ... evladı ..., 20 payının ... evladı..., 12 payının ... evladi..., 5 payının ... oğlu ..., 5 payının ... evladı ..., 5 payının ... evladı ... İncirci, 5 payının ... evladı ... Incirci adlarına, aynı rapor ve eki haritada 107 ada 39 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 691,22 metrekare yüzölçümündeki bölümünün 1 payının ... evladi ..., 1 payının ... evladı ..., 1 payının ... evladı ..., 1 payının ... evladı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların dere yatağı niteliğinde olmadığı, taşınmazlar üzerinde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; dosya içerisinde bulanan 03.04.2008 tarihli jeolog bilirkişi raporunda, taşınmazların 1958 tarihli memleket haritasında aktif dere yatağında bulunduğu, 1984 tarihli memleket haritasında ise dere yatağının yön değiştirmiş olması sebebiyle pasif dere yatağı haline geldiğinin görüldüğü bildirilmiş olup, 1958 - 1984 yılları arasına ilişkin herhangi bir değerlendirmede bulunulmamasına rağmen bu eksiklik giderilmemiş; 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlarda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve taşınmazların kullanım durumunun ne olduğunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmamış, bu durumun tespiti amacıyla hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle...'ye müzekkere yazılarak dava konusu taşınmazlara en yakın bölgedeki ıslah çalışmalarının ne zaman tamamlandığı belirlenmeli, dava konusu taşınmazların 1958 - 1984 yılları arası ve tespit tarihinden 15 - 20 - 25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeolog bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, fen bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazlarda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar- ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor düzenlemesi istenilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazların imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar- ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerilerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; jeolog bilirkişisinden ise, dava konusu taşınmazların yakınında dere bulunduğu gözetilerek, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğini, dere yada ... yatağı niteliğinde olup olmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
17.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.