14. Ceza Dairesi 2016/4685 E. , 2020/5173 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, güveni kötüye kullanma, mala zarar verme
HÜKÜM : ... olmayanla cinsel ilişki ile çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarından mahkumiyet, güveni kötüye kullanma ve mala zarar verme suçlarından beraat
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanık hakkında güveni kötüye kullanma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre mahkemece kabul ve takdir kılınmış beraat hükümleri usul ve kanuna uygun bulunduğundan, katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık hakkında ... olmayanla cinsel ilişki ile çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Sanığın eylemlerinin suç tarihi itibarıyla lehe sayılıp, 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK"nın 104/1. madedesinde düzenlenen ... olmayanla cinsel ilişki ile 234/3. maddesinde yer alan çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarını oluşturup, öngörülen cezaların üst sınırlarının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkumiyet hükümleri kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1/c bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan mağdure vekilinin anılan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının reddiyle sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.