Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/7126
Karar No: 2011/7467
Karar Tarihi: 22.12.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/7126 Esas 2011/7467 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/7126 E.  ,  2011/7467 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve alacak

    ... ile Osman Zor ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının kabulüne dair Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.11.2008 gün ve 250/571 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, vekil edeninin miras bırakanı Hasan Koplak’ın 11.02.1966 tarihli senetle uyuşmazlık konusu taşınmazların öncesi 308 parselde davalıların yakın miras bırakanı ...’un miras payını satın ve zilyetliği devraldığını, dava tarihinden önce mirasçılar arasında iştirakin çözüldüğünü ve vekil edeni lehine ferağa elverişlilik koşulunun oluştuğunu, uyuşmazlık konusu taşınmazın imar yoluyla 2253 ada 12, 13; 2254 ada 1, 2 ve 7 parseller olduğunu; kaldı ki davalıların miras bırakanı ...’ın ölüm tarihinden itibaren tapu kaydının intikal görmemesi nedeniyle hukuki kıymetini de kaybettiğini açıklayarak, ilgili hisseye ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini; olmadığı takdirde harici satış bedelinin güncelleştirilmiş karşılığının ve davacının yaptığı tesis ve ağaç bedellerinin yasal faiziyle tahsilini istemiştir. Yargılama aşamasında ilk uygulamanın idari yargıda iptali üzerine yeniden yapılan imar uygulamasında dava konusu parsellerin 2253 ada 24, 25 ve 2254 ada 8, 9 ve 19 parsel numaralarını aldığı açıklanarak aynı istek tekrarlanmıştır.
    Davalılar vekili, davada dayanılan senedin sahte olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetliğin senet tarihinden intikal tarihine kadar davacı ve miras bırakanı tarafından sürdürüldüğü gerekçesiyle davanın kabulü ile 2253 ada 24, 25; 2254 ada 8, 9 ve 19 parsellere ait tapu kayıtlarının davalılar üzerindeki paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm tebliğe çıkarılarak davalılar vekili ile aynı ismi taşıyan vekile başka adreste tebliğ ile kesinleştirilmiş ise de; davalılar vekili Av.Fikret Kaya’nın talebi üzerine mahkemece yapılan değerlendirmeyle aynı isimle başka vekile tebliğe dayalı kesinleştirme şerhi iptal edilerek, hüküm davalılar vekiline tebliğ ile süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu parsellerin öncesi 308 kadastral parsel, tarla vasfı ve 3880 m2 yüzölçümüyle 30.12.1960 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmalarında ölü ... mirasçıları adına tapuya tescil edilmiştir. Bilahare 16.08.1993 tarihinde imar uygulamasıyla yine mirasçılar adına imar parselleri oluşmuş ise de, imar uygulamasının idari yargıda iptali üzerine 20.10.2003 tarihinde yeniden yapılan imar uygulamasında nizalı parsel 2253 ada 24, 25 ve 2254 ada 8, 9 ve 19 parsel numaralarıyla ölü ... mirasçıları üzerine tescil edilmiş; Fethiye Sulh Hukuk Mahkemesinin 2003/319 Esas, 1239 Karar sayılı ilamıyla uyuşmazlık konusu imar parsellerinde iştirak halinde mülkiyet paylı mülkiyete çevrilerek en son 11.02.2004 tarihinde tebliğle temyizsiz kesinleşmiş ve infazen 12.04.2004 tarihinde davalı ve dava dışı ... mirasçıları adlarına ayrı ayrı paylı mülkiyet şeklinde tescil olmuştur.
    Davacı ..., dava konusu taşınmazların paylı mülkiyet şeklinde ... mirasçıları adına tesciline ilişkin hükmün kesinleşmesinden sonra tapuda infazından önce 17.03.2004 tarihinde açtığı temyiz incelemesine konu davada; 1943 yılında ölen ... mirasçılarından olan ...’un 308 parselde miras payının yakın miras bırakanı Hasan Koplak tarafından 11.02.1966 tarihli senetle satın ve devralındığını açıklayarak, ...’un da 17.08.2002 tarihinde öldüğünü, zilyetliğin miras bırakanı Hasan’dan intikalen kendisi tarafından sürdürüldüğünü açıklayarak, miras payının devri sözleşmesine ve ...’ın ölüm tarihinden intikal tarihine kadar tapu kaydının hukuki kıymetini yitirdiği nedenine dayanarak iptal ve tescil; bu talep kabul edilmediği takdirde bedel isteğinde bulunmuştur.
    Dosya arasındaki mirasçılık belgesine göre davacı ..., 1992 yılında ölen Hasan Koplak’ın tek mirasçısıdır. Davalı parsellerin öncesi itibariyle kayıt maliki ... 1943 yılında ölmüş, geriye davalıların yakın miras bırakanı ... ile dava dışı mirasçılar kalmıştır. ..."da 17.08.2002 tarihinde ölmekle kocası 2003 yılında ölen ...ile çocukları davalıları bırakmıştır. Davacı ve miras bırakanı Hasan Koplak, davalı parsellerin öncesi itibariyle kayıt maliki ... terekesine karşı 3.kişi durumundadır.
    Davada dayanılan 11.02.1966 tarihli senette; ölü ... mirasçıları adına kayıtlı 308 parselde veraset ilamı gereğince düşmesi gereken hissesinin ... tarafından Hasan Koplak’a satıldığı belirtilerek, altı satıcının ismi altına parmak izi basılmak suretiyle imzalanmış, senette tanıklar, ihtiyar heyeti ve muhtar onayı yer almıştır. Dayanak senet şekil itibariyle yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan HUMK.nun 297.maddesine uygun bulunmaktadır.
    Davacının dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TMK.nun 713/2.maddesinde düzenlenen ölüm sebebine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkin olarak; davacı taraf her ne kadar kayıt maliki ...’ın ölüm tarihinden itibaren tapu kaydının intikal görmediğini açıklayarak, iptal ve tescile karar verilmesini istemiş ise de; kayıt maliki “...” değil, “ölü ... mirasçıları” dır. Başka bir anlatımla, kadastro çalışmalarında mirasçıların isimlerinin belirlenememesi nedeniyle ölü kişinin mirasçıları denilmek suretiyle sicil oluşturulmuştur. Bu durumda kayıt maliki ölü ... değil, mirasçılarıdır. Nizalı taşınmaz belirtilen kayıt şekline göre elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyeti şeklinde tapuya kayıtlı bir taşınmazın ortaklarından birinin veya bir kısmının hayatta olması o taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılmasını önler. Somut olayda; tespit tarihi itibariyle mevcut mirasçıların ölüm tarihlerinin belirlenmesi ve bu tarihlerden itibaren kazanmayı sağlayan sürenin değerlendirilmesi gerekir. Dava konusu parselin tespit tarihi itibariyle mevcut ... mirasçılarından ... 17.08.2002 tarihinde ölmüş, diğer dava dışı mirasçılar ise sağ bulunmaktadır. Dava konusu parsel kadastro çalışmalarında elbirliği şeklinde mülkiyet hükümlerine tabi olarak tespit edildiğine göre, bu mülkiyet türünde ortakların belli payları bulunmadığı için ortaklardan biri bakımından dahi dayanılan sebep gerçekleşmedikçe, tespit tarihi itibariyle mevcut mirasçılardan birinin dahi ölüm tarihinden dava tarihine kadar yirmi yıl geçmedikçe, diğer koşullar oluşmuş olsa dahi davacı lehine olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanım sağlanamaz. TMK.nun 713/2 .maddesine dayalı sebep bakımından davanın başarıya ulaşması mümkün değildir.
    Davacının miras payının devri sebebine dayalı iptal ve tescil isteğine gelince: Miras payının devri kural olarak elbirliği şeklinde mülkiyet devam ettiği sürece olanaklıdır. Bir mirasçının miras payının üçüncü kişiye devri halinde, miras payını devralan üçüncü şahıs miras ortaklığına giremez. Devreden mirasçının miras ortaklığı devam eder. Başka bir anlatımla, miras payını devralan üçüncü şahıs devreden mirasçıya karşı sadece mirasın paylaştırılması sonucu kendisine düşecek değerlerin, mirasçıya özgülenecek payın kendisine devredilmesi istemi konusunda borç ilişkisinden doğan kişisel bir hakka sahip olur. Böyle bir satış işlemi alıcısını ayni hak sahibi yapmayacağından mirasın paylaşılmasını isteyemez ve buna ilişkin talepte bulunamaz. Somut olayda; satış tarihi itibariyle ... mirasçıları adına kayıtlı nizalı parsellerin öncesi 308 parselde mirasçılardan ...’un miras payının 11.02.1966 günlü senetle davacının miras bırakanı üçüncü kişi Hasan Koplak’a satışla devredildiği iddia edilmektedir. Dava tarihi itibariyle nizalı parsellerin ... mirasçıları davalılar ve dava dışı diğer ... mirasçıları adına hükmen paylı mülkiyet şeklinde tesciline karar verilmiş bulunduğuna göre, kural olarak, üçüncü kişinin mirasçılardan biriyle yaptığı miras payını devir sözleşmesine dayanarak ayni hak talebinde bulunması mümkün hale gelmiştir. Sözleşmenin düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan 743 sayılı Medeni Kanunun 612.maddesine göre, miras payının üçüncü kişiye devri yazılı olmak suretiyle geçerlidir. Ne var ki, davalılar dayanak senet altındaki parmak izinin yakın miras bırakanları anneleri ...’a ait olmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiğini savunmaktadırlar. Mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır. Yapılacak iş, davalıların yakın miras bırakanı ...’a ait parmak izli belgelerin bulunduğu yerden getirtilerek, davada dayanılan 11.02.1966 tarihli senet aslıyla birlikte teknik inceleme yaptırılması ve dayanak senette yer alan parmak izinin davalıların miras bırakanına ait olup olmadığının belirlenmesi, sahtelik iddiasının eldeki dava içinde hadise biçiminde (HUMK.m. 220.vd) incelenerek tartışılması, ondan sonra oluşacak durum ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek bir hüküm kurulmasıdır.
    Açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 25,35 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine
    22.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi