Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6245
Karar No: 2011/7475
Karar Tarihi: 22.12.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/6245 Esas 2011/7475 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı Hazine ile davalı Kızlan Köyü Tüzel Kişiliği arasındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Datça Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen hüküm, Yargıtay tarafından incelenmiştir. Davacı Hazine vekili, tescil davasını kadastro çalışmaları sırasında mevkii ve hudutları ile çevre parselleri açıklanan yaklaşık 16.000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi için açmıştır. Davayı açan Hazine, asıl davayı açan davacı Hazine'ye süre ve imkan tanınmasını sağlayarak 4857 sayılı parselin ihyasından sonra oluşacak tapu kaydının getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde tutulmasını talep etmiştir. Mahkeme, birleşen davanın davacısı İsmail Gögü tarafından açılan davanın reddine, asıl davanın davacısı Hazine vekili tarafından açılan davanın kabulüyle teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen rapora dayanarak taşınmazların Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir. Ancak, verilen bu kararın infazı mümkün olmayacak biçimde hüküm kurulduğu belirtilerek, kararın bozulmasına
8. Hukuk Dairesi         2011/6245 E.  ,  2011/7475 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile davacı-karşı davalı Hazine ve davalı Kızlan Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Datça Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.07.2010 gün ve 37/190 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ... Gögü vekili ile davalı-karşı davacı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR


    Davacı Hazine vekili 18.03.1999 tarihli dava dilekçesinde, kadastro çalışmaları sırasında mevkii ve hudutları ile çevre parselleri açıklanan yaklaşık 16.000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tepe niteliği ile tespit harici bırakıldığını, söz konusu taşınmazın kamunun ortak kullanımına ayrılan veya bir kamu hizmetine tahsis edilen yerlerden olmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi uyarınca bu tür yerlerin Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerektiğini açıklayarak dava konusu yerin Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Datça Asliye Hukuk Mahkemesinin birleştirilen 17.10.2002 tarih ve 2001/129 Esas, 2002/185 Karar sayılı dosyanın davacısı İsmail Arslan 08.11.2001 havale tarihli dilekçesinde, mevkii ve sınırlarını açıkladığı komşu parsellerini belirttiği 4.000 m2 yüzölçümlü taşınmazı 02.09.1991 tarihinde zilyedi olan Asım Kalyoncu’dan satın aldığını, eklemeli zilyetliğiyle birlikte 20 yılı aşkın bir süreden beri ekip biçtiğini, daha önce Datça Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/180 Esas sayılı dosyasıyla tescil davası açtığını, kabulüne karar verildiğini, ancak 8. Hukuk Dairesi tarafından bozulduğunu, 1995/157 Esas sayılı dosyası üzerinde yargılamaya devam edilirken tarafından takip edilmemesi nedeniyle HUMK.nun 409. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiğini, Hazinenin de aynı yerler ile ilgili olarak dava açtığını, her iki davanın taraflarının aynı olması nedeniyle davaların birleştirilmesine ve dava konusu yerin adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine, davacı ...’in davasının, İsmail ise Hazinenin açtığı davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, birleşen davanın davacısı İsmail Gögü tarafından açılan davanın reddine, asıl davanın davacısı Hazine vekili tarafından açılan davanın kabulüyle teknik bilirkişiler ... ve Salim Kömürcüoğlu tarafından düzenlenen 22.05.2002 tarihli rapor ve ekindeki krokide A, B, C ve D harfleriyle gösterilen sırasıyla 3146,11 – 8951,52 – 830,90 ve 6943,47 m2 yüzölçümlü dört parça taşınmazın bir bütün halinde Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, krokide E harfiyle belirlenen ve 4857 parsel içerisinde kalan taşınmazla ilgili davanın da reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, birleşen davanın davacısı İsmail Gögü vekili ile asıl davanın davacısı Hazine vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Birleşen dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve harici satın alma hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince, asıl dava ise, Hazinenin mülkiyet hakkına dayanarak açtığı tescil davasıdır.
    Teknik bilirkişiler ... ve Salih Kömürcüoğlu tarafından düzenlenen 22.05.2002 tarihli raporlarında; “krokide A, B, C, D ve E harfleriyle gösterilen tüm taşınmaz bölümlerinin 21.12.2001 tarihinde ihdasen (idari yoldan) Hazine adına tapuya kayıt edilen 4857 sayılı parsel kapsamında kaldığı, E harfiyle işaretli kısım dışında diğer tüm bölümlerin İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca uygulama gördükleri, E’nin ise imar uygulaması dışında kaldığı” açıklanmıştır.
