
Esas No: 2016/10281
Karar No: 2021/1465
Karar Tarihi: 09.03.2021
Danıştay 7. Daire 2016/10281 Esas 2021/1465 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10281
Karar No : 2021/1465
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının 2010 takvim yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda, POS cihazı kullanmak suretiyle ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğundan bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, 2010 yılının Ocak ila Aralık dönemlerine ilişkin olarak re'sen tarh edilen banka ve sigorta muameleleri vergileri ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dosyanın ve vergi tekniği raporundaki tespitlerin incelenmesinden; davacıya ait pos cihazlarıyla işlem yaptıran kişilerin davacıdan komisyon karşılığında borç para aldığını beyan ettikleri, bu kişiler ile davacı arasında herhangi bir akrabalık ilişkisi veya ticari ilişkinin bulunmadığı, borç para verme işleminin devamlılık arz ettiği, alış ve satış yaptığı firmaların bir çoğu hakkında pos cihazıyla tefecilik faaliyetinden dolayı vergi tekniği raporu düzenlenmiş olduğu, davacının katma değer vergisi beyanlarına göre satışların tamamına yakınının özel matrah şekline tabi işlemlerden ibaret olduğu ve söz konusu bu satışların neredeyse tamamına yakınının kredi kartıyla yapılmış olduğu, davacının yapmış olduğu alış ve satışların hemen hepsinin kontör alış ve satışından ibaret olduğu, davacı tarafından ise söz konusu tespitlerin aksine tefecilik faaliyetinde bulunulmadığına, satışlarının gerçek bir ticari faaliyet olduğuna dair gerek inceleme gerekse dava aşamasında hukuken kabul edilebilir, somut herhangi bir bilgi ve belge ortaya konulamadığı gerekçesiyle re'sen tarh edilen banka ve sigorta muameleleri vergileri ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezalarına ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İkrazatçılık faaliyetinde kullanıldığı iddia edilen pos cihazlarının sözleşme kuralları dışında kullanılmadığı, aksine bir delilin bulunmadığı, tespitlerin ibraz edilen belgeler üzerinden yapıldığı ve ilgili dönemlerde beyanda bulunulduğundan re'sen tarhiyat yerine ikmalen tarhiyat yapılması gerekiği, 213 sayılı Kanunun 359. maddesindeki şartların gerçekleşmediği, vergi ziyaı cezasının bir kat olması gerektiği, defter ve belgelerin ibraz edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL'den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 341. maddesinde, vergi ziyaının, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade ettiği belirtilmiş; aynı Kanun'un 344. maddesinin birinci fıkrasında, 341. maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilmesi öngörülmüş; ikinci fıkrasında ise vergi ziyaına 359. maddedeki fiillerle yol açılması halinde cezanın, üç kat olarak uygulanması gerektiği kurala bağlanmıştır.
Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde ise, vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan; defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenlerin ve defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananların kaçakçılık fiilerini işlemiş olacakları düzenlenmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararlarda Bulunacak Hususlar" başlığını taşıyan 24. maddesinde, kararlarda, kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesinin ve hükmün belirtileceği kuralı yer almıştır.
Olayda, Mahkemece, davacı adına re'sen tarh olunan banka ve sigorta muameleleri vergisine dair gerekçelere yer verilmesine ve değerlendirmelerde bulunulmasına karşın, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde sayılan fiillerin olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, diğer bir anlatımla vergi zıyaı cezasının üç kat olarak uygulanmasının koşullarının bulunup bulunmadığı yönünden herhangi bir açıklama ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.
Bu durumda, davanın üç kat vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmı hakkında, eksik incelemeye dayalı olan hüküm fıkrasında isabet görülmediğinden belirtilen hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.