
Esas No: 2013/15104
Karar No: 2013/16664
Karar Tarihi: 18.6.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/15104 Esas 2013/16664 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan kredi kullandığını daha sonra davalı bankanın kesmiş olduğu komisyon ücretlerinin iadesine Kırıkkale Merkez Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı 29/02/2012 gün ve 2012/04-11 sayılı kararı ile yapılan kesintinin iadesine karar verildiğini(1.800 TL), Kırıkkale 1.İcra Müdürlüğünün 2012/1936 Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalı bankanın itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptali ile davalının takip konusu alacağın %40"ından aşağı olmamak icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, HMK."nın 320.maddesi uyarınca taraflar duruşmaya davet edilmeden dosya üzerinden karar verilerek davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Savunma hakkı Anayasanın 36.maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK.nun 27.maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz. HMK."nın 320/1.maddesinde "mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği" belirtilmişse de bunun ancak ön inceleme aşamasında ve "mümkün olan hallerde" olduğu belirtilmek suretiyle yasanın uygulama alanı dar bir
çerçeve ile belirlenmiştir. HMK"nın 27.maddesinde belirtildiği üzere davanın taraflarının, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakları mevcut olup, bu hak çerçevesinde tarafların açıklama ve ispat hakkını kullanabilmeleri gerekmektedir. Hukuki dinlenilme hakkının usul hukukundaki bir diğer yansıması ise, HMK madde 297/ 1-c bendinde yer almış olup buna göre, Mahkemelerin gerekçeli kararlarında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, tarafların hukuki dinlenilme hakkı bağlamında ilk derece mahkemesince duruşma yapılması kural olup, mahkemece tarafların iddia ve savunmalarının toplanarak duruşma açılması ve tarafların açıklamaları dinlenildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dosya üzerinde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 24.30 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.