Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6205
Karar No: 2011/7505
Karar Tarihi: 22.12.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6205 Esas 2011/7505 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, tapu iptali ve tescil davası olarak açılmıştır. Davacı, taşınmazın zilyedi olduğunu ve kayıt maliklerinden olan K'nin ölümünden sonra mirasçısı olan davalının K'ye ait payının iptali ve kendisi adına tapuya tescil edilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş, ancak davalı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay, TMK'nın 35. ve 713/2. maddelerine göre gaiplik kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren 20 yıllık süre dolmadığından zilyetlik koşullarının gerçekleşmediğini belirterek, yerel mahkemenin kararını bozmuştur.
4721 S. Türk Medeni Kanunu Madde 35: Gaiplik kararı ile ölüme bağlı hakların gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılacağı belirtilmiştir.
4721 S. Türk Medeni Kanunu Madde 713/2: Maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş kimse adına kayıtlı taşınmazın tamamını veya bölünmesinde sakınca olmayan parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne
8. Hukuk Dairesi 2010/6205 E., 2011/7505 K.

8. Hukuk Dairesi 2010/6205 E., 2011/7505 K.

  • GAİPLİK KARARI
  • TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 35 ]
  • "İçtihat Metni"

    TMK"nın 35. maddesi "gaiplik kararı ile ölüme bağlı hakların gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılacağı" ve 713. maddesinin 2. fıkrası "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş kimse adına kayıtlı taşınmazın tamamını veya bölünmesinde sakınca olmayan parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" amir hükmünü içermekte olup, Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre gaiplik kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edilmiş olması halinde taşınmaza ilişkin tapu kaydı hukuki değerini kaybedecektir. Gaiplik kararının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık süre dolmadığından davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmediği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.

    M...... ile H..... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair (Çorlu Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi)"nden verilen 18.03.2010 gün ve 24/202 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    Davacı vekili dava dilekçesinde; 1394 parselin tapulama çalışmalarından önce 22.03.1962 tarihinde davalı H..... ve kızkardeşi K...... tarafından Ö.... isimli şahsa satıldığını, Ö...."in taşınmazı 15.04.1974 tarihinde davacı M......"ya satarak zilyetliğini devrettiğini, taşınmazın bu tarihten itibaren davacının zilyetliğinde olduğunu, kayıt maliklerinden K......"nin 1984 yılında ölümü ile geriye mirasçı olarak davalının kaldığını açıklayarak, K......"ye ait 1/2 payın iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

    Davalı H..... vekili 15.05.2008 tarihli cevap dilekçesinde; davacının kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin bulunmadığını, zilyetlik süresinin gaiplik kararının kesinleştiği tarihten itibaren hesaplanması gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

    Mahkemece, tapulama sonucu 1/2"şer paydan davalı H..... ile birlikte K...... adına tescil edilen taşınmazın kadastro öncesinde harici senet ile öncelikle Ö...."e ve Ö.... tarafından davacıya haricen satılarak zilyetliğinin devredildiği, davacının 1974 yılından dava tarihine kadar taşınmazın zilyedi olduğu ve 1/2 pay sahibi K......"den 1984 yılından beri haber alınamaması nedeniyle mahkemece hakkında gaiplik kararı verildiğinden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK"nın 713/2. fıkrasında yer alan "...maliki hakkında gaiplik kararı verilmiş..." hukuki sebebine dayalı olarak TMK"nın 713/1-2 madde ve fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına yönelik tapu iptali ve tescil davasıdır.

    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı kayıt maliki K......"nin 1984 yılında öldüğünü ileri sürmüş olmasına rağmen, dosya içinde bulunan 11.06.2008 tarihli nüfus kayıt örneğinden yargılama sırasında sağ olarak gözüktüğü ve davacı vekilinin talebi üzerine mahkemece, verilen yetkiyle aynı mahkemenin 14.07.2009 tarih 2008/124 Esas 2009/198 Karar sayılı kararı ile gaipliğine karar verildiği, kararın 01.12.2009 tarihinde kesinleştiği saptanmıştır. TMK"nın 35. maddesi "gaiplik kararı ile ölüme bağlı hakların gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılacağı" ve 713. maddesinin 2. fıkrası "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş kimse adına kayıtlı taşınmazın tamamını veya bölünmesinde sakınca olmayan parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" amir hükmünü içermekte olup, Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre gaiplik kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edilmiş olması halinde taşınmaza ilişkin tapu kaydı hukuki değerini kaybedecektir.

    Hal böyle iken eldeki davada gaiplik kararının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık süre dolmadığından davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmediği dikkate alınarak davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi yerinde değildir.

    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nın 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA) ve peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 22.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi