Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2871
Karar No: 2014/7219
Karar Tarihi: 05.03.2014

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/2871 Esas 2014/7219 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2012/2871 E.  ,  2014/7219 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TUNCELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (İŞ)
    TARİHİ : 22/09/2011
    NUMARASI : 2010/13-2011/397

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A)Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin 18.05.2006-01.11.2008 tarihleri arasında 2 yıl 5 ay 13 gün süreyle çalıştıktan sonra iş akdinin işverenlikçe haklı bir nedene dayanılmaksızın feshedildiğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Elazığ Bölge Müdürlüğüne müracaat edildiğini, iş müfettişlerince yapılan inceleme sonucu alacakların ödenmesi gerektiğinin tespit edildiğini, ihtarname ile işverene başvurduklarını, icra takibi yapıldığını, borçlunun itiraz ettiğini iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı gibi işçilik alacaklarından ve protesto giderlerinden dolayı itirazın iptali ile takibin devamına, % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının davalı tarafından işten çıkarılmadığını, kimseye haber vermeden işyerini terk edip işi bıraktığını, işe dön çağrılarını sonuçsuz bırakan davacıya en son ihtarname gönderildiğini, buna rağmen işine dönmediğini, iş akdi devam ederken izinsiz olarak işe gelmemeyi alışkanlık haline getirdiğini, davalının bilgi ve rızası dışında Elazığ’da Radar Güvenlik Hizmetleri adındaki şirketin güvenlik elemanı kursuna devam ederek güvenlik sertifikası almaya hak kazandığını, iş akdine aykırı hareket ederek işyerini sık sık terk ettiğini, işlerin aksamasına sebebiyet verdiğini, kendi isteği ile işten ayrılmasının sebebinin de güvenlik sertifikası almasından dolayı güvenlikçi olarak bir başka işe yerleşme düşüncesi olduğunu, davacının işten ayrıldıktan sonra bu yönde girişimleri de bulunduğunu, işine dönmesi çağrısı sonuçsuz kaldığından sigorta çıkışının verilmek zorunda kalındığını savunarak davanın reddine, % 40’tan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti.
    Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın iş akdinin hangi tarihte ve kim tarafından fesih edildiği olduğu, davacı, iş akdinin işveren tarafından feshedildiğini ileri sürmüş ise de feshe ilişkin dosyada mevcut 24/10/2008 tarihli işe davet yazısı dışında fesih ihbarnamesi bulunmadığı, diğer yandan davacının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Elazığ Bölge Müdürlüğüne verdiği 30/10/2008 tarihli şikayet dilekçesinde ".... oysa E. K. yine aynı şekilde davranmaya devam ediyordu, ben de bu duruma daha fazla tahhamül edemeyip şirket müdürüne bu şekilde çalışamayacağımı dile getirdim. .....çıkmadan bir hafta önce durumu izah etmiş bulunmaktayım. .......Daha sonra tarafıma 24/10/2008 tarihli bir yazı şirket tarafından gönderilmiş yalnız bu yazıda sanki söylemeyip de işe gelmemişim gibisinden bir yazı yazılmış, Oysa ben zaten bu koşullar altında çalışamayacağımı sözlü olarak şirket müdürüne izah etmiştim......" şeklindeki beyanları ile 14/11/2008 tarihli dilekçesinde "...... işyeri beni 20/10/2008 tarihinde şirket ortağı işten çıkartmıştı......Ben 20"sinden sonra bu iş yerinde hiç çalışmadım, nasıl oluyor da 01/11/2008 tarihinde çıkış veriyorlar ......" şeklindeki beyanlarından ve davalı tanığı F.. K.."in ifadelerinden, ayrıca 24/10/2008 tarihli işe dön