
Esas No: 2015/9040
Karar No: 2015/14908
Karar Tarihi: 23.12.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/9040 Esas 2015/14908 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait araca, davalıların trafik sigortacısı ve sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu aracın hasarlandığını, müvekkili tarafından tamir ettirildiğini ancak araçta değer kaybı meydana geldiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL değer kaybının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davacı tarafın hasarı ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalının kusuru olması halinde söz konusu olduğunu ancak poliçe teminatı dahiline olmayan değer kaybına ilişkin taleplerin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile; 5.000,00.-TL"nin dava tarihi olan 02.05.2013 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan 25.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda, aracın hasarsız emsalinin 2. el piyasa değeri üzerinden oranlama yöntemiyle araçtaki değer kaybının
5.000,00 TL olduğu belirtilmiştir. Oysa, davacının talep ettiği değer kaybı zararı belirlenirken yapılması gereken, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenmesi ve aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2. el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesinden ibarettir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/12/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.