17. Hukuk Dairesi 2018/5072 E. , 2020/3699 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra,dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili;01/03/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı ..."e davalılardan ..."in sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucunda ağır şekilde yaralandığını, davacının 25 yaşında sakat kaldığını, sürekli olarak çalışamaz hale geldiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın, davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, sigorta şirketi ve davacının sulh olması ve maddi tazminat alacağı yönünden ödeme yapılması nedeniyle bu alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabul kısmen reddi ile ortaya çıkan zararın ağırlığı ve tarafların kusuru dikkate alınarak 7.000,00 TL manevi tazminat alacağının 01/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... müştereken ve müteselsilen ../...
tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ile davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacı vekili ile davalı ..."in istinaf başvurusunun, HMK 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK.nun 47.maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, davacının yaralanma derecesi, kazanın meydana geldiği tarih, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen kararın HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.