17. Hukuk Dairesi 2019/2334 E. , 2020/3708 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, Şırnak İcra Müdürlüğünün 2013/431 sayılı dosyası ile aleyhinde icra takibi başlatılan davalıların, takibe haksız olarak itiraz ettiklerini, ... Finansal Kiralama ... Ortaklığının maliki ve ..."ün sürücüsü bulunduğu ... plakalı aracın 03/09/2007 günü ... ilinde meydana getirdiği kaza sonucu ..."ın vefat ettiğini, söz konusu kaza dolayısı ile müteveffanın yasal mirasçılarının kaza yapan aracın zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi bulunmaması nedeni ile müvekkili kuruma başvuruda bulunduğunu, yasal mirasçılara 23.305,00 TL tazminat ödendiğini belirterek borçlular tarafından yapılan itirazın iptalini, aracın üzerine tedbir konulmasını, yargılama harç ve giderlerinin karşı yana tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, finansal kiralama sözleşmesiyle kazaya karışan aracın zilyetliğinin dava dışı ... Oto Gıda isimli şirkete devredildiğini, sözleşmenin feshedilmesine rağmen aracın iade edilmediğini belirterek husumet ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, dava dışı ... Oto Gıda isimli şirkette şoför olarak çalıştığını, kazada kusuru bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne davalıların Şırnak İcra Müdürlüğünün 2013/431 sayılı dosyası ile görülen takipte borca ve faize ilişkin itirazlarının iptaline, karar verilmiş; hüküm davalılar ... Finansal Kiralama A.Ş. vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı "işleteni" kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, "İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır." şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu
tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hâkimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı ...Ş. vekili müvekkilinin finansal kiralama işi yaptığını, hukuken işleten olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, kazaya karışan aracın finansal kiralama sözleşmesi ile dava dışı ... Oto Gıda İnş. Turizm Aş"ye kiralandığını, finansal kiralama sözleşmesinin kiracının borçlarını ödememesi sebebiyle sözleşmenin feshedildiği ancak aracın kendilerine teslim edilmediğini belirterek buna ilişkin belgeleri dosyaya sunmuştur. Mahkemece bu husus tartışılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece taraflar arasında uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin Maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, sözleşmenin feshedilmesine rağmen teslim edilip edilmediği, davalı ...Ş."nin işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-Haksız eylemlerde zarar sorumluları, gerçek zarardan sorumlu olurlar. Gerçek zararın HMK"nın 266. maddesi gereğince konusunda uzman bilirkişi marifetiyle tespiti ve bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olması gerekir.
Davacı ..., davalının sürücüsü ve maliki olduğu aracın yaptığı kaza sonucu vefat eden ..."ın mirasçılarına kendisi tarafından yapılan hesaplamaya göre ödeme yapmıştır. Davalı, davacının yaptığı ödemeden değil, gerçek zarardan kusuru oranında sorumludur.
Mahkemece; aktüerya bilirkişiden hesap raporu alınmadan, hukukçu bilirkişinin bulunduğu heyetten alınan raporda davacı tarafından yapılan ödeme aynen benimsenerek icra dosyasındaki kapak hesabı dikkate alınmak suretiyle karar verilmiştir.
Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Mahkemece, aktüerya bilirkişiden alınacak raporla zararın belirlenmek suretiyle esasa yönelik inceleme ve değerlendirme yaparak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.