17. Hukuk Dairesi 2015/17810 E. , 2015/14954 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ... davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı yargı yolu görevsizliği nedeniyle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı tarafından ... poliçeli aracın 14/02/2013 tarihinde, yolda biriken ... suları nedeniyle zarar gördüğünü belirterek, rücuen tahsil amacıyla başlatılan ... 14.İcra Müdürlüğü"nün 2014/1632 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takibin 19.218,35 TL toplam alacaklarının müvekkilinin ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizleri ile birlikte devamına, davalının %20 "den az olmamak üzere icra inkar ... ı hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; yargı yolu görevsizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ... poliçesinden kaynaklanan rücuen tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın, o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece resen dikkate alınması gereklidir.
TTK.nın 18’inci maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtilmiş, aynı Yasanın 12/II. Maddesinde... dağıtım,... ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları hükme bağlanmıştır.
6360 Sayılı Kanununun “... ... Kurulması ve Sınırlarının Belirlenmesi” başlıklı 1. maddesi ;
“(1) ... ... ... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla ... ... kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri ... ... ne dönüştürülmüştür.
(2) ... ... ... ... ... belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
(3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan ... ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, ... ler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin ... ne katılmıştır.
(4) ... ... il mülki sınırları içerisinde bulunan ... lerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe ... ne mahalle olarak katılmıştır.
(5) Birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliği kaldırılmıştır.
(6) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illerin bucakları ve bucak teşkilatları kaldırılmıştır.” biçiminde düzenlenmiştir.
Aynı yasanın “Yürürlük” başlıklı 36. Maddesi “(1) Bu Kanunun; a) 1. maddesi; 2. maddesi; 3. maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları; 4. Maddesi; 5. maddesi; 6. maddesi; 7. maddesiyle değiştirilen 5216 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi; 5216 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin son fıkrasının yürürlükten kaldırılmasına ilişkin hükmü hariç 13 üncü maddesi; 22 nci maddesi; 25 inci maddesi; 5779 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin değiştirilen ikinci fıkrası hariç 26. maddesi; geçici 1. maddesinin altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu, onüçüncü, onbeşinci, onaltıncı, onyedinci ve yirmidördüncü fıkraları; geçici 2. maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı, sekizinci ve dokuzuncu fıkraları ilk mahalli idareler genel seçiminde, b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer.” şeklindedir. Dolayısı ile 30.03.2014 yerel seçimleri ile ... mülki sınırları, ... sınırları kapsamına dahil edilmiş olup, buna göre ... ... İdaresi Genel Müdürlüğü"nün (... ) sorumluluğunda kaldığı anlaşılmaktadır.
... ’nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı kanunun ek 5. maddesinde bu kanunun diğer ... Belediyelerinde de uygulanacağı açıklanmış, ek 6. maddesinde 5363 sayılı ... ... Devri ve İşletilmesi Hakkındaki Kanunu 23.11.1981 de yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.
Böylece ... de 2560 sayılı kanuna tabi bir kuruluş haline gelmiştir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da, bu tarihten sonra 2560 sayılı Kanuna tabi olan ... ’nin, gördüğü hizmetin kamu hizmeti olmasına rağmen, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK.nun 18/I. maddesi anlamında tacir sayılacağını ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan (TTK.nun 3’. maddesi) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girdiğini 21.09.1983 gün ve Esas 1980/II – 2721 Karar, 1983/323 sayılı kararında benimsemiştir. Her ne kadar 12.02.1959 gün 1958-17E.1959-15K sayılı idari eylemlerle ilgili bir içtihadı birleştirme kararı mevcutsa da 23.11.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2560 sayılı yasanın hükümleri karşısında anılan içtihadı birleştirme kararının ... .. , ... vs. bakımından uygulama alanın kalmadığı sonucuna varılmalıdır. Nitekim bu hususlar, YHGK’nın 29.11.1995 gün 1995/11-647, 1043K. sayılı içtihadında da aynen kabul edilmiştir.
Bu durum karşısında, TTK.nun 3, 11, 12/11, 14, 18/1. maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalı ... "ın tacir, davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu ve tacirin haksız fiilinden kaynaklanan ... davasının adli yargıda bakılması gerektiği nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.