
Esas No: 2021/3808
Karar No: 2022/1096
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/3808 Esas 2022/1096 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/3808 E. , 2022/1096 K."İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : Tekirdağ 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.08.2019 tarih ve 2017/116 - 2019/398 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet kararlarına yönelik istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar ... müdafii, ... müdafileri, ... müdafii, ... müdafii, ... müdafii, ... müdafii ve, ... müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
Sanığın eşi tarafından sunulan 12.07.2021 havale tarihli dilekçesinin eski hale getirme ve temyiz istemi niteliğinde olduğu, CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca eski hale getirme isteğinin inceleme yetkisi bu taleple birlikte temyiz itirazları da yapılmış olduğundan Dairemize ait bulunup yerel mahkemece verilen 12.07.2021 tarihli ek karar hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık müdafiine gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak CMUK'un 310. maddesinde belirlenen süreden sonra sanığın eşinin hükmü temyiz ettiği ve eski hale getirme sebebi de bulunmadığı anlaşıldığından, eski hale getirme ve temyiz talebinin, anılan Kanunun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Hükümden sonra dosyaya gelen ve sanıklar ..., ... ve ... hakkında olduğu anlaşılan Süleyman Kaynak'ın beyanı diğer delillerin suçun sübutu ve cezanın belirlenmesi için yeterli olması;
Temyiz aşamasında gelen sanık ... hakkında kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının ise tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafileri, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafileri, sanık ... müdafileri, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
a-Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre sanık ... hakkında temel ceza tayin edilirken; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle TCK’nın 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşarak bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek fazla ceza tayin edilmesi,
b-ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanık ...'ın ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporlarının yeniden istenmesi, bulunmaması durumunda CGNAT ve HTS kayıtları getirtilerek bu kayıtlar üzerinde uzman kişiler aracılığı ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak sanığın ByLock kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi, yine UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir itirafçı beyanı olup olmadığının saptanması halinde ifadelerinin dosya içerisine getirtilmesi, tüm bu delillerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde eksik araştırmayla hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii ile sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, sanık ...'ın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Tekirdağ 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.