çağrısından davacının 20/10/2008 tarihinde iş akdinin sona erdiğinin sabit olduğu, her ne kadar davacının SGK kayıtlarına göre işten çıkışı 10 gün sonra ise de bu durumun işverenin yanılgılı değerlendirme ile iş akdinin gönderdiği ihtardan sonra sona erdiği düşüncesinden kaynaklandığı kanaatine varıldığı, öte yandan iş akdinin davacı tarafından mı davalı işveren tarafından mı feshedildiğinin tartışmalı olduğu, ancak davacının şikayet dilekçesindeki beyanları kapsamından özellikle "tahammül edemeyip çalışamayacağı yönündeki beyanları, davalı işverenin kendisi ile görüşüp işine son verdiğine ilişkin davacının her hangi bir iddiasının bulunmaması, diğer yandan davalı tanığı Filiz’in davacının kendisinin işi bıraktığına ilişkin beyanı karşısında davacının iş sözleşmesini kendisinin feshettiğinin kabul olunduğu, dinlenen davacı tanıklarından hiç birinin davacının nasıl ne sebeple işten ayrıldığı konusunda bir bilgisinin olmadığı, davacının Elazığ Bölge Müdürlüğüne verdiği 30/10/2008 tarihli dilekçesinde şirket ortağı E. K."nun kendisine "niye hala burda çalışıyorsun çalışma çık işten" şeklinde sözler söylediğini daha önceden de sözlü bir şekilde işten çıkması için uyarıda bulunduğunu, bu durumu şirket müdürü H. K. defalarca kez söylediğini beyan ettiği, beyanda geçen E. K."nun işveren veya işveren vekili olması halinde bu şekildeki sözlerin işverenin iş sözleşmesini feshettiği sonucuna varılabilir ise de, davacı yanın bu sözlerin söylendiğini ispat edemediği gibi, bir kısım tanıkların E. K."nun davacıyı kast ederek "hayret eşi bizi şikayet etti ancak eşi bizimle halen çalışıyor" şeklinde sözler söylediğini bir kısım tanıkların işverenin sitem ettiğini duyduklarını ifade ettikleri, ifadede geçen E. K."nun şirket müdürünün oğlu olduğu, aynı şirkette işçi olarak çalışmakta olduğu, davacının çalıştığı dönemde işveren veya işveren vekili niteliği taşmadığının anlaşıldığı, davacının çalıştığı dönemde söz konusu kişinin işyerine işçi almaya veya çıkarmaya yetkili olduğu kabul olunsa bile davacıyı işten çıkması için zorlamaya yönelik beyanların bulunmadığı tanıkların ifadelerinde geçen ifadelerin iş kanunu 24. maddesinde belirtilen sataşma mahiyetinde değerlendirilemeyeceği, atılı sözlerin eleştiri düzeyinde kaldığı, kaldı ki eleştiri düzeyinde kalsa da söz konusu sözlerin davacıya tekrar tekrar söylendiğine ilişkin her hangi bir delil de bulunmadığı, davacının söz konusu kişinin beyanlarını gerekçe göstererek iş akdini feshetmesinde iş kanununun aradığı mahiyette haklı nedenin gerçekleşmediğinin kabul olunduğu, gerek iş akdinin davacı yanca feshedilmiş bulunması karşısında ihbar tazminatı talebinin, feshin haklı nedene dayanmaması karşısında kıdem tazminatı ve bu tazminatlara ilişkin takip öncesi işlemiş faiz alacağı yönünden itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    E)Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı tanık beyanları ve davalı tanığı İ.. A..’nın beyanından, davacının işyerinde işini yaparken şirket ortağı Erdal’ın “hem bizi mahkemeye verdi, hem de eşin seni niye burada çalıştırıyor” şeklindeki sözle sataştığı, davacının da bu sözler üzerine işe gelmeyerek iş akdini haklı olarak kendisinin feshettiği anlaşılmıştır.
    İş akdinin işçi tarafından işyeri ortağının yukarıda belirtilen şekilde sataşması üzerine feshi haklı olup, kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi bozmayı gerektirmiştir.
    F)Sonuç:
    Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi