
Esas No: 2016/10505
Karar No: 2018/241
Karar Tarihi: 18.01.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/10505 Esas 2018/241 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/07/1985-15/07/1985 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerinde 01/07/1985- 15/07/1985 tarihleri arası 15 gün süre çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi gereğince; yönetmelikle tespit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, yönetmelikle tespit edilen belgelerin verilmesi durumunda 5 yıllık hakdüşürücü süreden bahsedilemeyeceği açıktır. Yerleşik Yargıtay görüşü; birden ziyade işe giriş bildirgesi verilmesi halinde çıkış yok ise ilk işe giriş bildirgesi ile son işe giriş bildirgesinin verildiği tarihler arasında geçen çalışmaların hak düşürücü süreye uğramayacağı, çıkış varsa hak düşürücü sürenin her kesim çalışma için ayrı ayrı hesaplanacağı, çıkış tarihinden sonra işçinin aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesi veya hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işveren tarafından 01.06.1985-18.06.1985, 18.06.1985-30.06.1985, 01.07.1985-15.07.1985 tarihleri arası düzenlenmiş şifalı sular işçileri amele(ücret) bordroları düzenlendiği, ücret bordrosunda sigorta prim kesintisi yapılmadığı, davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenen işe giriş bildirgesinin bulunmadığı gibi, Kuruma bildirilen hizmetinin de bulunmadığı anlaşılmakla, davacının çalıştığını iddia ettiği hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açılmadığından, talebinin hak düşürücü süreye uğradığından davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacının talebinini hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar vermekten ibarettir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.