12. Hukuk Dairesi 2019/156 E. , 2019/1385 K.
"İçtihat Metni".....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu hakkında başlatılan ilamlı takipte, borçlunun şair şikayetleri ile birlikte takibe dayanak yapılan ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağını ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece söz konusu ilamın alacak davasına ilişkin olduğu, kesinleşmeden takibe konu edilebileceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Kural olarak, ilama dayanarak ilamlı icra takibi yapılabilmesi için hükmün kesinleşmiş olması şart değildir. Yine 1086 sayılı HUMK"nun 443/1. (HMK. m. 367/1) maddesi gereğince kural olarak temyiz edilmiş olması da ilamın icrasını durdurmaz. Ancak, bazı istisnai durumlarda ilam kesinleşmedikçe icraya konulamaz. Bu istisnaların bir bölümü HUMK"nun 443/2. maddesinde belirtildiği gibi, bir bölümü de özel yasalarında gösterilmiştir. Bu istisnai hükümlerden birisi de 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 72. maddesinin 4 ve 5. fıkralarında düzenlenmiştir. Buna göre, menfi tespit konulu ilamın, anılan maddeler karşısında kesinleşmeden takibe konulabilmesi olanaklı değildir.
Somut olayda; takip dayanağı ..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 06.11.2014 tarih ve 2008/34 Esas 2014/165 Karar sayılı ilamı ile; "Davalı-karşı davacının davasının reddine,....19.368,28 TL. vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine ..." karar verilmiştir. Takibe konulan 19.368,28 TL alacak, anılan ilamda karşı dava olarak açılan menfi tespit davasının reddedilmesi sonucunda borçlu aleyhine hükmedilen vekalet ücreti alacağına ilişkin olup, kesinleşmeden takibe konu edilemez.
Her ne kadar takip dayanağı ..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 06.11.2014 tarih ve 2008/34 Esas 2014/165 Karar sayılı ilamı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 09/05/2016 tarih ve 2015/1927 E. - 2016/ 2637 K. sayılı ilamı ile bozulmuş ve bozma ilamında karşı dava olarak açılan menfi tespit davasında harç ödemesi yapılmadığından usulüne uygun bir menfi tespit davasından söz edilemeyeceğine karar verildiği görülmüş ise de, her dava ve şikayet, davanın açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre incelenip sonuçlandırılarak hükme bağlanır (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12-177 E., 2011/300 K. sayılı kararı).
Bu durumda, şikayet tarihi olan 02.01.2015 tarihi itibariyle takibe konu ilamda yer alan ve karşı dava olarak açılan menfi tespit davası üzerine verilen hüküm kesinleşmediğinden takibe konu edilemez.
O halde; mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile takibin 19.368,28 TL. vekalet ücreti alacağına ilişkin kısmının iptaline karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin şikayetin de reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
....