Davacı.... ile davalı ..... arasındaki dava hakkında, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 23.04.2013 gün ve 2011/292 Esas, 2013/158Karar sayılı hükmün, Dairemizin 24.03.2015 tarih, 2013/14409 esas, 2015/4750 karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekilince kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin davalı ..... tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanan araçta yolcu iken, aracın diğer davalı .....tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalanan araçla çarpışması sonucu yaralanarak daimi maluliyete uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL geçici, 7.000 TL sürekli iş göremezlik zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, birleştirilen davada, 50.252 sürekli iş göremezlik zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı ....."ndan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava davalısı ...... vekili, aracın kaza tarihi itibariyle şirketleri nezdinde geçerli bir sigorta poliçesi bulunmadığını ileri sürerekdavanın reddini savunmuştur.
Asıl dava davalısı ..... vekili, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen dava davalısı ...... vekili özetle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulü ile 50.252 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ......"ndan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ..... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemiz 24.03.2015 gün 2013/14409 esas 2015/4750 karar sayılı ilamı ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş, davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilâmında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nin 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan sair karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş gücü kaybı tazminatına ilişkindir. Davalı vekili, kazaya karışan istihap haddinden fazla yolcu aldığını, davacının bu durumu bilerek araca bindiğinden müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda kazanın istiap haddinden fazla yolcu taşınması ile illeyet bağının kurulamadığı, davacının içinde yolcu olarak bulunduğu aracın nizamı olarak yolunda seyir halinde bulunduğundan kusursuz kabul edildiği belirtilmiştir. Dosya kapsamından davacının içinde bulunduğu aracın 3 kişi kapasiteli ticari araç olduğu anlaşılmakta ise de; davacının kamyonun ön tarafında mı yoksa arka tarafında mı oturduğu tespit edilememektedir. Kaza ile istiap haddinden fazla yük ya da yolcu taşıma arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve kazanın salt bu nedenle meydana gelmesi rücu için gerekli şart ise de; davacının müterafik kusurunun tartışılması için yeterli bir husus değildir. Davacının, durumunun müterafik kusur oluşturup oluşturmayacağı konusunda mahkemece bir araştırma ve değerlendirme yapılmadığı görülmüştür. O halde, mahkemece davacının yaralanma şekli, davacının aracın ön kısmında mı arka kısmında mı oturduğu, istiap haddinin aşıldığını bilerek araca binip binmediği ve yaralanma biçimi değerlendirlilerek bu durumun davalı lehine müterafik kusur olarak kabul edilip edilemeyeceği ayrıntılı ve denetime elverişli biçimde tartışılarak sonucuna göre karar vermek gerekmekte olduğundan davalı vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönde kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair karar düzeltme isteminin REDDİNE,2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24.03.2015 tarih,2013/14409 esas, 2015/4750 karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılarak hükmün davalı taraf lehine BOZULMASINA, , 24/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.