
Esas No: 2014/9008
Karar No: 2014/6472
Karar Tarihi: 20.5.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/9008 Esas 2014/6472 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KİRAZ SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2011/480-2013/280
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu S.. Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 5 parsel sayılı 2.994,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı O.. K.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. K.. irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı H.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ortak sınır uyuşmazlığıdır. Mahkemece kadastro sırasında belirlenen sınırın taraflarca önceden belirlenen sınıra uygun olarak tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bir kısım tanıklar, taşınmazlar arasındaki sınırın öteden beri aynı olduğunu, davacı tarafından zeytin ağaçları dikildikten sonra, davalının kendi taşınmazına zarar vereceği endişesiyle, bu davanın sonucunu bekleyen el atmanın önlenmesi davasını açtığını, aradaki sınırın 2004 tarihinde dizilmiş taşların oluşturduğunu beyan etmişler, diğer bir kısım tanıklar ise taşınmazlar arasındaki sınırı, zeminde mevcut taşların oluşturduğunu belirtmişlerdir. Bu durumda kadastro tespitinin yapıldığı tarih itibariyle taşların bulunduğu yerlerin zemin üzerinde belirlenmesi önem kazanmaktadır. O halde, Mahkemece, doğru sonuca varılabilmesi için önceki keşifte dinlenilen tüm tanıklar, yerel ve tutanak bilirkişisi ile mahkemece yeniden seçilecek elverdiğince yaşlı ve dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri iyi bilen, davada yararı bulunmayan yerel ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından tespit tarihi itibariyle taşınmazlar arasında bulunan taşların gösterilmesi istenmeli, beyanlar arasında çelişki olduğu takdirde giderilmeli, kadastro tespitinden sonra taşların yerinin değişip değişmediği hususu ayrıca sorulmalı, fen bilirkişiden yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından gösterilen taşların yerlerini, rapor ve haritasında işaretlemesi istenmeli, keşfi takibe imkan verir rapor alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik
inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı H.. K.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.