    Uzman bilirkişilerin raporları ile keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, İsmail Gögü tarafından açılan davaya konu taşınmazın dava açıldıktan sonra 5 – 6 yıl kadar yer yer tarım işi yapılmaya başlandığı, arazinin %90’lık kısmının kumluk ve kayaçlardan oluştuğu, maki bitki örtüsünün yoğun bulunduğu, imar ve ihya koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Bu tür yerlerin TMK.nun 715 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddeleri kapsamında kalan yerlerden olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu tür taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın özel mülkiyete konu olamayacak ve TMK.nun 999. maddesi gereğince tapuya tescili mümkün olmayan yerlerden bulunduğu anlaşıldığından nitelik itibariyle dava konusu yerlerin zilyetlikle kazanmaya ve özel mülkiyete konu olmaya uygun yerlerden bulunmadığından, İsmail Gögü tarafından açılan davanın bu nedenle reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön görülmediğinden, buna ilişkin hüküm fıkrasının açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
    Asıl davanın davacısı Hazine vekilinin 4857 sayılı parsel içerisinde E harfiyle gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince; söz konusu taşınmaz bölümünün içinde yer aldığı parsel idari yoldan Hazine adına tapuya bağlanmıştır. Daha sonra 4857 sayılı parsel 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca, imar işlemine tabi tutulmuş, 4857 sayılı parselin 22.05.2002 tarihli teknik bilirkişilerin raporunda E harfiyle gösterilen bölüm dışında kalan A, B, C ve D harfleriyle işaretlenen kısımlarının ise, sırasıyla imarı 136 ada 1, 5, 137 ada 1, 138 ada 1 ve 139 ada 1 sayılı imar parsellerine ayrıldığı teknik bilirkişilerin rapor ve ek raporlarıyla saptanmıştır. İmar parsellerinin oluşumundan sonra süresi içerisinde 4857 sayılı parselle ilgili olarak Muğla 1. İdare Mahkemesinde iptal davası açılmış ve anılan mahkemenin 20.03.2007 tarih, 2006/1043 Esas ve 2007/489 Karar sayılı kararıyla imar uygulamasının iptaline karar verilmiş, söz konusu karar Danıştay denetiminden geçerek 03.02.2010 tarihinde kesinleştiği dosya arasında bulunan Muğla 1. İdare Mahkemesinin kararından anlaşılmıştır.
    Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilen A, B, C ve D harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin içerisinde yer aldığı 4857 sayılı parsel ortadan kalkmış bulunmaktadır. Öte yandan, bu parselin imar görmesiyle oluşan imar parselleri ise, yukarıda tarihi ve sayısı verilen İdare Mahkemesinin kararıyla iptal edilmişlerdir. Bu durumda tapuda A, B, C ve D harfleriyle gösterilen kısımların içinde yer aldığı 4857 sayılı parsel olmadığından ve bunun yerine imar parselleri tapuda göründüğünden verilen hükmün infazına olanak bulunmamaktadır. Doğru, düzgün ve sağlıklı sicil tutma kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece bu husus kendiliğinden gözönünde tutulmalıdır. Çünkü ortada infazı mümkün olmayan bir karar bulunmaktadır. Her ne kadar asıl davanın davacısı ve hükmü temyiz eden Hazine vekili, kabulüne karar verilen A, B, C ve D harfleriyle işaretli taşınmazları temyiz konusu yapmamış ise de, açıklandığı gibi sicilin kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle Hazinenin temyizinin bu kısımları da kapsadığının kabulü gerekir.
    Şu halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle sicilin kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle ve hali hazırda imar sonucu oluşan ada ve parsellerin tapuda kayıtlı bulundukları gözetilerek A, B, C, D ve E harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerini kapsayan ve ihdasen oluşan 4857 sayılı parselin yeniden ihyası için asıl davayı açan davacı Hazineye süre ve imkan tanınması, imar parsellerinin iptaliyle 4857 sayılı parselin ihyasından sonra oluşacak tapu kaydının getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde gözönünde tutulması, ondan sonra E harfiyle ilgili taşınmaz bölümünün niteliği ve kabulüne karar verilen A, B, C ve D harfleriyle işaretli yerler bakımından deliller değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, infazı kabil olmayacak biçimde hüküm kurulmuş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
    Asıl davanın davacısı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL"nin temyiz eden davacı ... Gögü"den alınmasına
    22.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi